Gazete Emek- Gazeteci Yazar Hamza Özkan'ın ikinci kitabı "KADINLARIN YÜZYILI" okuyucularla buluşuyor. Hamza Özkan'ın bu kitabında
Gazeteci Yazar Hamza Özkan'ın ikinci kitabı "KADINLARIN YÜZYILI" okuyucularla buluşuyor. Hamza Özkan'ın bu kitabında cezaevinde olan Kürt kadın siyasetçilerden Gültan Kışanak, Leyla Güven, Figen Yüksekdağ ve Ayla Akat Ata bulunuyor.
Türkiye siyasetine damga vurmuş önemli kadın siyasetçiler bu kitapta Türkiye'nin son sürecini değerlendiriyor. Kadınların siyasete bakışı ve yaşadığı zorluklar kitapta çok net belli oluyor.
Siyasete, basına ve hayatın zorluklarına karşı bir başucu kitabı edinmek isteyen herkes için bu kitap referans niteliğinde olacak. Kitabın sunuşunu Ötekilerin Gündemi Genel Yayın Yönetmeni Hamza Özkan önsözünü ise Ötekilerin Gündemi yazarı Mukaddes Erdoğdu Çelik yazdı.
"İNSANLIK KADINLARIN DÜŞÜNSEL GÜCÜNDEN YARARLANMALI"
Hamza Özkan kitabın sunuşunda şu ifadeleri kullandı:
Bizler Ötekilerin Gündemi olarak kuruluşumuzdan bu güne, bugünden yarına ötekilerin sesi, gündemi ve toplumsal aydınlanmanın parçası olarak gündem yaratmayı esas aldık.
Aynı zamanda üçüncü yolu tercih ederek demokratik bir cumhuriyetin inşasındaki aydınlanmaya destek olmak istiyoruz. Türkiye’de demokrasiyi, özgürlüğü, barışı, cinsiyet eşitliğini,
ekolojik toplumu, hayvan ve doğa haklarını savunmayı, savunanların yanında olmayı hedefleyen bir yayın politikası uyguluyoruz. Ötekilerin Gündemi olarak hedefimiz hakikat ışığında dünyanın her yerinden sizlere haber ulaştırmak tır. Dramatize edilmiş yaşamdan beslenen bir yayıncılık anlayışını değil; gerçekten, umuttan, özgürlükten beslenen, geleceğe dönük, bilimsel, objektif, cesur bir yayıncılık anlayışını benimsiyoruz. Bir toplumun gelişmişlik düzeyi kadınların içinde bulunduğu gelişmişlik düzeyiyle ilişkilidir. Neden siyasette, bilimde, kültürde ve sanatta kadınlar birer aksesuar olarak görülüyor? Şu gerçeği görelim artık; insanlık kadınların düşünsel gücünden yararlanmadığı sürece, eril düşünce sisteminin tahakkümü devam ettikçe yaşanılır bir dünya mümkün olmayacak. “Kadınların Yüzyılı” kitabımız, dünyada ve Türkiye’de kadına ve kadın kimliğine karşı bu yüzyılda da devam eden ikincilleştirme, yok sayma, nesneleştirme, sömürü ve şiddet koşullarında kadınların geçmişten bugüne nasıl mücadele ettiğini, olan bitene dair düşüncelerini ve geleceğe dair öngörülerini anlamak, dinlemek ve duyurmak istediğimiz bir söyleşi serisinin ürünüdür. Ötekilerin Gündemi internet sitemizde yayınladığımız bu söyleşilerde ulaşabildiğimiz kadınlara 4 düşünsel soru yönelttik ve yanıtlarını sınırlandırmadan, kısaltmadan, olduğu şekli ile sitemizde yayınladık. Elinizdeki kitap bu söyleşilerin derlemesidir. Söyleşilere başlarken sadece aktivist veya siyasetçi kadınlara değil toplumun her kesiminden kadınlara ulaşmaya çalış tık. E-posta veya sosyal medya yoluyla birçok kadın ve LGBTİ+ Kadınların Yüzyılı 10 kurumuna sorularımızı gönderdik. Söyleşiler öncesi Ötekilerin Gündemi sitemizde haber yaparak soruları yayınladık ve katılımın geniş olmasını sağlamaya çalıştık. Sonuç olarak bize ulaşan 40 kadın ile söyleşileri gerçekleştirdik. Birçok kadın da zamanları olmadığı için katılamadıklarını belirtti. Sorduğumuz bu 4 soruya verilen her yanıt toplumsal cinsiyet özgürlüğünü savunan bizleri, yarınlara dair hem heyecanlandırdı hem de aydınlattı. Söyleşilerdeki kapsamlı anlatımlar, toplumsal dinamikler arasında kurulan bağlantılar, düşündürücü doğrudan tespitler, büyük bir mücadele tarihi ve pratiği, çok seslilikle birlikte etkileyici bir bütünlük oluşturuyor. Okurken kadınların yaşamın her alanında düşünceleriyle, emekleriyle, sanatları ile ve özgür kadın kimlikleriyle toplumu dönüştürücü gücünü fark ediyoruz. Toplumsal cinsiyet