İSTANBUL- DEM Parti Kadın Meclisi’nin buluşmasında konuşan Sebahat Tuncel, “Özgürlük yürüyüşümüzü devam ettirmek dışında başka bir seçeneğimiz yok. Yan yana geleceğiz kapitalizme, erkek egemenliği ve şiddete karşı birlikte mücadele edeceğiz” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, Kadıköy’de bulunan Bilim Estetik Kültür Sanat Araştırma Vakfı’nda (BEKSAV) Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel’in katılımıyla kadın buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir’in yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.

Burada ilk sözü Gonca Yangöz aldı. Ortak mücadele hattını büyütmenin asli olduğunu vurgulayan Yangöz, “Zindanlardaki direniş devam ediyor. Tutsak yüzlerce arkadaşımız bu mücadeleye zindanlardan devam ediyor. Bizde dışarıda onların sesi olmaya devam edeceğimizin sözünü verelim. Bu mücadeleye birlikte başladık birlikte devam edip büyüteceğiz. Ve zindanlardaki bütün arkadaşlarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

‘ARKADAŞLARIMIZ YARGILANAN DEĞİL YARGILAYANDI’

'Sakın kendini Yavuz Sultan Selim sanmasın' 'Sakın kendini Yavuz Sultan Selim sanmasın'

Ardından Esengül Demir bir konuşma gerçekleştirdi. Kobane Kumpas Davası’nın çok önemli olduğunu ifade eden Demir, “Arkadaşlarımızın tahliye edilmesi, dışarıda olması bizim için büyük bir mutluluk ama içeride yüzlerce yıla dayanan cezalar almış arkadaşlarımız var. Ve dolayısıyla bu kumpas davasının da arka planını, neyin hedeflendiği ne tür sonuçları olduğuna dair de üzerine çokça konuşmak gerekiyor. Sebahat, Gültan, Ayla yoldaşlarımız içeride çok büyük bir direniş gösterdiler, mahkemede yargılanan değil yargılayan pozisyondaydılar” diye belirtti.

‘ÖZGÜRLÜK İDDİAMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ’

Son olarak Sebahat Tuncel söz aldı. Kadınlarla bir araya gelmenin çok kıymetli olduğunu ifade eden Tuncel zorlu bir mücadele yürüttüklerine dikkat çekti. Erkek egemen sistemin en çok kadın özgürlük çizgisine saldırdığını belirten Tuncel, “Özgürlük iddiamızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Bugün kayyım rejimi de bununla alakalı. 2016’da ilk kayyımlar atandığında gerekçe eşbaşkanlık sistemiydi, bu saldırı devam ediyor. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit ve izolasyon bir işkence sistemine dönüşmüş durumda.  Her gün gözaltı tutuklama siyasi soykırım operasyonları devam ediyor” diye konuştu. 

SORUNLARA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE VURGUSU

Kürt halkının özgürlük sorunu çözülmeden Türkiye’de bir demokratikleşmenin mümkün olmadığına vurgu yapan Tuncel, “Kadın özgürlük sorunu çözülmeden özgürlük sorununun çözülmesi mümkün değil. Bütün bunlar birbiriyle bağlantılı. O yüzden biz özgürlük yürüyüşümüzü her koşulda devam ettireceğiz. Devam ettirmek dışında şansımız da, seçeneğimiz de yok. Evet, zorlu bir süreç yaşadık, yaşıyoruz, faşizm koşullarındayız ama umut da var. Umut varsa moral, coşku var. Başarabilme umudu var. Ekonomik kriz ciddi bir sorun, kent demokrasisinin olmaması, yaşam alanlarımızın olmaması sorun, pandemiyle birlikte kapitalizm bize yeni bir yaşam biçimi dayattı eve hapsetti. Buna rağmen yan yana geleceğiz kapitalizme, erkek egemenliğe karşı, şiddete karşı birlikte mücadele edeceğiz” diye ifade etti.

Konuşmaların ardından buluşma basına kapalı şekilde devam etti.

Kaynak: https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/247504