İSTANBUL- “Krizler dünyasında özgürlük mücadelesi” başlıklı toplantıda konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, yeni bir Cumhuriyet ile Türkiye’ye ihtiyaç olduğunu ve bunu kurmak için aday olduklarını belirtti.
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), “Krizler dünyasında özgürlük mücadelesi” başlığı ile Beyoğlu’nda bulunan Cezayir Toplantı salonunda toplantı düzenledi. “Kimi dışlıyorsanız hepimiz oyuz; sokakta direnişe, sandıkta Yeşil Sol Parti’ye” konulu oturuma Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün ve DİSP’ten Nuran Yüce de konuşmacı olarak katıldı.
Toplantıda, Kadıköy’de “Ölürüm Türkiyem” şarkısını söylemediği için ırkçı saldırgan Mehmet Caymaz tarafından katledilen sokak sanatçısı Cihan Aymaz’ın katledilmesine ve son dönemde Kürt siyasetçi ve gazetecilere yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamaya tepki gösterildi.
'KORKU DUVARLARI AŞILDI'
Daha sonra söz alan Nuran Yüce, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerine işaret ederek, “Dananın kuyruğu kopacak. Zulüm, baskıcı AKP iktidarı son bulacak” dedi. İktidarın korku atmosferi yaymaya çalıştığını ifade eden Yüce, seçmenin korkutulmak istendiğini söyledi. İlk olarak Savunma Bakanı ve AKP Milletvekili adayı Hulusi Akar ile İşçileri Bakanı ve AKP Milletvekili Süleyman Soylu’nun “seçimi darbe” olarak nitelendirmesi ardından seçmeni korkutacak açıklamanın yapıldığını söyleyen Yüce, “Seçimlerden sonra yargılanacaklar. Bu nedenle bu tür açıklamaları yapıyorlar. İktidar toplumun büyük bir kesimini yok ediyor. Bu da kriz yaratıyor. G ünün sonunda seçmenin seçim hakkını elinden kalkarsanız daha fazla tepki verirler. Korku duvarları aşıldı. Bu korku duvarları 6 Şubat’ta Türkiye ve Suriye’de yaşanan depremlerle birlikte de ortaya çıktı. Ayrıca Kızılay’ın durumunu da gördüler. Bu nedenle insanların kaybedebilecekleri bir şeylerin kalmadığını gördüğünü, görmek lazım” diye konuştu.
‘ÇOK ÇETİN BİR MÜCADELE GEREK’
AKP-MHP’nin oyun oynamak istediğini ifade eden Yüce, “Otoriter iktidarlar bunu zorluyor. Otoriter iktidarlar iktidarı kaybettiklerinde, seçmenini sokağa çağırırlar. Ancak ABD’de de ve Brezilya’da da sonradan gittiğini gördük. Tabii, kararlı bir muhalefetin olması lazım. Bu iktidar gitmeli diyorum ama seçimden sonra 6’lı Masa kazanırsa gülük, gülistanlık bir ülkeye uyanmayacağız. Bundan sonra çok çetin bir mücadele bizi bekliyor. Ezilenlere yönelik saldırıların süreceğini görmek gerekiyor. Kürt halkının, kadınların, işçi sınıfının hakları için mücadele etme bizi bekliyor. Barışçıl dış politika için mücadele etmeliyiz. Ekoloji ve göçmenler için mücadele etme bizi bekliyor. Bu bağlamlarda mücadeleyi yükseltmemiz lazım. Demirtaş, Kavala, Kışanak ve diğerlerinin serbest bırakılması için mücadele etmemiz lazım. Kılıçdaroğlu’na bir gün bile avans veremeyiz” diye kaydetti.
Parlamenter mücadeleyi es geçmediklerini ve önemli bulduklarını belirten Yüce, Yeşil Sol Parti’ye oy verme çağrısında bulundu. Yüce, ırkçılığa, göçmen düşmanlığına ve pek sorunun çözüm bulması için çağrısını sürdürdü.
‘HİKAYE VE DİRENİŞ ORTAK’
Söz alan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye’de çoğunluğun ezilenlerden oluştuğunu söyledi. Ezilenlerin hikayesinin ortak olduğunu ifade eden Uçar, “Bu dışlanan kimler? Kürtler, Aleviler, kadınlar, Ermeniler, resmi devlet ideolojisinin kendisine dönem dönem tehdit olarak gördüğü tüm devlet mekanizmalarının uzağında tuttuğu, inkar ve asimile ettiği kesimleriz. Dolasıyla hikayemiz ortak. Hem bir acıyı tarifliyor hem de ortak bir direnişi tarif ediyor. Biz çalışmalarımızı yürütürken yeni bir yol tarifi yaptık. Buna 3’üncü Yol, üçüncü ittifak dedik. Üçüncü İttifakın en önemli dayanağı da dışlananlar, ötekileştirilenler. Bu hikayenin sahibi olarak da çoğuz. Karşıladığımız seçimlerde halklar, inançlar, kadınlar ve emekçiler lehine ve bu ülkede yok sayılan bütün kesimler için bir kazanıma dönüşmek zorunda. Çünkü uzun vadeli bir mücadelenin yolcularıyız. Sadece 14 Mayıs’ın dışlananları ve ötekileri değiliz. Çok ciddi bir hikayemiz var. Bu hikaye de aslında bir direniş hikayesi” diye konuştu.
