MERSİN - ÇOBİ-DER Başkanı Mustafa Duru, çocukların yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, çocukların geleceği için yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Ankara’daki hükümetin, Mersin'in herhangi bir mahallesinde süt içemeyen çocuğa ulaşması mümkün değil” dedi.
Ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin sürdüğü Türkiye’de çocuklara karşı işlenen hak ihlallerinde de artış yaşanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 Hane Halkı İşgücü Araştırmasına göre; 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 22,1 olarak açıklandı. Yine 2023 yılında çocuklara yönelik cinsel suçlar nedeniyle 92 bin 103 suç kaydı oluşturuldu. 23 yıllık AKP iktidarında çocukların yaşam haklarında eğitim ve sağlık haklarına kadar binlerce ihlal yaşandı.
Çocuk Bilimsel Gelişim Derneği (ÇOBİ-DER) Başkanı Mustafa Duru, Türkiye’de çocukların yaşadığı sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ÇOCUK VE TOPLUM İLİŞKİSİ
Türkiye’de 0-6 yaş arasında 10 milyon çocuk olduğunu kaydeden Duru, toplumun geleceği ile çocukların gelişimi arasında ilişki olduğunu belirtti. Duru, toplumun ve yöneticilerin bu durumu önceleyerek hareket etmesi gerektiğini aktararak, “Gelişmiş bir ülke olmanın en temel şartlarından biri, 0-6 yaş arası çocuklara sahip çıkmaktır. Doğum öncesi ve doğum sonrasında çocuklara ne kadar ciddi yatırım yapabilirsek, bu çocukların gelişmesine o kadar hizmet edebiliriz. Bu yatırımlar, onların iyi beslenmesi, kreşlere ve anaokullarına gidebilmesi, yetkin öğretmenler rehberliğinde olması ve annelerin, babaların iyi eğitilmesi gibi unsurları içerir. 0-6 yaş arası 10 milyon çocuk iyi beslenebiliyor mu? Bu konuda kanaatimiz pek olumlu değil. Mersin'de on binlerce süt içemeyen, yumurta yiyemeyen çocuk var. Şu anda çocukları olan, evlerine süt ve yumurta götüremeyen 65 aileye her hafta düzenli olarak yumurta ve süt dağıtımı yapıyoruz. Bunun yanında çocukların ve ailenin psikolojik olarak uyum sağlayabilmesi çok önemlidir” dedi.
ÇOCUK GELİŞİMİNDE YEREL YÖNETİMLERİN ETKİSİ
Çocukların sağlıklı gelişimi için yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Duru, yerelden yönetilmeyen ülkelerin gelişemeyeceğine işaret etti. Duru, “Yöneticiler ve halk birbirlerine ne kadar yakınsa, sorunların çözümü ve takip edebilmesi de o kadar kolay olur. Merkezi hükümetlerde bu oldukça zor bir sorun. Çünkü halk ve emekçi kesimle ile yönetim kesimi birbirinden kopuyor ve ülke sorunları çözülmez bir hal alıyor. Ankara'daki hükümetin, Mersin'in herhangi bir mahallesinde aç yatan ve süt içemeyen çocuğa ulaşması mümkün değildir. O nedenle yerel yönetimlerin güçlendirilmesini savunmak, onların güçlenmesini esas almak çok önemlidir. Bugün ülkemizde yerel yönetimlerde esas yükü taşıyan muhtarlardır. Hiçbir yetkileri yok ama mahallenin her türlü sorunu onlardan sorumlu. Muhtarlar bu sorunları belediyelere, kaymakamlıklara ya da Valiliklere götürmeye çalışıyor. O nedenle bu meselenin temelden çözülebilmesi için yerel yönetimlerin güçlendirilip, yerel yönetimde bu çocuklara sahip çıkılması için muhtarlara mutlaka ilçe belediyelerinde tam yetki vermelidir. Ancak bu şekilde yerel yönetim ile toplum arasında bağ kurulabilir” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMIYORUZ’
Binlerce çocuğun beslenme sorunu, şiddet ve cinsel tacizle karşı karşıya olduğunu belirten Duru, kadınların ve çocukların yaşam hakları konusunda toplumun bilinçli olmadığını ifade etti. Duru, “Çocukların güvenliğini sağlayamıyoruz. Bunu toplum bilincine taşımamız lazım. Herkesten isteğimiz şu; bu çocuklara sahip çıkılmazsa çürümüş, ayrımcı bir toplum olmaktan kurtulamayız. İster kadın-erkek ayrımı olsun, ister inanç ayrımı olsun, ister köken ayrımı olsun. Bunlardan kurtulmanın yolu, bu çocuklara bilinçli bir biçimde, bilim ışığında sahip çıkmaktan geçiyor” ifadesinde bulundu.
