RIHA - Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılara karşı barikatları aşarak Kobanê sınırına gerçekleştirilen ve binlerin katıldığı yürüyüşte, Rojava devriminin kazanımlarına sahip çıkma çağrısı yapıldı. 

Türkiye ve güdümündeki SMO’nun Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarına karşı Riha'nın Pirsûs  (Suruç) ilçesinde 12 gündür devam eden nöbet eylemi kapsamında binlerce kişinin katılımıyla Kobanê sınırına yürüyüş yapılıyor. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni'nin yanı sıra Kürdistan'ın birçok kentinden gelen siyasi parti ve sivil toplumu örgütü temsilcilerinin de aralarında olduğu binlerce kişi, "Bijî berxwedana Rojava" sloganlarıyla sınıra yürümek için bir araya geldi. 

Aligor beldesi girişinde toplanan binlerce kişi, jandarmanın GBT kontrolü yapmak istemesi ardından araçlarından indi. HDK, DEM ve DBP Eş Genel Başkanları ile Kürdistani partilerin Genel Başkanlarının aralarında olduğu kitle, Aligor'e doğru yürüyüşe geçti. Jandarmanın barikatı ile karşılaşan binler, "Biji berxwedana Rojava", "Biji Serok Apo" sloganları ile barikatı aşarak yürüyüşe devam etti. "Rojava Rumeta meye" pankartı arkasında sloganlar ve alkışlar eşliğinde Aligor mahallesinden geçen kitleye belde sakinleri de katıldı. 

Sınıra yürüyüş için halk Suruç’ta  buluştu Sınıra yürüyüş için halk Suruç’ta buluştu

Belde çıkışına kadar coşkulu bir şekilde yürüyüşü gerçekleştiren kitle, burada açıklama yaptı.

‘ROJAVA DEVRİMİ YENİLMEYECEK’

Açıklamada konuşan ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, "Rojava Devrimi’ni selamlıyorum, ölümsüzleşenleri anıyorum. Rojava demek 33 düş yolcusu demektir. Pirsûs demek Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesi demektir. Rojava devrimi demek tüm dünya halklarının umudu ve parlayan yıldızı demektir. Karanlığa çevrilen bir coğrafyada aydınlığın yolunu açan bir sistem var. Suriye topraklarında Kravatlı cihatçı cepheler başa getirilmiş. Ancak ezilen haklarımız nasıl mücadele vermesi gerektiğini ve nerede duracağını biliyor. Kobanê düşmedi düşmeyecek. Rojava devrimi yenilmedi yenilmeyecek" diye konuştu. 

‘ROJAVA STATÜSÜNÜ MÜCADELESİYLE KAZANDI’

Kürdistan Kominist Partisi adına konuşan DEM Parti Milletvekili Sinan Çiftyürek, "Tüm halkımıza teşekkür ediyoruz. İktidardakiler tarihten ders almamışlar. Biz buradan işgalcilere sesleniyoruz. Direnen Rojava halkı baş eğmeyecektir. Rojava'ya yönelik bu kadar saldırı varken nasıl olurda silahlarını Şam hükümetine teslim eder? Onlara sesleniyoruz siz Kürt halkının statüsünü tanıdınız mı? Hayır. Şunu çok iyi bilsinler üniter, tekçi, devletçi yapı Esad'la beraber gitti. Hiçbir halk bunu yapıyı artık kabul etmiyor. Israr edenler halkın iradesine dönüp baksınlar. Rojava halkı kendi mücadelesiyle statü kazandı. Şam yönetimi bu statüye tanımalıdır. Eğer bizler birlik olursak Özerk Yönetimi savunuruz. Ama eğer bizler birlik olmazsak yeniliriz. İşgalci devletler kendi çıkarları doğrultusunda birlik oluyorlar. O zaman bizler neden kendi kazanımlarımız için birlik olamıyoruz" ifadelerini kullandı. 

‘SALDIRILARA KARŞI ÇIKALIM’

İnsan ve Özgürlük Partisi MYK üyesi Mehmet Kamaç ise "Yıllar önce nasıl ki Kürtler dört parçaya bölündüyse. Yine aynı şey yapılmak isteniyor. Ancak bu halk bugün 2014 ruhuyla sınıra akıyorlar. Bugün yine Kürtler için birlik günüdür, 2014 yılındaki gibi. Bugün birlik olma ve Kürdistan'ın kalbi olan Kobanê'yi savunma günüdür. Bir kez daha diyoruz Pirsûs'tan sesleniyoruz. 60 milyon insan Ortadoğu'da statüsüz olamaz. İşte o 60 milyon Kürt baş eğmedi eğmeyecektir. Tüm dünya örgütlerine çağrımızdır. Bu saldırılara karşı çıkaralım, çıkarlarımızı koruyalım" diye ifade etti. 

‘DEMOKRATİK YAŞAMIN KORUNMASI FARZDIR’

DİK adına konuşan din alimi Dünayser Mendelkani, "Rojava özgür yaşamın yuvasıdır. Biz Rojava’da Kürt halkına Alevilere yapılan katliamları kınıyoruz. Buradan din alimlerine, büyüklerine sesleniyoruz. Kürt halkının birliğini sağlanmadı Rojava’nın korunması için elzemdir. Buradan Arap ve Kürt halkına ve dindarlarına sesleniyoruz. Bu katliamları yapanlar Firavun zihniyetlidir. Bunlara karşı mücadele verilmesi farzdır. Rojava’daki demokratik yaşamın korunması farzdır" dedi.