ŞIRNEX - Roboskî Katliamı için ikinci kez başvuru yapılan AYM’den “ihlal” kararı çıkması durumunda yargılama süreci yeniden başlayacak. Elîh Baro Başkanı Erkan Şenses, “Benzerlerinin yaşanmaması için bu katliamda sorumluluğu bulunanlar yargı önüne çıkarılmalı” dedi.
Şirnex’ın Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî köyünde, 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçakları ile bombalanarak katledilmesinin üzerinden 12 yıl geçti. Aradan geçen bunca zaman içerisinde sorumlularının tek birinden bile hesap sorulmayan katliam, devletin işledikleri suçlar karşısında kolluk kuvvetlerine dair izlediği “cezasızlık” politikasının en somut örneklerinden biri.
Yaşanan onca ölüme rağmen iktidar güdümündeki medya katliamı görmezden geldi. Ana akım medya, ancak ertesi gün Genelkurmay Başkanlığının resmi sitesinde yayımlanan duyuruyla konuyu gündemine aldı. Büyük tepkilere yol açan olayın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı katliama dair 8 Ocak 2012’de soruşturma başlatıp “gizlilik” kararı aldı. Soruşturma devam ederken TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde Uludere Alt Komisyonu kuruldu. Komisyon, incelemeleri sonucunda Mart 2013'te 84 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda olayın “Sivil idare ile askeri yetkililer arasında koordinasyonsuzluk” sonucu yaşandığı belirtilerek, “kasten yapıldığına dair bir delilin bulunamadığı” sonucuna varıldı.
KATLİAM 'KAÇINILMAZ HATA' SAYILDI
Raporun ardından Haziran 2013’te Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında “görevsizlik kararı” aldığı dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderdi. Askeri Savcılığı, 7 Ocak 2014’te dosyada ‘şüpheli’ olarak adları geçen Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç, 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker, 2. Ordu Harekât Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Halil Erkek ve 2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verdi. Bu kararın gerekçesini ise, “Gerek şüphelilerin gerekse olayda görev yapan diğer TSK personelinin, TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görevin gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri” ifadelerine yer verdi.
AYM VE AİHM'E EKSİK BAŞVURU
Hayatını kaybedenlerin yakınları Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yaptı. Ancak mahkeme, başvuruda eksiklikler olduğunu belirtti ve “eksikliğin süresinde giderilmemesi” gerekçesiyle başvuruyu 24 Şubat 2015’te usulden reddetti. Bunun üzerine 281 başvurucu ile dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. AİHM ise, yaklaşık 2 yıl boyunca beklettiği dosya başvurusunu 17 Mayıs 2018’de iç hukuk yolları tükenmediği için “kabul edilemez” bularak reddetti. Davanın AİHM tarafından kabul edilmemiş olmasından Şırnak Barosu'nu sorumluğunun bulunduğunu söyleyen dönemin HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, süreci takip etmediği için HDP Hukuk Komisyonu'nu eleştirdi.
Dosyanın cezasızlıkla kapatılmak istenmesine karşı avukatlar yeni bir adım atarak Adalet Bakanlığından Askerî Savcılığın verdiği “takipsizlik” kararına Askerî Sulh Ceza Hakimliği’nin onay vermesine dair kararın Yargıtay’da kaldırılmasını talep etti.
Aynı dönemde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın katıldığı bir televizyon programında “Uludere konusunun, uçak konusunun tekrar inceleneceğini düşünüyorum” sözlerini sarf ederek olayın arkasında Gülen Cemaatini işaret etmesinin ardından dava avukatları, Haziran 2019’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. “Yeni delil varlığı” sebebiyle Roboski dosyasının yeniden açılmasını talep etti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise “yetkisizlik” kararı vererek, dosyayı Uludere Cumhuriyet Savcılığına gönderdi. Uludere Başsavcılığı dosya hakkında 2021 yılında yeniden “takipsizlik” kararı verdi. Karara ilişkin yapılan itiraz da reddedildi.
BAKANLIK 4 YIL SONRA CEVAP VERDİ
Roboskili aileler bunun üzerine 6 yıl sonra 9 Nisan 2021'de yine AYM’ye başvurdu. Avukatların Askerî Savcılığın verdiği “takipsizlik” kararının kaldırılması için başvurduğu Adalet Bakanlığından yanıt ise 4 yıl sonra Mayıs 2023’te geldi. Bakanlık, dosyanın Yargıtay’a taşınmasına gerek görmedi.
GÖZLER AYM’DE
Bunun üzerine Robiskî’ye dair adalet talebinde gözler AYM’den çıkacak karardı. Karar aşamasına gelen başvuruda yüksek mahkemenin ihlal” kararı vermesi durumunda dava yeniden açılabilecek.