özgürlüğü bilinciyle yarınlara dair daha kararlı olmamızda yolumuzu aydınlatan kadın özgürlük mücadelesinin öznesi tüm kadınlara, toplumsal barış ve aydınlık bir gelecek için adalet arayışlarını sürdüren Plaza del mayo annelerine, Barış Annelerine ve Cumartesi Annelerine, Ekoloji savunucusu Karadeniz İkizdereli annelere ve kendileri ile birlikte dünyayı ve yüzyılı aydınlatan kadınlara tekrar Merhaba! Söyleşileriyle bu kitabın ortaya çıkmasını sağlayan kadınlara, kitabın önsözünü yazarak katkısını sunan Mukaddes Er doğdu Çelik’e, düzenleme ve düzelti için Özlem Sezer’e, kapak tasarımını yapan Gülizar Ünver’e, Grafist Yayınları’na, Berdan Matbaası’na ve emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
"KADINLAR HER ALANDA ARTIK BAŞ KALDIRIYOR"
Yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik ise kitabın önsözünde şu ifadeleri kullandı:
Kadınların Yüzyılı; zamanımızın bilince çıkarılmış önemli bir gerçeği. Binyılların erkek aklı ve pratiğiyle sesi kesilmiş, tüm yaratımlarına ve emeğine el konul muş, her haliyle tarihin dışına itilmiş, adı bile erkeğin hanesinde sayılmış, insanlığın “kayıp halkası” kadın cinsi dalgalar halinde dünyanın her köşesinde başkaldırmakta... Kadınlar başta kadına uygulanan şiddete karşı olmak üzere; yılların biriktirdiği bütün ezilmişliklere, eşitsizliklere, pandemi dolayısıyla daha da şiddetlenen yoksunluk ve yoksullaşmaya karşı boyun eğmiyor.
Kadınların Yüzyılı daha tam ifadesiyle söylersek; kadınlar cins bilinciyle bir devrim sürecini yaşıyorlar. Dünyanın her ye rinde kadına karşı kurulmuş eski düzen sarsılıyor, kadınlar kelepçelerini çözüyorlar. Kadın cinayetlerine, tecavüz ve tacize karşı isyanlarla, dünyayı saran “Me Too” hareketiyle kelepçelerin kırılışını izleyebiliriz. Cinsiyet çelişkisi artık çözümünü gün deme sürmüştür! Pandemi dolayısıyla yoksulluğa ve yoksunluğa karşı kadın mücadelesinin yükselişi de bir başka gösterge. Kadına şiddetin açık ettiği, kadınların yoksulluğu ve yoksunluğunun devasa boyutlara ulaşması bu temel gerçeği ele veriyor. Günümüze “kadın yüzyılı”, “kadın devrimi yüzyılı” demek doğruyu dile getirmek oluyor. Dogmatik şablonlara takılmadan; her günün, her kadın direnişinin; “yeni yaşamı” inşaya geçen Kürt kadınlar ile bugün Afganistan’da Taliban vahşetine karşı direnişin sesini yükselten kadın hareketinin bir devrim gelişmesi olduğunu çözümleyebiliriz. Nasıl gelişeceği, nasıl sonuçlanacağı her devrim hali gibi ele alındığında tam bir çözümlemeye uğrayacak ve dünya kadın hareketi tüm ezilenler dünyasını da ileriye sürükleyecektir. Kuşkusuz kadın cinsin ezilmişliğinin tarihi kadar mücadele tarihi de var. Ne var ki erkek egemenliği kurulduğu ve tüm insanlığı yönetir hale geldiğinden beri her ikisini de görünmez kılmıştır. Bu hali doğal, normal saydırmanın peşine düşmüş; egemen ideoloji, egemen dinler, devlet ve toplumsal kurumlarla kadının ikincil, erkeğe ve erkek düzene bağımlılığını kurumsallaştırmıştır. Bu öyle bir kurumsallaştırma ki kadını bütün süreçlerin nesnesi ve uygulama bekçisi yapmış, aslında bir “kimliksiz” kılmıştır. O nedenle ben buna “kadın, insanlığın kayıp halkası” diyorum. Şimdi alt üst olmakta olan, yıllardır kadın
mücadelesiyle örselenen, yıpratılan bütün bu kurumsallaşmadır, bütün bu egemen ideolojidir, egemen siyasettir. Kayıp hal kanın kendini bulma, yeniden insan olarak yerine koyma isyanıdır. Birinci ve ikinci dalga feminist hareketlerinden, işçi-sosyalist ve Kürt kadın isyanlarından geçerek geldik bugünlere. Bu gün her zamandan daha açık olarak kadınlar dünyayı, siyaseti, ekonomiyi, her şeyi kadın aklı ve kadın iradesiyle ele alıp yönet meye adaylar; erkek egemen siyaseti gerileterek kadın mevzilerini, kurumlaşmalarını -zorba rejim gasp etmesine rağmen- büyütüyorlar.
