Magazin peşine düşen medya manipülasyona sardı

Öznur Değer HABER MERKEZİ - Tüm haftanın adeta temel gündemi haline getirilen Dilan Polat bilinçli bir şekilde öne sürülür ve arkasındaki siyasi güçler dahi açığa çıkarılmadan havuz medya tarafından magazin konusu yapılırken, aynı saatlerde HDP eski milletvekili Hüda Kaya manipülatif bir şekilde gözaltına alınarak tutuklandı. Kirli ve yanlış bilgilerle haber üreten havuz medyanın manipülasyon hızı, bilgiyi teyit etme ilkesini de unutturuyor. Su hızıyla değişen ülke gündeminin “popüler” isimleri, gösterişli ve pahalı yaşamlarıyla gündeme oturan Dilan ve Engin Polat oldu. Medyanın önce “yücelttiği” magazin sayfaları gibi haber sayfalarına konu ettiği Dilan ve Engin Polat, hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca “kara para aklamak” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Süleyman Soylu kara paranın neresinde? Sırtını “çok iyi bir insan” dedikleri ve çok sayıda suç çetesi lideri ile boy boy fotoğrafları medyaya yansıyan eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yasladıklarına ilişkin yorumlar yapılan Polat ailesinin adeta milyonlarca para saçmasını görmezden gelen ve paranın gelir kaynağını sorgulamayan havuz medya, haklarında 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi’, ‘Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet' suçlarından soruşturma başlatılması üzerine magazinal haberlere sardı. Uyuşturucu ve magazin Dilan Polat’ın kardeşi Sıla Doğu’nun uyuşturucu kullandığı görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından uyuşturucuyu savunmasıyla birlikte işin perde arkasını irdelemekten ve sorgulamaktan kaçınan havuz medyanın rolünü kamuoyu ve dijital medya gücü aldı. 225 milyon 743 bin TL’lik para aklanmış Haklarında başlatılan soruşturma kapsamında mal varlıklarına el konulan Dilan ve Engin Polat'ın soruşturma dosyasında, Dilan’ın sahibi olduğu “Rise and Shine Kozmetik” şirketinin sahte belge düzenleyicisi olduğu, bu belgelerle yapılan 225 milyon 743 bin liralık mal alışının gerçek olmadığı tespitine yer verildi. Kadın öne sürüldü kara para aklandı “Suç örgütü kurma ve yönetme”, “yasadışı bahis”, “suçtan kaynaklı mal varlığını aklama” ve “vergi usul kanuna muhalefet” suçlarından tutuklanmaları istenen Dilan Polat’ın “ben reklam yüzüyüm” şeklindeki savunması ise “kara para aklama” ve “suç örgütü kurma ve yönetme” yönündeki suçlarda kadın ve bedeninin ne şekilde öne sürüldüğünü ve medyanın bundaki rolünü bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Bir obje olarak öne sürülen Dilan Polat’ın arkasındaki yönlendirici ve destekleyici güç ise hala açığa çıkmış değil. Popülerlik peşinde manipülasyona teslim Tüm haftanın adeta temel gündemi haline getirilen Dilan Polat bilinçli bir şekilde öne sürülür ve havuz medya tarafından magazin konusu yapılırken, üstelik arkasındaki siyasi güçler dahi açığa çıkarılmadan, aynı saatlerde HDP eski milletvekili Hüda Kaya manipülatif bir şekilde gözaltına alınarak tutuklandı. DHA başta olmak üzere tüm havuz medyanın yanı sıra Cumhuriyet gazetesinin bile “Hakkında yakalama kararı bulunan kadın Almanya'ya gitmek üzereyken havalimanında yakalandı” şeklindeki spekülatif haberlerinin içeriğinde Hüda Kaya’nın gözaltına alınmasına dair görüntülere yer verilerek, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan “algı dolu” açıklama tüm haberi kapladı. Hüda’nın adeta “cinayet” suçuyla tutuklandığını servis ederek, gözaltı görüntülerinde Hüda’nın net bir şekilde görülmesine rağmen İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün açıklamasına dayanarak ismini H.D. olarak veren havuz medyanın, manipülasyon hızı, bilgiyi teyit etme ilkesini de unutturuyor.

Magazin peşine düşen medya manipülasyona sardı

Gazeteci Özgür Paksoy'a verilen ceza onandı

X kullanıcıları neden akın akın Bluesky'a geçiyor?

Kadın katliamlarında medya ne kadar sorumlu?

DFG Kasım ayında katledilen gazetecileri andı

Meslek örgütlerinden gazeteci Mizgin Sönük için çağrı

DFG: Gazetecilere saldırı girişimini kabul etmiyoruz

MGK’den Ekim ayı raporu: 6 gazeteci gözaltına alındı

Gazetecilere 'Yenidoğan çetesi' gözaltısı

DFG Eşbaşkanı Müftüoğlu hakkında beraat kararı

TUSAŞ saldırısı sonrası sanal medyaya kısıtlama