WAN - İran'da bu yılın ilk 10 ayında 15’i kadın toplam 646 kişi idam edildi. İran İnsan Hakları (İHR) Direktörü Mahmood Amiry-Moghaddam, dünyanın dikkatinin Gazze'deki savaşa çevrilmesi sonrası idamların arttığına işaret etti.  

İran’da 1979 yılında ülke yönetiminin değişmesi sonrası en temel hak ve özgürlükler askıya alınmaya başlandı, toplumun ağır baskı altına alındığı bir sürecin startı verildi. Bu durumun yol açtığı sorunların giderek büyüdüğü ülkede rejimin hedef aldığı muhalif kesimlerin başında ise kadınlar geldi. 22 yaşındaki Jîna Emînî'nin başı açık olduğu için 16 Eylül 2022 tarihinde katledilmesinin ardından başlayan “Jin, Jiyan, Azadî” eylemlerinin bütün ülkeye yayılmasıyla sarsılan rejim, çareyi idamlara sarılmakta buldu. 

Hakkında idam hükmü verilenlerin sayısının arttığı ülkede, Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü’nün (İHR) verilerine göre; 2023 yılının ilk 10 ayında 15’i kadın toplam 646 kişi idam edildi.

Neredeyse her gün en az iki kişinin idam edildiği İran’da, İHR verilerine göre; 11 Kasım’da Zahedan Merkez Hapishanesinde Beluci Abdolhagh Gomshadzehi ve Reza Arbabzehi, 12 Kasım’da Kirmanşah Hapishanesinde Ali Rıza Partovi ve Ferhat Aghaei, Şiraz Hapishanesinde ise Vahid Salemi ve Behrouz Dinarbar idam edildi. 13 Kasım’da ise Zahedan Hapishanesinde siyasi mahkum olan Mohammad Brahui Anjumani, Idris Bilrani ve Mohammad Karim Barakzaei isimli Beluci tutuklular idam edildi.  

İHR Direktörü Mahmood Amiry-Moghaddam, artan idam vakalarını ajansımıza değerlendirdi.

GAZZE SONRASI İDAMLAR ARTTI

İranlı yetkililerin ‘Jin, jiyan, azadî’ protestolarının ardından idamları yoğunlaştırdığını dile getiren Amiry-Moghaddam, “Çünkü bu, topluma korku aşılamanın en önemli aracı” dedi. 

Geçtiğimiz haftalarda dünyanın dikkatinin Gazze'deki savaşa çevrilmesi nedeniyle idam sayılarının dramatik bir şekilde arttığını paylaşan Amiry-Moghaddam, “Verilerimize göre Gazze’deki savaştan 13 Kasım’a kadar 114 kişi idam edildi. Daha az dikkat, infazların siyasi maliyetini azaltır” ifadelerini kullandı.

‘GEREKİRSE HERKESİ ÖLDÜREBİLİRİZ’

İran rejiminin toplu idamlarla halka korku aşılamaya çalıştığını belirten Amiry-Moghaddam, “Rejim toplu infazlarla kamuoyuna, ‘Gerekirse herkesi öldürebiliriz ve buna hazırız’ mesajı veriyor. Son dönemlerde uzun süreli mahkûmlar idam edilmeye başlandı. En son 12 yıldır tutuklu olan biri idam edildi. Rejim daha fazla protestoyu engellemek için ülke çapında mümkün olduğunca daha fazla protestocuyu idam ediyor. İdam edilen bazı mahkûmların uzun yıllar cezaevinde kalması, bazılarının ise sadece birkaç aydır cezaevinde olması, infazların keyfi niteliğini vurgulamaktadır” şeklinde konuştu.

İsrail'in Lübnan'ın saldırısında 11 kişi öldü İsrail'in Lübnan'ın saldırısında 11 kişi öldü

‘KÜRTLER VE BELUCİLER DAHA FAZLA İDAM EDİLİYOR’

Amiry-Moghaddam, idam edilenler arasındaki benzerliklere dikkat çekerek, şunları söyledi: “İdam edilenler arasında her zaman benzerlikler vardır. İdam edilenler toplumun ‘en marjinal’ gruplarına ait. İdam edilenler arasında Beluclar ve Kürtler gibi etnik azınlıklar daha fazla yer alıyor. İdam edilenler arasında etnik azınlıklar her zaman gereğinden fazla temsil edilmiştir. Bunun bir nedeni, rejimin daha şiddetli direnişleri nedeniyle azınlıklar arasında daha fazla korkuyu yaymak istemesi, diğer bir neden ise bu tür infazlara daha az tepki verilmesi nedeniyle siyasi maliyetin daha düşük olmasıdır.” 

‘İRAN SÖZ KONUSU İSE DÜNYA SESSİZDİR’

Dünya devletlerin İran’daki infazlara karşı sessizliğini koruduğunu eleştiren Amiry-Moghaddam, “Bu durum ne yazık ki İran söz konusu olduğunda insan haklarının dünyanın gündeminde olmadığını gösteriyor” dedi.

MA / Berivan Kutlu

Kaynak: http://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/224187