Bu kitapta okuyacağınız söyleşiler toplumsal ve siyasal mücadelelerin içinden, uzun yılların kadın mücadelesinin eylemlerinden, düşünsel üretimlerinden geçmiş kadınların, dün den yarına kadın zamanımıza dair fikirleri, çözümlemeleri. Öte kilerin Gündemi Yayın Yönetmeni’nin soruları kapsamında ama bütün dünyanın bilgisine, kadının dünyayı değiştirme eyleyişindeki yerlerine, çözüm yollarına işaret ediyorlar ve yukarıda anlatmaya çalıştığım gelişmenin sağlamasını da veriyorlar. Öncelikle hepsinin temelde ortaklaştığını tespit edebiliriz. Kadın hareketi bakımından farklı yol ve yöntem önerileriyle de zenginleştiriyorlar fikirlerini. Birçoğu siyasal mücadele alanında büyük emek sahipleri olarak tanınan kadınlar, gerek burada gerekse kadın mücadelesinde öne çıkmış, dirsek çürütmüş, fikir üretmiş yol arkadaşlarımız, kız kardeşlerimiz. Benim de öyle ve bundan büyük sevinç duyuyorum, her birini kucaklıyorum. Doğal olarak fikirlerde ve çözüm yol ve yöntemlerde farklılıklar var. Kadınlar bütünlüklü bir fikir ve eylem hattına giderken bakış açısını zenginleştirecek fikirler olduğu kadar, mücadele içinde aşılacak olan fikirler de olacak. Kadın hareketi de toplumsal süreçlerde olduğu gibi belli başlı ana damarlarıyla bölümlü, kitlesel olarak da örgütsüz. Asıl mesele birleşik kadın hareketinin daha güçlü, daha örgütlü hal deki hamlesinde. Kitaptaki söyleşilerin bu umudu büyüttüğünü söylemek istiyorum. Zaten 30-40 yıllık zaman diliminde feminist, sosyalist ve Kürt kadın hareketinin değişen örgütlenmelerinde kadın mücadelesinin pek çok gündem ortaklığı ve pratik ortaklığı var. Bu durum giderek gelişiyor ve düşünsel farklılıkların da ele alınabildiği, alınabileceği zeminleri genişletiyor. Demokratik Müslüman kadın hareketini, LGBTİQ+ hareketini de eklediğimizde cephenin genişlediğini görebiliriz. Değişik eğilimlerdeki bu örgütlenmelerin birbirini tamamlayan, deneyimlerinden yararlanan, karşılıklı etkileşim geliştiren bir gerçekliği var. Yerel, bölgesel, dünyasal eylem birlikleri, örgütlenme ağları da genişliyor. Kadınlar farklılıklarıyla bir aradalığı her geçen gün geliştiriyorlar. Şiarın öngördüğü gibi; kadınlar birlik oldukça dünya yerinden oynuyor!
Kitabın macerası için söyleyeceğim son bir nokta var. Öte kilerin Gündemi yayın sitesi yazarlarından biriyim. Yayın Yönetmeni Hamza Özkan zaten beni de bir “Toplumsal Cinsiyet Atölyesi’nde bulmuş, atölyede anlattıklarımı siteye bağlamıştı! Söyleşi sorularını bana gönderdiğinde kendisine; “Hamza, biz kadınlar artık meselelerimizin erkekler eli ve diliyle ele alınmasını istemiyoruz. Sen bu işi kendin yapma, bir kadın gazeteci arkadaşından rica et mesela” demiştim. Hamza beni dinlemedi tabii, kendi yolundan yürüdü gitti. Bunca kadının aynı sitede söyleşilerinin çıkmasının, kadın fikri ve eylemini toplumun geri kalanına duyurmakta yararlı olduğu anlaşıldı. Kendisini kutluyorum. Benim katkım da kitaplaşan söyleşilere bu önsöz ile oldu.
