PİRHA-Dersim’in kalkınması için sorunlarının yeniden irdelenip çözüm yollarının aranması gerektiğini vurgulayan Orhan Çelebi, “Yurtdışında ve Dersim dışında yaşayan Dersimlilerin kendi topraklarına dönüşünün sağlanması için çalışmanın yapılması gerekiyor. Sistem tarafından abluka altına alınan ve insanlarının potansiyel suçlu olarak görüldüğü bir yerde ilimize sahip çıkmak için batıda yaşama zorunluluğu olmayan insanların kendi ikametgâhlarını buraya alarak, yerleşmeleri konusunda bir çalışmanın başlatılması gerekiyor” dedi.

"Cenazeye Gönderilecek Kepçenin Tekerleği Bile Yoktu!" "Cenazeye Gönderilecek Kepçenin Tekerleği Bile Yoktu!"

Dersim kendine has birçok sorunu olan bir kent. Altyapının, lojistik desteğin ve kente yapılan yatırımların yetersizliği, iş sahalarını daraltıp büyük oranda geri dönüş taleplerine rağmen kentin sağlıklı büyümesini ve gelişme potansiyelini engelliyor. Bu durum işsizliği tetiklerken zaten yoksul olan kentin ve kent halkının ekonomik açmazlarını da çoğaltıyor.

Doğal güzellikleri, kendine özgü farklı bir kültürel iklime ve tek Alevi kenti kimliğine sahip olması nedeniyle son yıllarda artan ilgi, altyapı yetersizliği ve plansızlık yüzünden kente gelir sağlamak yerine, doğa daha fazla tahrip oluyor ve asimilasyon ilerliyor, güvenlik odaklı devlet politikaları da kentin dışarıya yansıma şekline zarar veriyor.

Dersim’deki yerel yönetimler, siyasi otoriteler, sivil toplum örgütleri, yöre dernekleri ve kanaat önderleri, bırakın çözüm üretmeyi tüm bu sorunları gündem bile yapmazken, çözümsüz ve çaresiz kalan halkın birlik ve dayanışma inancı günden güne azalıyor, motivasyonu düşüyor, gelecek kaygısı artıyor.

Tüm bu nedenlerle Dersim, son yıllarda dışarıya çok göç veriyor ama aynı oranda bir nüfus da kente yerleşiyor ve bunların çoğu Dersimli değil. Halkın elinden alınan köy meraları ve hazine arazileri, Kovancılar gibi yakın mesafelerden gelen sermayeye satılıyor. Bu durum kentte, haklı olarak demografi değişimi endişesi de uyandırıyor.

Yerine kayyım atanan Peri Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Çelebi ile Dersim’in sorunlarını ve çözüm önerilerine dair konuştuk.

“GÖÇ SORUNUNA ÇÖZÜM BULMAMIZ GEREKİYOR”

Dersim’in kalkınması için sorunlarının yeniden irdelenip çözüm yollarının aranması gerektiğini vurgulayan Orhan Çelebi, “Temel sorunlarımız nelerdir diye baktığımızda en büyük sorunumuz göç sorunu. Dersim’de yaşayan özellikle genç insanlarımızın burada geleceklerini inşa edemedikleri, sosyal, kültürel ve siyasal olarak istedikleri gibi yaşayamadıkları için buradan göç etmek zorunda kalıyorlar. Nüfusumuzun her geçen gün azalmış olması milletvekili sayımızın ikiden bire düşmesi bunun en açık göstergesi. Nüfusunda artık yaşlı bir nüfus haline gelmesi üretim alanlarının da giderek daralmasına neden oluyor. Göç sorununa çözüm bulmamız gerekiyor, bu soruna çözüm bulmanın yolu insanların burada yaşayacağı koşulların, şartların oluşmasından geçiyor” diye belirtti.

“DEVLETİN ÜRETİM ALANINDAKİ DESTEKLERİ DENİZDE BİR DAMLA”

Dersim coğrafyasında genel olarak insanların tarım ve hayvancılık yaparak geçimlerini sürdürmeye çalıştıklarını belirten Orhan Çelebi, “Ancak tarım ve hayvancılığın da gelinen aşamada zorlukları çiftçilerimizi önemli oranda sıkıntıya sokmuş durumda. Hayvancılık anlamında da yem fiyatları, meraların ticarileştirilmiş olması nedeniyle hem hayvancılık hem de tarım ile uğraşan üreticileri büyük sıkıntılara sokuyor. Devletin üretim alanında destekleri denizde bir damla olduğunu gördüğümüzde üreticilerin ne yapılmasına dair yeni bir tartışma yaratması gerekiyor. Bölgemizin tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor olması bu sorunların artmasına da neden oluyor. Nüfusun giderek yaşlanmasıyla birlikte tarım ve hayvancılık zor şartlarda yapılan bir meslek haline gelmiş durumda” dedi.

