AMED ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), DEM Parti Lice Belediye Eş Başkan aday adayı Zekerya  Alacabey, Gazeteci Hamza Özkan’nın sorularını yanıtladı.  Alacabey, "Şunu çok iyi biliyoruz ki; halkımızın tercihinde liyakat, sadakat ve emek boyutu etkili olacaktır." dedi. 

Biraz kendinizi tanıtır mısınız? Nerede doğup büyüdünüz, siyasete ne zaman başladınız?

 

Ben Lice ilçemizin Kelvan Mahallesinde, 1956 6 Eylül günü dünyaya gelmişim. Halk arasında Zekî Hoca (Mamostê Zekî ) olarak tanınıyorum fakat kimlikteki ismim Zekerya ALACABEY 'dir. İlk ve Orta Okulu Lice' de okudum. Diyarbakır Öğretmen Okulu’ndan mezun olup öğretmenliğe başladım. 17 yıllık görevimin sonunda, halktan, haktan, emekten yana tavır almamdan dolayı siyasi nedenlerle Amasya'nın Avşar Köyüne sürgün edildim. Bursa Gemlik’te, orada yaşayan halkımızı (Kürt halkını) örgütlüyor gerekçesiyle Ordu/Kabataş ilçesine sürgün edildim. Sendikal faaliyetlerden dolayı 5 ay 10 gün ceza almamdan dolayı eğitimci hayatım 3. sürgün ile noktalandı. Sonrasında aktif siyasete atıldım. 2003 yılında emekli olup HADEP’e üye oldum. 2004 yılı yerel seçimlerinde Mersin İli Karacailyas Beldesi’nde Belediye Başkan Adayı olarak partim tarafından görevlendirildim. SHP ile ittifak olunca partimin kararı ile İl Genel Meclis Üyeliği’ne uygun görüldüm. 2009-2011 yıllarında Licê ilçemizde BDP Lice İlçe Örgütlenmeden Sorumlu Bşk. Yrd. Yaptım. 2012’de BDP Amed Yenişehir İlçe Saymanlığı yaptım. 2013’de KURDİ-DER’de 3. Sınıfa (pola 3.yem Perwerde) kadar Kürtçe Dil Eğitimi verdim. 2014’de BDP Licê Belediyesi Eş Başkan Aday Adayı idim. Şimdi de DEM Parti Licê Belediyesi Eş Başkan Aday Adayı’yım. Tüm aday adayı yoldaşlarıma başarılar diliyorum.

Belediyeler açısından 1999 öncesi düzen partilerinin dönemine, belediyelerin kazanıldığı döneme ve kayyum dönemlerine baktığınızda neler söyleyebilirsiniz? Bu dönemleri belediyecilik anlayışları ve yapılan çalışmalar açısından değerlendirir misiniz?

 

1999 yılı yerel seçimleri sırasında, Mersin İl’de, Akdeniz Belediye Başkan Adayımız Sn. Fazıl Türk arkadaşımız ve HADEP Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yarışan Alaadin Hocamız'ın seçilmeleri için çalışmalar yürüttük. O dönemdeki kayyum siyasetinin farklı bir uygulaması vardı. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmamıza rağmen, "Adliye sarayında bomba var" ihbarı ile bizler binadan çıkarıldık ve hileyle "kazandık" denildi. O tarihte 2700 oy farkla kazanmamıza rağmen belediyeyi zorla elimizden aldılar. Geçmiş dönemlerde de farklı şekillerde halkın iradesinin sandığa yansımasını engelleme veya halkın iradesine rağmen kayyum atamasıyla irade gasbı yapıldığını hep beraber gördük. Şimdi de basında çıkan haberlere göre birçok il ve ilçede bir binaya 300-500 fazladan seçmen yazma/kaydırma işlemi yapılarak yeniden kayyum uygulaması yapılmak istendiğini söyleyebilirim.

Hacı Erdemir: Halkımız politik düzeyi yüksek bir halktır Hacı Erdemir: Halkımız politik düzeyi yüksek bir halktır

Partinizin zaman zaman bazı il ve ilçelerde önseçim yaptığı dönemler oldu. Ama bu 31 Mart’taki seçimde ilk defa parti olarak önseçim kararı aldınız. Adayların halk tarafından, bütün kentin dinamiklerinin içinde olacağı delegeler tarafından belirlenmesi kararının toplumda karşılığı nasıl oldu?

 

2023 yılı Mayıs ayında yapılan seçimlerden sonra yapılan tartışmalarda ve toplantılarda halkın yoğun tepkisi vardı. “Halka sormadan kararlar alınıyor, adaylar belirleniyor,” şeklinde eleştiriler vardı. Delege sistemi henüz hiç denenmemesinden kaynaklı bazı eksiklikleri olsa da halkın içinde, halkla birlikte adayları belirleme, halkımızda bir sevinç yarattı. Hatta daha çok sahiplenme gerçekleşti diyebilirim. Şunu çok iyi biliyoruz ki; halkımızın tercihinde liyakat, sadakat ve emek boyutu etkili olacaktır.

 

Aday adayı olduğunuz Amed-Lice’nin sorunları nelerdir? Bu sorunların çözümü sizce nasıl olmalıdır?

 

Herkesin de bildiği gibi 1975 Depremi ile ilgili hala daha giderilmeyen konut sorunu, prefabrik evler sorunu, yol sorunu, çarpık yerleşim (İmar Planı), özellikle gençlerin işsizlik sorunu... Lice’mizin öznel şartlarını göz önünde bulundurarak; istihdam çalışmalarıyla emeğe, iş insanlarımızı da sürece katarak, yani EMEK-SERMAYE buluşmasıyla KOOPERATİFLER şeklinde projeler üretilebilir. Birkaç örnek vermek gerekirse; mevcut ağaçlarla ve ayrıca dut ağaçları ekimi ile dut pekmezi üretimi, İPEK BÖCEKÇİLİĞİ çalışmaları, MANDIRACILIK gibi, yine kooperatiflerle bu işte uzmanlaşmış hemşehrilerimizi de sürece ve Kooperatif Hisse ortaklığına dahil ederek. KADIN ÜRETİM KOOPERATİFLERİ ile bilgi ve becerileri dahilinde kadın emeğini açığa çıkarma, belediyenin kurslar açarak ve ürünler için satış noktaları sağlayarak sürece dahil olması sağlanabilir.

Yine özellikle gençler ve kadınlar için bilişim kursları açılabilir. Ana dilimiz olan Kürtçe Eğitimi Kursları (Kurmanci ve Zazaca) lehçeleri, Licê Spor’u hak ettiği yere getirme ve gençleri futbola yetiştirme etkinlikleri, müzik . folklor ve tiyatro eğitimi çalışmaları (Kūrtçe- Türkçe) yapılabilir. Belediye olarak yapılan işleri denetlemek için bir uzman ekibi oluşturularak süreci götürmek gerekir.

 

Son olarak neler söylersiniz?

 

Bölgemizde ülkemizde ve Ortadoğu coğrafyasında gelişen olaylara bakıldığında Ortadoğu’nun anahtarının biz Kürtler’in elinde olduğunu söyleyebilirim. Çözüm kendini dayatıyor. Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi durumunda Ortadoğu’da güçlü bir ülke olmak uzak bir ihtimal değil. Barışa, demokrasiye ve özgürlüğe olan inancımızla halkımızın yararına çalışmalar yürüteceğimizi söyleyebilirim. Selam ve saygı ile... Serkeftin. DEM DEMA AZADİYE YE!