KİTAPTA RÖPORTAJLARI OLAN KADINLAR
TBMM 23. ve 24. Dönem BDP Batman Milletvekili, TJA Aktivisti, Avukat Ayla Akat Ata
Şair-Yazar Muazzez Uslu Avcı
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan
Gazeteci Yazar Sultan Yavuz
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi, Avukat Hatice Demir
Avukat, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin
Yazar Meral Şimşek
İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Menice Gülmez
Demokratik İslam Kongresi (DİK) Üyesi Hatice Kavran
HDP Antalya İl Yönetim Kurulu Üyesi Nigar Duru
KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy Tekdemir
Müşavir, Aktivist Nurten Ertuğrul
Kimya Mühendisi Semra Yeşil
CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel
Jin News Haber Ajansı Editörü Ayşe Güney
TBMM 27.Dönem İzmir HDP Milletvekili ve önceki dönem Eş Genel Başkanı, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Kurucu Meclis Üyesi Serpil Kemalbay
Ev Emekçisi Hülya Oruç
Yazar Gulgeş Deryaspî
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Perihan Koca
Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Kadın Meclisi Üyesi Nazan Türk
Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Kadın Meclisi Üyesi Dilek Kanlıbaş
TBMM 25. ve 26.Dönem HDP Milletvekili, önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı, Yazar ve Siyasetçi Figen Yüksekdağ
Gazeteci, Yazar, TBMM 23. Dönem Diyarbakır ve 24.Dönem Siirt Milletvekili, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eski Eş Başkanı, BDP Eski Eş Genel Başkanı Gültan Kışınak
TBMM 25. ve 27.Dönem Hakkari HDP Milletvekili, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven
İngilizce Öğretmeni Nıcola Yardımcı
Yazar Oya Uslu
EMO Diyarbakır Şube Eş Başkanı, Elektrik-Elektronik Mühendisi Sorgul Aytek Avşar
Esnaf Arzu Kızılkaya
Yazar Ayten Avdan
HDP Diyarbakır-Sur Belediye Meclis Üyesi Birsen Güneş
HDP Grup Başkan Vekili, TBMM 25., 26. ve 27.Dönem Milletvekili, Hukukçu Meral Danış Beştaş
Belçika İşçi Partisi (PVDA) Senatörü Ayşe Yiğit
DEVA (Demokrasi ve Atılım) Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Politikaları Başkanı, İş İnsanı Elif Esen
DBP (Demokratik Bölgeler Partisi) Van İl Eş Başkanı Güldüren Varlı
DBP (Demokratik Bölgeler Partisi) Muş Eski İl Eş Hatice Şeker
Sosyolog, Feminist, Anti-militarist Yazar, Amargi Kadın Dayanışma Kooperatifi Kurucu Üyesi Pınar Selek
TBMM 25., 26. ve 27.Dönem HDP Milletvekili Hüda Kaya
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Kadın Meclisi Üyesi Filiz Kızılkaya Güller
Yazar, 17+ Alevi Kadınlar Aktivisti Gülfer Akkaya ve
Akademisyen Dr., Yazar Rahime Sarıçelik
Kaynak: Ötekilerin Gündemi
Gazete Duvar-Mahsum Kara Hamza Özkan’ın pandemi döneminde siyasetçi, sendikacı, gazeteci ve daha birçok meslekte yer alan kadınların vermiş olduğu röportajların derlenmesiyle kitaplaştırılan “Kadınların Yüzyılı” adlı kitabın imza günü Diyarbakır’da bulunan Payîz Kitabevi’nde gerçekleştirildi.
“Kadınları Yüzyıllı” kitabının ilk imza günü Diyarbakır’da gerçekleşti. Kitapta röportajları bulunan kadınlar kitabı okurlar için imzaladı.
Hamza Özkan’ın pandemi döneminde siyasetçi, sendikacı, gazeteci ve daha birçok meslekte yer alan kadınların vermiş olduğu röportajların derlenmesiyle kitaplaştırılan “Kadınların Yüzyılı” adlı kitabın imza günü Diyarbakır’da bulunan Payîz Kitabevi’nde gerçekleştirildi.
Söyleşi ve imza gününe kitapta söyleşileri bulunan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy Tekdemir ve CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel konuşmacı olarak katıldı. Kitapta söyleşileri bulunan Sorgul Aytek Avşar, Arzu Kızılkaya, Birsen Güneş, Hatice Demir, Ayşe Güney, Nicola Yardımcı ve Meral Şimşek okurlarla buluşarak kitap imzaladılar.
