ANKARA - Ankara’da yaşayan yurttaşlar, yaşadıkları geçim sıkıntısını “Hesaplı olsun diye pazara bile akşam saatlerinde gidiyoruz” sözleriyle anlatırken, asgari ücretli insanlara yaşam hakkının tanınmadığını söyledi. 

Türkiye’de milyonlarca kişiyi ilgilendiren 2025 yılı asgari ücret 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Açıklanan asgari ücret miktarı, DİSK'in hesaplamalarına göre 72 bin 537 lira olan yoksulluk sınırının üçte birine bile denk düşmüyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın “Hayırlı olsun” diyerek övdüğü asgari ücrete yapılan zam oranına tepkiler ise devam ediyor. 

Konuya ilişkin mikrofon uzattığımız Ankara’da yaşayan yurttaşlar, asgari ücrete yapılan zamlara tepki gösterdi. 

SAVAŞIN BÜTÇEYE ETKİSİ

Yurttaşlardan Hacı Öztaş, açıklanan asgari ücretin insanca yaşam için yeterli olmadığını söyledi. Savaş ile asgari ücret arasındaki ilişkiye de işaret eden Öztaş, “Türkiye felaketi getiriyor, Suriye bataklığını biz yarattık bu aymazlığın faturasını toplum olarak biz ödeyeceğiz” dedi. 

İKİ İŞTE ÇALIŞIYOR AMA GEÇİNEMİYOR

İki ayrı iş yapmasına rağmen geçinemediğini söyleyen Muhammet Demir ise şunları söyledi: “Kiram 17 bin lira. 5 çocuğum var. Geçim çok zor. Gece mekanlarda çalışıyorum gündüz markette. Ayın sonunda kiram 22 bin olacak. Geçinemiyorum, en az 30 bin olmasını bekliyorduk.” 

‘BİZİ KORUYACAK BİR MECLİS İSTİYORUZ’

“Emekçileri enflasyon karşısında öldürdüler” diyen Nevin Erkut ise, açıklanan asgari ücret miktarıyla geçinmenin imkansız olduğunu söyledi. Nevin Erkut tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bırakın emekçiyi yaşatmayı, emekçileri enflasyon karşısında öldürdüler. Markete gitmeye korkar olduk. Hesaplı olsun diye pazara bile akşam saatlerinde gidiyoruz ki evimize bir gıda girsin. Kendileri gelip 20 bin ile geçinsinler de görelim. Biz, bizi koruyacak bir Meclis istiyoruz.” 

DEM Parti’den asgari ücret için araştırma komisyonu talebi DEM Parti’den asgari ücret için araştırma komisyonu talebi

‘İNSANLARA YAŞAM HAKKI TANINMIYOR’

10 Ekim 2015’te DAİŞ’in gerçekleştirdiği Ankara Garı Katliamı’nda bir bacağını kaybeden Gökhan Yaralı ise asgari ücretli insanlara yaşam hakkının tanınmadığını söyledi. Yaralı, “Asgari ücret sermayeye ve işverene müjde. Meclis’in büyük çoğunluğu işveren ve sermaye kesiminden oluşuyor. Asıl müjde onlara. Bizler ezilmiyoruz; öğütülüyoruz” diye ifade etti.  

‘DEVLET TASARUF EDİP HALKA HİZMET ETMELİ’

Halk ozanı olan Servet Yıldırım ise şunları söyledi: “Asgari ücret demek en az olması gereken maaş demektir ama asgari ücretin altında çalışan çok fazla insan var. Devletin başka şeylerden tasarruf edip halkına daha iyi şartlarda hizmet etmesi lazım, öncelik halkındır. Halk varsa devlet vardır.” 

Kaynak: http://mezopotamyaajansi41.com/tum-haberler/content/view/262727