AGIRÎ - Agirî'de aşırı yağışlar ve girdi maliyetleri nedeniyle zorda olan çiftçiler, "Yukardakiler para musluğunu kendileri için açmışlar ama çiftçiler açlıktan ölüyor" tepkisinde bulundu.
Agirî'de, geçim kaynaklarının başında gelen buğday ve arpa hasadı başladı. Aşırı ve ani yağışlar bu yılki verimi düşürdü. Mazot, gübre, ilaç ve biçerdöver gibi girdi maliyetlerindeki artış da çiftçiyi zora soktu. Ayrıca hububat alım fiyatlarındaki artış çiftçiyi memnun etmedi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), geçen yıl 9 bin TL olan buğday fiyatının ton başına 9 bin 250 kuruş olarak belirledi. 7 bin TL olan arpanın tonu ise 7 bin 250 TL'ye çıkarıldı. Birçok çiftçi, belirli şartları karşılayamadıkları için biriken borçları nedeniyle ürünlerini daha düşük fiyatla zahirecilere satmak zorunda kalıyor.
‘BÖYLE BİR ZULÜM YOK’
Emekli olduktan sonra çiftçilikle uğraşmaya başladığını aktaran Ahmet Kaya, bu yıl zarar ettiğini ifade etti. Geçen yıl 7 TL'den sattığı arpanın kilosunu bu yıl 6 TL'den alıcı bulduğunu belirten Kaya, "Bu bir zulümdür. Ürünlerimizi TMO'ya götürüyoruz ama ürünü beğenmiyorlar. Burada da alıcı bulamıyoruz. Çiftçiler perişan durumadır. Ektiğimiz ürün için gübre ve mazota verdiğimiz paranın altından kalkamıyoruz" dedi.
Kaya, yıl içerisinde 55 bin TL masraf yaptığını ve zararda olduğuna işaret etti. Kaya, "Bu çiftçi için zulümdür. Mazota mı para verelim, gübreye mi verelim, biçere mi verelim, bilmiyoruz. Yukardakiler para musluğunu kendileri için açmışlar, ama çiftçiler açlıktan ölüyor. Geçen yıl biçerdöver günlüğü 900 TL iken bu yıl ise bin 300 ile bin 400 TL arasında değişiyor. Yerine göre de bu fiyat bin 600 TL'ye kadar çıkıyor" ifadelerini kullandı.
'15 BİN TL'YE ALINSIN' TALEBİ
Artık tarım yapamayacak duruma geldiklerini belirten çiftçilerden Hasan Kurt, "Geçen yıl ektiğimiz tüm buğdayı satsak bile masraflarımızı çıkaramadık. Artık öyle bir noktaya geldi ki kimse bu işi yapamayacak. Tarımsal ürünlerin fiyata geçen yıla göre değişmezken, tüm masraflar da arttı. İnsanlar bu durumda nasıl çiftçilik yapsın? Eğer buğdayın tonu 15 bin TL'ye satılmazsa çiftçi zarar edecek. Düşünün ki samanın tonu biçerdöverin bir günlük masrafını karşılamıyor" diye konuştu.
'MASRAFLARIMI KARŞILAYAMIYORUM'
Yaşamının tümünü çiftçilik yaparak geçirdiğini ifade eden Nesim Acar, "Son yıllarda çiftçilerin neredeyse tamamı battı. Erdoğan, 'Türkiye uçuyor' diyor. Gelecek yıl çiftçilerin yüzde 30 ile 40’ı arasında bu işi bırakacak. Çünkü kimse zararına bu işi yapmaz. İnsanlar zarar ettiği mesleği bırakır. Baştakiler bir vuruyor, aracılar bir vuruyor; açıkçası gelen giden vuruyor. Emek veren çiftçidir; ancak zarar eden de çiftçidir. Bir yıl emek verdim, yaklaşık 600 bin masraf ettim; ama zarar ettim. Bu yıl büyüme ve filizlenme döneminde iyi yağmur geldi ve ekinler güzeldi. Ancak ekinleri biçme dönemine yakın zamanda fazla yağmur yağdı ve ekinlere çok zarar gördü. Her şeyin fiyatı artıyor; ama iş buğday ve arpaya geldiğinde sabit kalıyor. Biz çiftçileri öyle bir duruma getirdiler ki sudan çıkarılıp susuzlukla öldürülen balık gibi yaptılar. Böyle giderse çiftçiler ekinler ekmeyecek ve halk ekmeksiz kalacak" şeklinde konuştu.
'MALİYET KATLANDI FİYAT İSE DÜŞÜK'
Zahireci Deniz Kıtnur, çiftçilerin durumu "perişan halde" olarak özetledi. Kıtnur, "Buğdayın kilosunu 6 TL'den alıp 6 TL 100 kuruş ile 6 TL 200 kuruş bandında satıyorum. Ne köylü ne çiftçi ne de biz alıcılar bu durumdan memnunuz. Hiçbir şey para etmiyor. Buğday, arpa ve yonca satın alıp başka illere satmaya çalışıyoruz; ancak satamıyoruz. Tarımdaki maliyet geçen yıla göre arttığı halde tarımsal ürünlerin fiyatı artmadı. Geçen yıl bir dönüm arazide 500 ile 600 kilogram arpa ve buğday verimi olurken bu yıl ise verim yarıya düştüğü gibi fiyatı da düştü. En düşük gübrenin tonu 10 bin TL, en iyi gübre fiyatı ise 16 bin TL civarında. Yine mazotun litresi 47 TL civarında ve bir kilogram ilaç 2 bin TL iken, buğdayın ton fiyatı ise 45 bin TL'dir. Çiftçiye mazot ve gübre desteği verilmesi gerekiyor. Yine, tarımı teşvik edecek adımlar atılmalıdır. Bu durumda alan da dertli satan da dertli" diye belirtti.