‘KİTAP KADINA YÖNELİK SALDIRILARI SORGULUYOR’
Kitapta söyleşileri bulunup cezaevinde bulan kadınları selamlayan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Bugün kadın arkadaşlarımızla birlikte verilmiş olan röportajların bir araya getirilerek kitaplaştırılan ‘Kadınların Yüzyılı’ kitabının imzası için burada bulunuyoruz. Fakat kitabın yazarı Hamza Özkan’ın da dediği gibi kitapta röportajı yer alan kadın arkadaşlarımız cezaevinde rehin tutulmuş durumda. AKP-MHP iktidarı bu dönemde baskıcı otoriter sistemiyle demokratik siyaset yürütenleri rehin almaya devam ediyor" dedi.
"8 Mart eylem ve etkinlikleri kapsamında bazı kadın arkadaşlar ise şu anda adliyedeler. Kadın arkadaşlarımızdan 7’si tutuklandı" diyen Beştaş, şunları söyledi:
"Bu yöntem, kadınlara düşman bir iktidarın kadınları cezaevine kapatma yöntemlerinden başka hiçbir şey değil. AKP-MHP iktidarı en büyük kurgusunu kadın ve Kürt düşmanlığı üzerinde kuruyor. AKP-MHP iktidarının Kürtlere yönelik olan düşmanlığı zirveyi geçiyor. Kadın hakları ve mücadelesine yönelik saldırılar da olanca hızıyla devam ediyor. Bunlar sadece alanlarda gözaltı ve tutuklamalarla devam etmiyor. Yeni çıkarmış oldukları yasa, karar ve mahkemelerle sistematik bir şekilde kadının özgürlük alanını kısıtlıyor” şeklinde konuştu.
Kitabın içeriğine değinen Beştaş, "Bu kitap kadınların mücadelesini ve kadınlara yönelik saldırıları sorgulayan ve bunların cevabını bulan bir kitap. Bununla birlikte kadınların bu saldırılara karşı daha kat edeceği çok mesafe var. Ama kadınlar bu mücadeleden vazgeçmeyecek" şeklinde konuştu.
ÖZEL: TÜRKİYE’DE KADIN OLMAK ÇOK DAHA ZOR
Dünyanın her yerinde kadın olmanın çok zor olduğunu ifade eden CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, "Türkiye'de kadın olmak çok daha zor. Maalesef Türkiye'de kadını sanatsal etkinlikte, kültürel alanda ve her alanda bir aksesuar olarak görüyorlar. Kadınlar toplumda gerçekten hak ettiği yerde değil. Özelikle bu son hükümet dönemde kadının kürtaj olma hakkına da Cumhurbaşkanı karar veriyor. Kadınlara her türlü baskı var. Biz de bu baskılara karşı direniyoruz. Hep birlikte kadınların daha özgür olduğu, her alanda var olduğu bir ortam için mücadele ediyoruz ve biz kadınlar kazanacağımıza inanıyoruz" dedi.
TEKDEMİR: ÖRGÜTLENEREK GÜÇLENECEĞİZ
Söyleşide son olarak söz alan HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy Tekdemir, şunları dile getirdi:
"Bir yandan kadınların yazmak üzerinden özgürleşmesini konuşurken bir yandan maalesef kadın tutsakları da konuşarak devam etmek zorundayız. Bugün 7 arkadaşımız tutuklandı. 8 Mart’ta baskılara direnen kadınlarımız maalesef tutuklandı. Bir yandan tutsaklığı konuşmak zorundayız, Türkiye’deki gerçeklik maalesef bu. Aslında bu durum bize mücadelenin devamlılığını hatırlatıyor. Kadınların özgür olmadığı hiçbir ülkenin gerçekten özgürleşemeyeceğini bize gösteriyor yaşadığımız kentteki gelişmeler. Biz kadınlar konuşacağız, konuşmaya devam edeceğiz çünkü konuştukça daha çok örgütleyeceğiz ve güçleneceğiz."
Konuşmaların ardından etkinliğe katılan kadınlar okuyucular için kitaplarını imzaladı.
JIN NEWS- ‘Kadınların yüzyılı’ kitabı okur severlerle buluştu
Siyasetçi, Gazeteci, Sendikacı ve daha birçok meslekte yer alan kadınların yazısıyla kitaplaştırılan “Kadınların yüzyılı” kitabının imza günü gerçekleştirildi.