TEK MERKEZLİ SALDIRIYA TOPLU MÜCADELE
İktidarın dışladığı ve yok saydığı tüm kesimler olarak birlikte hareket ettiklerini ifade eden Uçar, “Yeşil Sol Parti yeni bir isim olabilir ama mücadelenin yeni ismi ve durağı olarak bakalım. Geçmişte elde ettiğimiz tüm kazanımları bu isim altıda büyüteceğiz. Seçime giderken bir darbe polemiği yapılıyor. Çok güçlü bir değişim talebi ortaya çıktı. İktidar ve bundan önce devlet, sağ merkezli bütün iktidarların temel dayanakları böl, parçala ve yönet kıstasları ile mücadelemizi karşı karşıya getirdi. Bu gün geldiğimiz aşamada ekoloji mücadelesi, gençlerin, kadınları, Kürtlerin, Ermenilerin, Cerkezlerin mücadelesinin kendisi tek merkezli bir saldırı ile karşı karşıya. Buna karşı toplu bir mücadelenin olması gerektiği ve bunun kazandırdığı konusunda hem fikiriz. Üçüncü Yolu da tüm bu ezilenlerin yolu olarak tarif ettik” diye kaydetti.
‘YENİ BİR TÜRKİYE’NİN KURULUŞUNA ADAYIZ’
Yeni bir Türkiye’nin kuruluşuna dair aday olduklarını belirten Uçar, “Seçimler bir yanıyla da Cumhuriyetin ilk yüzyılın muhasebesi ve yüzleşmesi anlamına geliyor. Hepimizin atalarının bu Cumhuriyetin ilk dönemlerinde emekleri var. Türkiye’nin kurulduğu paradigmanın çok çok ötesinde bir yerde, kurucu öznelerin dışlandığı, sürecin dışında tutulduğu, tehdit haline getirildiği bir döneme geldik. Bugün geldiğimiz aşamada, bunun bir bütüne sirayet edilen değişim ve dönüşüm ile birlikte kurulacak yeninin de nasıl olacağı dönük bir irade ve talep var. Bu irade de 14 Mayıs’ı belirleyen olacak. AKP iktidarı ya da tek adam rejiminin seçim propagandası bizin kurduğumuz mücadele üzerine. Kürtlerin, demokrasi mücadelesi yürüten ve inanların mevcut AKP-MHP iktidarı ile kuracağı bir yüzyıl yok. Mücadelemiz ile göstermiş olduk. Dolasıyla biz yüzyılı nasıl kuracağımızı, birlikte tartacağız. Aynı zamanda mevcut Cumhuriyetin yokluğumuz üzerinden yürütülen bu Cumhuriyetin demokratik niteliklere yani bütün hakları, renkleri ve inançları gören bir yerden yeniden tanımlanması gerekiyor” diye belirtti.
‘YARIM KALAN SÜRECİ TAMAMLAYACAĞIZ’
Kadınların verdiği mücadelenin önemine değinen Uçar, Eşbaşkanlık sisteminin kazanımlarına dikkat çekti. Eşbaşkanlığın eril siyasetin aşılabildiğive kadın siyasetinin yapılabileceğinin göstergesi olduğunu ifade eden Uçar, şu şekilde devam etti: “Biz iktidarın şiddeti karşısında yen yol bulabilen bir politik yol inşa ettik. Dolayısıyla hukuk hem içerde hem dışarda her birimiz açısından bir şiddet aracına dönüştürüldü. Ekoloji mücadelesi yürütenlerin en önde kadın arkadaşlarımız var. Doğasını. Havasını, suyunu savunan herkes devletin bütün güvenlik güçlerinin uyguladıkları şiddetle karşı karşıya kalıyorlar. Biz; 7 Haziran 2015 seçimlerini kritik bir eşik olarak tarif ediyoruz. 2015 seçimlerinde halkların ve inançların Türkiye’de ötekileştirilen bütün kesimlerin kazanabileceği Türkiye’de kurucu özne olabileceğinin bir işaretiydi. Tamamlayamadığımız bir süreç oldu. Birçok gerekçesi var. Biz tamamlayamadığımız bu süreci 14 Mayıs seçimlerinde tamamlayabileceğimizi görüyoruz.”
Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü: “ 'AKP kaybederse devlet kaybeder’ diye bir söylem var. AKP kaybedecek ve devlet zayıflayacak devlet de zayıflasın. Çünkü bu toplumun yeni bir devlet organizasyonuna ihtiyacı var. Mesel sadece iktidar değil. 14 Mayıs’tan sonra seçimde tek adam rejimine kaybettirmek yeterli bir süreç de değil. Bütün bu bahsettiğimiz şeylerin, toplumun taleplerin hayat bulması için çok güçlü bir mücadele vereceğimiz de kesin. Zaten çok uzun zamandır seçmen siyasete müdahale ediyor. CHP ve diğer partilerin yani Yeşil Sol Parti’ye oy vermeyenler bile Yeşil Sol Parti’nin Meclis’teki varlığının güçlü olmasını demokrasi için kaçınılmaz olduğunun farkındalar. Biz sadece bir nicelik değiliz. Türkiye’de demokratik siyaset adına en nitelikli tartışmaları yürüten bir partiyiz. Yüzde 20 civarında bir hitap alanımız var. Seçime giderken bunu oya dönüştürmeye çalışıyoruz.”
Uçar’ın konuşması ardından etkinlik forum şeklinde sürdü.
( Kaynak: MA)