Pırangalı yüreğim
bütün mevsimler zindan üstüme üşüşür doğduğum kent anlamaz ozan dilinden yolunur kanatlarım tek tek konurum dört biryanı demir parmaklığa ellerim ellerim çalınır kalemimden ,yaprağımdan söz söylemez oldu yüreğim nefessiz kaldı tenden bedenim önce ölüydüm yaşamak isterdi duygularım şimdi yaşarken katlediliyor kişiliğim özlemeye hasret sevilmeye hasret okşanmaya hasret saçım telleri ozanım mavi mavi ölüyorum faili meçhul anlamaz dilimden anam doğmuşum namus belası vajinadan memeler olmuş başıma gardiyan taşımaz omuzlarım başım dik yürür ayaklarım karanlık ana pırangalı yüreğim ey anda yaşadığım kayıp kent çal beni açık mezarımdan sula beden ki ruhumu dudaklarınla hücre hücre büyüt susayan tenimi yok et üstümdeki on iki zindanı yık kalemim deki ölü kent soluğunu yazsın elerim mavi mavi kuş seslerini konuşsun dilim çocuk çocuk ölmek değildir özlemim , doğmaktır sevmeyi özledim tenim dilinde bir ben yokum poyraz dilinde. .
üstüme üşüşür doğduğum kent
anlamaz ozan dilinden
yolunur kanatlarım tek tek
konurum dört biryanı demir...