Siyasetçi, Sendikacı, Gazeteci ve daha birçok meslekte yer alan kadınların vermiş olduğu röportajların derlenmesiyle kitaplaştırılan “Kadınların Yüzyılı” adlı kitabın imza günü Diyarbakır’da bulunan Payîz Kitabevi’nde gerçekleştirildi. İmza gününe yazarlar arasında yer alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özer, EMO Amed Eş Başkanı Sorgul Aytek Avşar, Arzu Kızılkaya ve Yazar Meral Şimşek katıldı. Kitap okur severler tarafından yoğun ilgiyle karşılanırken, kitapseverlere imzalı kitaplar dağıtıldı.
‘AKP-MHP iktidarı siyaset yürütenleri rehin almaya devam ediyor’
İmza gününde konuşan Meral, “Bugün kadın arkadaşlarımızla birlikte verilmiş olan röportajların bir araya getirilerek kitaplaştırılan ‘Kadınların yüzyılı’ kitabının imzası için burada bulunuyoruz. Fakat kitabın yazarı Hamza Özkan’ın da dediği gibi kitapta röportajı yer alan kadın arkadaşlarımız cezaevinde rehin tutulmuş durumda. AKP-MHP iktidarı bu dönemde baskıcı otoriter sistemiyle demokratik siyaset yürütenleri rehin almaya devam ediyor. 8 Mart eylem ve etkinlikleri kapsamında bazı kadın arkadaşlar ise şu anda adliyedeler. Kadın arkadaşlarımızdan 7’si ise tutuklandı. Bu yöntemler kadınlara düşman bir iktidarın cezaevi kapatma yöntemlerinden başka hiçbir şey değil” dedi.
‘Kadınların özgürlük alanı kısıtlanmaya çalışılıyor’
AKP-MHP iktidarının en büyük kurgusunu kadın ve Kürt düşmanlığı üzerinde kurduğunu söyleyen Meral, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “AKP-MHP iktidarının Kürtlere yönelik olan düşmanlığı zirveyi geçiyor. Kadın hakları ve mücadelesine yönelik saldırılar da olanca hızıyla devam ediyor. Bunlar sadece alanlarda gözaltı ve tutuklamalarla devam etmiyor. Yeni çıkarmış oldukları yasa, karar ve mahkemelerle sistematik bir şekilde kadının özgürlük alanını kısıtlıyor.”
‘Kadınlar mücadelen vazgeçmeyecek’
Meral son olarak kitabın içeriğine değinerek, “Bu kitap kadınların mücadelesine dönük ve kadınlara yönelik saldırıları sorgulayan ve bunların cevabını bulan bir kitap. Bununla birlikte kadınların bu saldırılara karşı daha kat edeceği çok mesafe var. Ama kadınlar bu mücadeleden vazgeçmeyecek” diye ifade etti.
Etkinlik okur severler tarafından alınan kitapların imzalanmasıyla son buldu. ( Yazılı Haber JIN NEWS )
Kadınların Yüzyılı kitabı, okuyucuyla buluştu
25 Şubat 2022
Özkan: “Ne yapıyorsak vicdanımızla yapalım ki, kimsenin canı yanmasın”
SULTAN YAVUZ – Ötekilerin Gündemi Genel Yayın Yönetmeni, Gazeteci- Yazar Hamza Özkan’ın pandemi döneminde kadınlara yaptığı röportaj çağrısına yanıt veren 40 kadının yazdıkları “Kadınların Yüzyılı” isimli kitapta toplanarak, geçtiğimiz Ocak ayında raflardaki yerini aldı. Kitapta, yurt içi ve yurt dışından farklı yaş ve meslek grubundaki kadınların kişisel deneyim ve bilgilerinden yola çıkarak yazdıkları, Türkiye ve dünyadaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlara yanıt ve çözüm arama çabası taşırken, birbiriyle zaman zaman kesişen zaman zaman ayrılan yanıtlar, okurun takdirine sunuluyor.
Grafist Yayınları’ndan çıkan ve kısa sürede ilk baskısı tükenen kitabın önsözünü Yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik kaleme alırken, kitabın editoryal ayağı Özlem Sezer’e, kapak tasarımı ise Gülizar Ünver’e ait… Kitabın yazarı Hamza Özkan, “Kapağından editörüne kadar kadınlar yer aldı, benim ismim mecburiyetten geçti” diyerek, söz konusu kitabın aynı zamanda bir özeleştiri olduğunu da vurguladı.
