TBMM’ye 24 Haziran tarihinde “Yapay Zekâ Kanun Teklifi” sunuldu. Amacı “Yapay zekâ teknolojilerinin güvenli, etik ve adil bir şekilde kullanılmasının sağlanması, kişisel verilerin korunması, gizlilik haklarının ihlal edilmesinin önlenmesi, yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımına yönelik düzenleyici bir çerçevenin oluşturulması” şeklinde tanımlanan yasa teklifi Türkiye’de yapay zekâ alanıyla ilgili ilk kanun teklifi olma özelliğini taşıyor. Dünya genelinde yapay zekâyla ilgili birçok düzenleme bulunuyor. Stanford İnsan Merkezli Yapay Zekâ Enstitüsü’nün yayımladığı rapora göre 2016’dan 2023’e kadar Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 128 ülkede yapay zekâyla ilgili 148 düzenleme yapıldı. Yapılan düzenlemelere karşın yapay zekâyla ilgili endişeler ve tartışmalar sürüyor. Tartışmaların temelinde yapay zekâ sistemlerinin eğitilirken kullandığı veriler bulunuyor. Gazeteler ve sanatçılar algoritma eğitiminde telifli içeriklerinin kullanılmasından şikâyetçiyken sivil toplum örgütleri kişisel verilerin kullanımıyla ilgili endişeleri dile getiriyor.
VERİ SETİNDE ÇOCUK BİLGİLERİ BULUNDU
İnsan Hakları İzleme Örgütü, 2 Temmuz’da yayımladığı açıklamada, bazı popüler üretken yapay zekâ modellerini eğitmek için de kullanılan LAION-5B veri setinde, Avustralyalı çocukların fotoğraflarına yönlendiren linkler bulduğunu söyledi. Bazı linklerde fotoğraftaki çocukların isimlerinin de yazdığı ve kimlik bilgilerinin, fotoğrafın yeri ve zamanına erişilebildiği ifade edildi. Örneğin üç ve dört yaşlarındaki iki çocuğun bulunduğu bir fotoğrafta, çocukların tam isimleri, yaşları ve Batı Avustralya’nın Perth şehrinde gittikleri ilkokulun ismi görünüyor.