HABER MERKEZİ- Hayvan hakları savunucuları, avukatlar ve demokratik kitle örgütü temsilcileri bugün, 5199 sayılı ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nun doğru şekilde uygulanabilmesi için İstanbul Barosu Kültür Merkezi’nde basın açıklaması düzenledi.

Cumhuriyet'en Şevval Aydoğan'nın haberine göre; Yapılan basın toplantısında, Cumhuriyet gazetenin yazarı ve hayvan hakları savunucusu Zülal Kalkandelen, Hayvanlara Adalet Derneği Başkanı Avukat Hülya Yalçın, Hayvanlara Adalet Derneği Üyesi avukat Barış Karlı, Sokaktaki Patili Canları Yaşatma Derneği üyesi Ayşem Özleyiş Oğuz ve Hayvan Hakları Aktivisti Banu Öztürk hayvan haklarının korunmasına dair görüşlerini aktardı. 

‘HAYVANLARIN HAKKINI KORUYACAK ÇÖZÜMLERDEN YANAYIZ’

Yazarımız Zülal Kalkandelen yaptığı konuşmada “Türkiye Barolar Birliği’nin Hayvan Hakları Komisyonu’nun geçtiğimiz hafta bir açıklaması oldu. Yasalara uyulması yönünde bir çağrı yapıldı. Bu konuda sesimizi duyurmamız çok önemli.  Medyanın da ne yazık ki bu konuda bazı çarpıtmalara yer verdiğini ve haberlerin gerçeği yansıtmadığını görüyoruz. Bu da toplumda infiale neden olabiliyor. Biz hem insanın hem hayvanın yaşam hakkını koruyacak şekilde çözümlerden yanayız” diye konuştu. 

‘HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULARININ YAŞADIĞI EN ZOR DÖNEMDEYİZ’

Hayvanlara Adalet Derneği Başkanı Avukat Hülya Yalçın da, “2022 yılında ‘Hayvanları öldürmeyin, tecavüz etmeyin’ demek utanç verici bir şey. Yıl 2022 hala sokağımızdaki köpeği koruma derdindeyiz. Ortada bir yasa var ve yasanın uygulanması son derece zorlaştı. Hayvan düşmanlığını öne süren bir çok topluluk oluştu” dedi. 

‘YAPTIRIM OLMADIĞI İÇİN CESARET BULUYORLAR’

Hayvanlara Adalet Derneği Üyesi, avukat Barış Karlı ise, “Şiddet artarak devam ediyor ve  bu cesareti yaptırım olmadığı için buluyorlar” ifadelerini kullandı. 

‘KANUN UYGULANSIN’

Sokaktaki Patili Canları Yaşatma Derneği üyesi Ayşem Özleyiş Oğuz ise petshoplarda yapılan üretimlere dikkat çekerek, “Petshoplarda üretimin engellediğini söyleniyor fakat perde arkasında, merdiven altı üretim hala devam ediyor. Kısırlaştırma yapılmasını ve petshoplarda hayvan satışının engellenmesini istiyoruz. Devletten bizi kandırmasını değil kanunu uygulamasını istiyoruz” diye konuştu.

Son olarak konuşan Hayvan Hakları Savunucusu Banu Öztürk ise kısırlaştırmanım önemini vurgulayarak, “Kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkezlerinin yeterli düzeye çıkarılması ve arttırılması gerekiyor” dedi. 

"DEVLET YETKİLİLERİNE VE TOPLUMA ÇAĞRIMIZDIR: HAYVAN KATLİAMI DURDURULSUN, YASAYA UYULSUN"

Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonu’nun konuyla ilgili olarak yayınladığı bildiri metni şu şekilde: 

"Son aylarda sokak köpeklerine yönelik olarak birtakım çevreler tarafından başlatılan operasyon, katliam çağrıları ile devam etmekte, şiddet giderek artmaktadır.

Hepimizi üzen olaylar kullanılarak köpürtülen nefret söylemleri sonucunda, yurdumuzun birçok yerinde sokak köpekleri zehirlenmekte ya da öldürülmektedir!

Yasa dışı oluşumlar ve onlara bağlı trol çeteleri tarafından sosyal medya üzerinde yayılan yanlış bilgilerle ve medyadaki taraflı haberlerle toplumdaki hayvan düşmanlığı, sokak hayvanlarının yaşamını tehlikeye sokan boyutlara varmıştır.

Hayvanların ortadan kaldırılması için silahlanma çağrıları yapanlar, bu konu üzerinden toplumda kaos yaratmayı amaçlamaktadır. Bu yüzden sokak hayvanlarını besleyen gönüllülerin yaşamları da risk altına girmiştir. Nitekim İzmir Bayraklı’da aynı aileden üç kişi, gündüz saatlerinde besleme yaptıkları için sokak ortasında silahla öldürülmüş, birçok yerde gönüllüler darp edilmiştir.

Biz, hayvan hakları savunucuları olarak hem insanların hem de sokak köpeklerinin yaşam hakkının korunması amacıyla gerekli tedbirlerin yasalara uygun olarak acilen alınması için çağrıda bulunuyoruz.

Öncelikle 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın 6. maddesinde belirtildiği şekilde, yasanın çıkış sebebi ve temel amacına uygun olarak, belediyelerin sokak hayvanlarını “aşılayıp kısırlaştırdıktan sonra buldukları yere bırakmaları” esastır ve bu madde yürürlüktedir.

Sokak hayvanlarının yok edilmesi için paylaşım yapmak, talepte bulunmak, yasanın söz konusu maddesine aykırıdır, suça tahrik niteliği taşımaktadır.

İnsanlar tarafından evcilleştirilerek sokakta yaşamak zorunda bırakılan hayvanların mağdur olduğu, her insan gibi onların da hayatta kalmak ve kendilerini korumak duygusuyla hareket ettiği bilinmelidir.

Bakıma muhtaç ya da saldırganlık gösteren hayvanlar olduğunda rehabilitasyonu için gerekli yardımın yapılmasını sağlamak da ilgili kamu kurumlarının görevleri arasındadır.

Belediyelerden yasada belirtilen sorumluluklarını yerine getirmelerini istemek dururken, hayvanların katledilmesi için talepte bulunmak, sorunu çözmediği gibi, çok daha büyük sorunlar doğmasına yol açmakta ve hukukun çiğnenmesine neden olmaktadır.

Hayvanların da içinde yaşadığımız toplumun bir unsuru olduğunu, herkesin hukuk devletinin sınırları içinde yasalara uyma zorunluğu bulunduğunu bir kez daha devlet yetkililerine ve tüm vatandaşlarımıza hatırlatırız.

Hayvanlar yalnız değildir; bu ülkede onların yanında olan hayvan hakları savunucuları, demokratik kitle örgütleri ve Baroların hayvan hakları merkezleri vardır.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve belediyelere çağrımızdır: Katliamları durdurun, suçluların ceza almasını sağlayın, yükümlülüklerinizi yerine getirin.