“Kadınların Yüzyılı” isimli kitabına ilişkin 24 Saat gazetesinin sorularını yanıtlayan Özkan, 2018 yılında kurduğu internet gazetesi “Ötekilerin Gündemi”nin, ikinci kitap çalışmasıyla okurla buluştuğunu söyledi. Özkan, KHK ihraçlarının ilk başladığı dönemde de, kendisinin 44 KHK ihracı memur, işçi ve akademisyen ile röportajlar yaparak, 2020 yılında, “Türkiye’den KHK Manzaraları” isimli bir kitap çıkardığını, “Kadınların Yüzyılı” isimli kitabın ise ikinci dosya konusunu oluşturduğunu belirtti. Özkan ayrıca, pandemiye ve sanata ilişkin de röportaj serileri yaptıklarını, süreç içinde bunların da kitap hâline getirileceğini sözlerine ekledi.
Özkan, “Dört felsefi sorumuzu kadınlara yönelttik. Sosyal medya ve internet sitemiz üzerinden yazmak isteyen herkese kapımızı açtık, bu nedenle kitapta ev emekçisi de, siyasetçi de, avukat da, yazar da, esnaf da, mühendis de yer alıyor. Söyleşileri önce Ötekilerin Gündemi’nde yayınladık, en son da kitap hâline getirdik. Ben bu noktada, şunu da eklemek isterim, Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği desteğiyle bu çalışmalarımızı sürdürdük. Sitemizin altyapı ve teknik anlamdaki ihtiyaçlarını karşılayarak, daha güçlü olmamızı sağladı. Cemiyet’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Özkan, devamla, “Projeler olsa da, olmasa da işimiz olan gazeteciliği yapmaya devam edeceğiz. Proje yokken çıktığımız bu yola devam edeceğiz. Ben ahlâki olarak bir gazetenin satılması ya da devredilmesini de doğru bulmuyorum. Sonuç olarak sizin bir yayın politikanız ve okurunuz var, bu nedenle Ötekilerin Gündemi yola okurlarıyla devam edecektir” dedi.
Özkan, “Erkekliğin gurur duyulacak hiçbir noktası yok”
Özkan, Neolitik Çağ’da kadınların aydınlattığı bir sistem varken, daha sonra dünyadaki tüm temel krizlerin çıkmasına yol açan değişikliğin yaşandığını, erkeklerin kadınlara âdeta bir “soykırım” uyguladıklarını belirtti.
Özkan şöyle konuştu:
“Bunu erkekler ve eril kimlik yaptı. Bu kırımı yapan erkekler olarak, bizim de kadın kimliği üzerinden bir özeleştiri vermemiz gerekiyordu. Tarih boyunca kadınlara kıyım yapan hep erkektir, kadın kadınla dayanışma ve sevgi ilişkisi içindedir. Toplumu eğitip değiştiren kadındır. Erkek ise onu ikinci plana atan, adını ‘bayan’ koyan, onu ötekileştirendir. Buradan yola çıktık, umut ediyoruz bir gün özgürlüğün olduğu bir toplum var olacak. O toplumda ise kadın, erkek, LGBTİQ demeden, sadece insan kimliğimizle yer alacağız.
Kadınların yüzyılı derken de 21. yüzyılı kast etmiyoruz. Gelecek tüm yüzyılların temennisi aslında… Şiddetsiz bir dünya, şiddetsiz bir aile, kent… Buna, bu sevgi diline inandığımız için yüzyıllar kadınlarındır, tüm yüzyılların kadınların aydınlığında olmasını temenni ettiğimiz bir felsefe içinde yaklaştık. Bunu yaparken de, dediğim gibi bizde de var olan eril anlayışı eleştirmek istedik. Ben o kimlikten gerçekten utanıyorum. Kadınlar ve LGBTİQ’lar nasıl kimlikleriyle gurur duyuyorlarsa, keşke erkekler de gurur duyabilseler. Ama erkekliğin gurur duyulacak hiçbir noktası yok. İstanbul başta olmak üzere, birkaç şehirdeki kadına şiddete karşı kimi etkinliklerde ‘Biz erkek değiliz’ pankartı görmekten memnunuz. Bana kalırsa, tüm kentlerde erkekler sokağa çıkıp, ‘Özür diliyoruz, soykırım yaptım’ dese, açıklama yapsa ya da hashtag oluştursa, ‘Biz suçluyuz’ dese, şiddetin önüne bir nebze geçilebilir diye düşünüyorum.”
Özkan, soruları 60 kadına yolladıklarını ancak bir kısmının zaman ayıramadığı için yanıtlayamadığını ifade ederek, LGBTİQ derneklerinin ise yanıt vermediğini belirtti. “Gönül isterdi ki, onlar da yanıtlasın” diyen Özkan, kitapta tüm renkleriyle kadınların yer aldığını ve ayrım yapmadıklarını dile getirdi. Özkan, kitaptaki röportajlardan dört tanesinin de cezaevinde yanıtlandığına işaret ederek, bu kadınların, önceki HDP Eş Başkanı Figan Yüksekdağ, BDP Eski Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eski Eş Başkanı Gültan Kışanak, BDP Batman Milletvekili Ayla Akat ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven olduğunu söyledi. Özkan, Deva Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen ve ve yurt dışından Pınar Selek gibi feministlerin de soruları yanıtladığını ifade ederek, “Her isim çok kıymetli… Çok mutlu olduk. Kapağından editörüne kadar kadınlar yer aldı, benim ismim mecburiyetten geçti” dedi.