Roboskîli ailelerin avukatlarından Êlih Baro Başkanı Erkan Şenses, katliamın 12’nci yıldönümünde yürüttükleri adalet mücadelesine dair MA’ya konuştu.
'BAKANLIĞIN KARARI SKANDAL'
Öncelikle başvuru yaptıkları Adalet Bakanlığı’ndan 4 yıl sonra aldıkları yanıt üzerinde duran Baro Başkanı Erkan Şenses, AKP iktidarın bu kararla kendisiyle çeliştiğini dile getirdi. Bakanlığın, Askeri Mahkemenin takipsizlik kararına yapılan itirazı reddettiğine dair kararını Yargıtay’a götürme yetkisine sahip olduğunu söyleyen Erkan Şenses, Bakanlığa yaptıkları başvuruda kararın Yargıtay’a taşınmasını veya Yargıtay’ın bu kararının incelenmesinde hukuka aykırılık varsa bozulmasını talep ettiklerini ama bakan yardımcısı imzasıyla aldıkları yanıtta Yargıtay’a gidilmesine gerek görülmediğini aktardı.
Bunu “skandal” olarak tanımlayan Şenses, nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü siyasal iktidar 2017'de topluma askeri yargının, askeri Yargıtay’ın ve askeri mahkemenin tarafsız ve bağımsız olmadığını söylemişti. Referandumda askeri yargının kaldırılmasını için 'Evet' oyu topladı. Ama aynı iktidar maalesef 2014 yılında askeri yargının verdiği bir kararı Yargıtay’a götürmeye gerek duymadı ve bu ciddi bir çelişkidir."
‘İKTİDAR BU DOSYADA TARAF!’
İktidarın Roboskî davasında taraf olduğunu söyleyen Şenses, "Bakanlık, dosyayı ‘kanun yararına bozma yoluna gidilmesine gerek görülmedi’ gibi kısa bir gerekçe öne sürdü. Ancak askeri yargıyı kaldırmakla övünen bir yasal iktidar için büyük bir çelişkidir. Askeri yargının tarafsız, bağımsız olmadığını her fırsatta dile getiren iktidar, askeri yargı tarafından verilen Roboskî kararını da sivil Yargıtay tarafından tekrar incelenmesinin önünü açmalıydı. Bunun önünü açmaması bu dosyada siyasetin taraf olduğunu göstermektedir. Bu nedenle AYM’ye yaptığımız başvuru daha büyük bir önem kazanmaktadır. Umarız AYM bu başvuruda gerekli incelemeyi yaparak ihlal tespitinde bulunur ve sorumluların yargılanmasının önünü açar” ifadelerini kullandı.
‘ESASTAN İHLAL KARARI BEKLİYORUZ’
AYM’den çıkmasını bekledikleri karara dikkat çeken Şenses, yüksek mahkemenin “ihlal” kararı vermesi halinde Roboskî davasının yeniden açılacağını ifade etti.
Şenses, “AYM önündeki başvurumuz karar aşamasındadır. Buradan olumsuz bir karar çıkması halinde dosyayı yeniden AİHM'e taşıyacağız ve AİHM bu kez dosyayı esastan görüşecek. Çünkü ilk başvuruda esastan görüşmemişti. AİHM, ilk başvuruyu AYM’nin eksiklikler olduğu sebebiyle reddetmesini gerekçe gösterip başvuruyu kabul edilemez bulmuştu. Ancak bu kez AYM’nin vereceği esastan bir ihlal kararı bekliyoruz. Ama AYM ‘kabul edilmezlik’ kararı verse dahi AİHM'in bu kararı esastan inceleyeceğini söyleyebilirim” diye konuştu.
Roboskî’nin faillerinin cezasız kalmaması için hukukçular olarak ellerinden gelen her türlü çabayı vereceklerini söyleyen Baro Başkanı, “Çünkü bu konuda benzer ağır ihlallerin, katliamların yaşanmaması için ve bu katliamda rol oynayan, sorumluluğu bulunan kişi ve kurumların yargı önünde çıkarması elzemdir” dedi.
Roboskî’yi sahiplenmeye konusunda kamuoyuna da büyük sorumluluk düştüğünü vurgulayan Şenses. “Coğrafyamızda bir daha bu tür katliamların yaşanmaması için Roboskî katliamı her daim anılmalı ve bu katliamın sorumlularının yargı önüne çıkması için gerek mağdurlara, gerek biz avukatlara manevi desteğin sunulması gerekiyor" diye konuştu.
MA / Fethi Balaman - Zeynep Durgut