RIHA - Kayyım atanmasına tepki gösteren Riha’nın DEM Partili belediye eşbaşkanları, kararın hukuki değil siyasi olduğunu belirterek, kayyıma geçit vermeyeceklerinin altını çizdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetiminde olan Riha'nın Xelfetî (Halfeti), Êlih ve Mêrdîn Büyükşehir belediyelerine kayyım atamasına karşı tepkiler sürüyor. Kayyım atamasının yapıldığı 4 Kasım’dan beri ablukaya alınan belediye binalarının önünde eylemler sürüyor. 6’ncı gününe giren eylemlerde halkın irade gaspına karşı kararlı duruşu damga vuruyor. Eylemlerin devam ettiği Xelfetî'de Riha’nın Wêranşar (Viranşehir), Pirsûs (Suruç), Hewag (Bozova) ve Curnê Reş (Hilvan) belediye eşbaşkanları da direnişe destek verenler arasında bulunuyor.
'KAYYIM HIRSIZLIKTIR'
AKP-MHP İktidarının 4 Kasım 2016 tarihinden sonra Türkiye'yi "kayyım rejimi" ile yönetmeye karar verdiğini söyleyen DEM Parti Wêranşar Belediye Eşbaşkanı Bedriye Yorgun, "Halk o günden beri bu rejimi kabul etmeyeceğini çeşitli eylemlerle gösterdi. 31 Mart yerel seçimleri bu bağlamda somut bir yanıttı. Kayyım Türkiye halklarının iradesine, birlikte yaşama isteğine, geleceğine, seçme seçilme hakkına ve kendini yönetme hakkına yönelik bir gasptır" dedi.
Esenyurt Belediyesine atanan kayyımla da “Kent Uzlaşı” kültürünün ortadan kaldırılarak toplumsal barışın hedeflediğine dikkati çeken Yorgun,"Batman'a kadın kırımına karşı, kadına yönelik her türlü şiddete karşı önleyici tedbirler alınmaya başladığı, eğitim, kültür, sağlık ve ekonomi alanında geliştirdiği projelerle kadınların hayatlarında önemli iyileştirici gelişmeler sağlandığı bir zamanda kayyım atanmıştır. Kadınların sorunlarını, düşüncelerini ifade edecekleri kurumsal muhataplıklar oluşturdukları bir dönemde kadın kurumlarını kapattılar. Kapatmadıklarının başlarına erkekleri atayarak kadınları sorunlarıyla başbaşa bırakarak yaşamları hedef alınmıştır. Urfa'nın incisi Halfeti’de Türkmen ve Kürt eşbaşkanlar şahsında, yine Mardin’in kültürel dokusu, halkların çoğulcu, farklılıkların eşitliği temelinde birlikte yönetme anlayışına darbe vurulmak istenmiştir. Sayın Ahmet Türk şahsında evrensel barış ilkeleri ve duruşuna saldırı söz konusudur. Kayyum gasp ve hırsızlıktır. Kayyum halkın iradesini yok saymaktır. Kayyum kadının siyaset yapma hakkına saldırıdır. Kayyum demokratik eğilimlere ve demokrasiye yönelik bir darbedir" ifadelerini kullandı.
'SİZE BIRAKMAZ...'
Halkların kayyımı kabul etmediğinin altını çizen Yorgun,"Bugün görevleri elinden alınan seçilmiş arkadaşlarımız halkların ve toplumun vicdanını temsil eden meşru seçilmişlerdir. İktidar açlık, yoksulluk, işsizlik, baskı, zor, şiddet ve hukuksuz uygulamaları ile halk nezdinde meşruiyetini kaybetmiş durumdadır. 4 Kasım 2016’da halkın iradesinin yok sayılmasının sekizinci yılında Türkiye hiç bir alanda olumlu bir ilerleme sağlamadı. Halkın evleri olan belediyeleri, karakola dönüştürüp, halka kapısını kapattınız. Halk belediyeleri sandıktan sizden aldı ve size bırakmaz” diye belirtti.
'HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Pirsûs Belediye Eşbaşkanı Ayten Kaya ise halkalara hizmet etmek için seçildiklerini belirterek "Görevde olduğumuz son ana kadar halka hizmet noktasında asla taviz vermeyeceğiz. Belediyelerimize sahip çıkacağız. Halkımız sandıklarına nasıl sahip çıktıysa ve kendi belediyelerini seçtiyse, bugün de kayyıma karşı seçtiklerinin yanında olacaktır ve olmalıdır. Halkımız iradesini gasp edenlere tepki göstermelidir" diye konuştu.
'KAYYIM BÜTÜN HALKLARIN SORUNU'
Hewag Belediye Eşbaşkanı İsmail Yıldız, halkların kayyım istemediğini kaydederek, "Kayyımları 3 dönemdir tanıyoruz ve gerçekliklerini biliyoruz. Kayyım, Türkiye halklarına da zarar veriyor. Bunu en çok da bizler yaşıyoruz. Kürtler olarak bu bölgede yaşıyoruz. Ama bu sorun sadece Kürtlerin sorunu değil. Türklerin ve diğer halkların da sorunudur. Ciddi anlamda bir dayanışma içinde olmak lazım. Kayyımlara karşı bütün halkları buraya bekliyoruz" çağrısında bulundu.
'KAYYIM NE HUKUKİ NEDE VİCDANİ'
Curnê Reş Belediye Eşbaşkanı Serhan Paydaş, "Kayyum ataması ne hukuki ne de vicdanidir. Kayyım atamak Anayasayı tanımamaktır. Kayyım seçme ve seçme hakkının açık ihlalidir. Gerekçe olarak gösterilen soruşturmada Belediye Eşbaşkanımız Mehmet Karayılan’ın ismi dahi geçmiyor. Ve o dosyayla ilgili takipsizlik kararı dahi verilmiş. Bu hukuksuz işleme karşı yargı yoluna başvuruldu ve gerekli işlemler yapıldı. Bu tamamen siyasi bir karardır. Bu konuda halk kayyuma karşı güçlü bir tepki göstermeli. Bizler de kayyıma karşı her yerde mücadele vereceğiz" şeklinde konuştu.
MA / Emrullah Acar