“Gazetecinin amacı tansiyonu yükseltmek değil, düşürmek olmalı”
Özkan, siyasetçilerin güdümündeki gazetecilerin gerçek gazetecilik faaliyeti yapmadıklarını, toplumsal gidişattan ise herkesin sorumlu olduğunu belirtti. Bu noktada gazetecilerin toplumsal farkındalık yaratması gerektiğine dikkat çeken Özkan, şunları söyledi:
“Gazeteci zaten sıcak gündemde, haber dışında, gördüklerini belgesel, kısa film ya da kitap hâline getimeli. Ben gazetecilik deneyimlerimi anlatttığım bir kitap çıkarmam mesela, önemli olan başkalarının ne düşündüğüdür. Ben felsefi soruları yazmışım, kadınlar kendi yorum ve eleştirilerini yapmışlar, önemli olan budur.
Basın açıklaması gibi haberler de yapılmalı ama bu rutin haberler zaten artık çok kolaylaştı. Kişi ve kurumlar kendi fotoğraf ve haber metinlerini bile yazıp yolluyorlar, demek ki özel haber ve röportaj önem kazanıyor. Gazetecilerin dil sorunu var, o kadar yanlış haber dili kullanılıyor ki, toplumu kutuplaştıran tarzda bir dil bu… Manşetler, kadın cinayetlerinde servis edilen fotoğraflar yanlış. Gazetecinin amacı tansiyonu yükseltmek değil, düşürmek olmalı. Bu da pozitif dille mümkün. Benim yayın politikam bu şekilde ve poziitf dil olmazsa yayınlamıyorum.
Gazetecilik, sigortalı bir iş, emeklilik ve yıpranmadan ibaret olmamlı… Emeğiniz manşetlerle değil, kitap, belgesel ve filmle anılır. Yoksa, o gazete yarın kapanabilir ama diğerleri kalıcı olur. Her gazetecinin bir ajandası olmalı ve ilkleri başkasından beklemek yerine kendin yapmalısın. Biz neden dış basındaki manşetleri konuşuyoruz, biz üretelim, bizden esinlensinler. Ne iş yaparsanız yapın, emeğe değer vermezseniz görülmez. Emeğe dayalı herşey güzeldir. Gazeteci popülizmden kaçmalıdır, önemli olan niteliktir.
Gazeteciler topluma karşı sorumludan çok hatalıdır. Çünkü gerginliğin bir sebebi de onlar… Bu anlamda özeleşitimizi vermeliyiz. Cüzdan değil, vicdan boyutuyla bakmak gerekiyor. Inanıyorum ki böyle arkadaşlarımız var ama sayımız yeterli değil. Mücadelemiz bu yönde olsun, ne yapıyorsak vicdanımızla yapalım ki kimsenin canı yanmasın.
Ben, kitabımıza ilgi duyan, duymayan herkese, haberini yapan ve yapmayan meslektaşlarıma ve Gazeteciler Cemiyeti’ne bir kez daha teşekkür ederim…”
“Kadınların Yüzyılı” kitabına internet üzerinden ya da “Ötekilerin Gündemi” sitesi üzerinden alabilirsiniz.
Merhaba sevgili okur; dünden bugüne, bugünden yarına; emeğiniz, dayanışmanız ve duyarlığınız için bir kez daha teşekkür ederiz Ötekilerin Gündemi dezavantajlı grupların sesi oluyor. Diyarbakır'da faaliyet gösteren gazete sesi ulusal medyada duyulmayan kesimlerin haberlerini yaygınlaştırıyor. Sizler de kanalımıza abone olabilir, Sosyal Medya Hesaplarımızı takip edebilirsiniz ve arkadaşlarınıza önerebilirsiniz..
Sosyal Medya Hesapları:
WEP ► https://www.otekileringundemi.com/
Twitter ► https://twitter.com/OtekilerinG
Facebook ► https://www.facebook.com/OtekilerinG/
Instagram ► https://www.instagram.com/otekilerin_...
YouTube► https://tinyurl.com/2kjpj5w8
Linkedin► https://www.linkedin.com/feed/
E. posta ► [email protected] [email protected]