“DERSİM’DE SANAYİ YOK DENECEK KADAR AZ”

Dersim’de sanayinin yok denecek kadar az olduğunu ifade eden Çelebi, “Bunun geliştirilmesi için hem devlet cephesinde hem de işverenlerimiz cephesinde çok büyük bir istihdam sağlanmadığı görülüyor. Yerel yönetimlerin bu konuda atacağı adımların da sınırlı olduğunu düşündüğümüzde iş imkânları sanayi anlamında da yok denecek kadar az. Dersim’in bütünlüklü olarak kalkınabilmesi için çalışmalar yapılması gerekiyor. Dersim inanç merkezi, doğa harikası ve siyasal olarak da geçmişinden bu yana muhalif bir kent olmasından kaynaklı olarak sistem tarafından her zaman ötekileştirilen, baskı altında tutulan ve her insanına şüpheli olarak bakılan bir coğrafya. Bu nedenle de insanlar nasıl bir yaşam kuracağı yönünde büyük bir soru işareti olarak karşımıza çıkartıyor” diye vurguladı.

“DERSİMLİLERİN, KENDİ TOPRAKLARINA DÖNÜŞÜNÜN SAĞLANMASI İÇİN ÇALIŞMA YAPILMASI GEREKİYOR”

Dersim’in yeni süreçte güçlü bir il haline gelmesi için bütünlüklü olarak tüm Dersim toplumunun çaba sarf etmesi gerektiğini söyleyen Çelebi, “Yurtdışında ve Dersim dışında yaşayan Dersimlilerin kendi topraklarına dönüşünün sağlanması için çalışmanın yapılması gerekiyor. Bu tartışma bir dönem tartışıldı, konuşuldu ama fiili olarak pratik bir adım atılmadı. Yazın nüfusumuz çok artıyor ama bu durum turistik veya akraba ziyareti oluyor ekim ayından sonrada ilimiz yavaş yavaş boşalıyor. Aynı durum ilçeler açısından da geçerli ve yerel yönetimlerin burada çok önemli bir rolü ortaya çıkıyor. Hem insanların ilçelerde kalıcı olmasını sağlayabilmek hem de geri dönüşleri hızlandırmak açısından bazı adımlar atılabilir. Sistem tarafından abluka altına alınan ve insanlarının potansiyel suçlu olarak görüldüğü bir yerde ilimize sahip çıkmak için batıda yaşama zorunluluğu olmayan insanların kendi ikametgâhlarını buraya alarak buraya yerleşmeleri konusunda bir çalışmanın başlatılması gerekiyor. Yoksa sadece seçim dönemlerinde bir söylem olarak söylenmiş olması veya seçim döneminde ikametgâhını buraya alıp seçimden sonra yaşadığı yere ikametgâhı götürmenin Dersim’e çok büyük bir faydasının olmadığı bilinen bir gerçek. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da yüzlerce Dersimli işveren var zaman zaman Dersim’e katkıları olsa da Dersim’in kalıcı gelişimini sağlayacak yatırımlar konusunda çok özel çaba sarf edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

“YENİDEN BİRLİKTELİĞİ YAKALAMAMIZ GEREKİYOR”

Dersim’in inanç merkezi olduğunu dile getiren Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnancımız asimile edilmeye ve Alevi kimliği yok sayılmaya çalışılıyor. Dersim’de bulunan Tunceli Cemevi’nin tamamen devlet denetimine giren ve inanç kurumu olmasına rağmen inanç dışı çalışmalar yürüten bir pozisyona gelmiş olması nedeniyle de önümüzdeki dönemde bu konuda da belli çalışmaların yapılması gerekiyor. Toplumumuz aslında dayanışmayı iyi bilen bir toplum. Dersim’in inanç, kültür, eğitim, sanat anlamında çok gelişmiş olduğunu söyleniyor ancak bu gelişmiş olduğu söylenenler bu toplumun kalkınması için yetmiyor. Bizim yeniden o birlikteliği yakalamamız lazım. Buradaki siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, yerel yönetimler ve derneklerin ortak bir çalışma başlatması gerekiyor.”

(2. Bölüm Salı günü)

Cihan BERK-Eyüp HANAOĞLU/DERSİM

İLGİLİ HABERLER:
-‘Dersim’e çok yönlü saldırı var; güçlerimizi birleştirmeli, kooperatifçiliği geliştirmeliyiz’-VİDEO
-‘Dersim, sanayi ile kalkınmayacağına göre hizmet sektörü geliştirilmelidir’-VİDEO
-‘Topraklarımıza sahip çıkalım, 7 bin kişi göç etti, 7 bin kişi geldi; kim bunlar?’-VİDEO

Kaynak: https://pirha.org/dersimlilerin-kendi-topraklarina-donusu-saglanmali-video-401421.html/06/11/2023/