BİNGÖL- Özel savaş politikalarından en çok kadınların etkilendiğini söyleyen DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt kadınının buna karşı hiçbir zaman yılmadığını vurgulayarak, “Özel savaş politikalarını teşhir edeceğiz” dedi. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi “Özel savaşa karşı kadın buluşmaları” atölyelerinin sonuç raporunu Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çewlîg İl Örgütü binasında açıkladı. Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, uzun süre boyunca kadınlarla çalıştıklarını ve fikir alışverişinde bulunduklarını söyleyerek, kadınların özgürlüğü için bir yol inşa etmek istediklerini kaydetti. Kürdistan’da uzun süredir devam eden özel savaş politikalarına dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Dağlarımız bombalandı, ağaçlarımız kesildi ve ırmaklarımız kirletildi. Doğa aynı zamanda bizim hafızamızdı. Doğamız üzerinde HES ve JES yaptılar. Suyun altında kalanlar aynı zamanda bizim hafızamızdır. Özel savaşın amacı Kürt halkını hafızasız ve sahipsiz bırakmaktır. Kürdistan’da açlık ve yoksulluk yüksektir. Bunun başlıca sebebi, devlet barış yerine savaş politikasın benimsedi” diye belirtti.

ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI 

Devletin halkın ve kadınların sorununu çözmekle uğraşmak yerine, savaşı tırmandırdığını dile getiren Çiğdem Kılıçgün Uçar, bu savaştan en çok kadınları etkilendiğine dikkat çekti. Özel savaş politikalarının özellikle Kürdistan’daki kadınları fuhuşa sürüklediğini belirten Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürdistan’a gelen asker ve polislerin sadece görevleri için değil, “sevgi” adı altında genç kadınları “düşürme” amacıyla geldiğini söyledi. Gençlerin uyuşturucuya alıştırıldığını sözlerine ekleyen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Özel savaş politikalarını teşhir edeceğiz” dedi. 

‘KÜRT KADINI YILMAMIŞTIR’

Kadınların 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde alanlarda sesini çıkarması gerektiğini vurgulayan Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları söyledi: “Devlete bakarsanız, ‘Ayrımcılık yok’ diyecek. Evet var. Devlet hiçbir zaman kadının özgürlüğünü istemez. Biliyor ki kadın uyanırsa çok şey değişecek. Kadın karar vermeli. Kadınlar ne karar verirse erkekler el koyuyor, ‘Biz karar vermişiz’ diyor. Onlarda biliyor ki; kadınlar uyanırsa o memleket aydınlanacaktır. Devlet ne yaptı? Her yerde İstanbul Sözleşmesi’nden çıktı. İstanbul Sözleşmesi kadını savundu. Siz de biliyorsunuz Türkiye’de kadınlar her zaman katlediliyor. Bu da AKP ve MHP’nin işine yarayan bir şey. Ceza kime kesiliyor? Kadınlara kesiyor. İstanbul Sözleşmesi’ni kadın haklarını isteyecek diye iptal etti. Aslında nafakalar bizim hakkımız. Devlet kadınların nafaka almasını hiçbir zaman istemiyor. Onla ‘Kadın erkeğin hizmetçisidir’ diyor. Kürdistan’da oluşturulan ittifak, Hizbul-kontrayla kadına yine bir şekilde yöneliyor. Herkes kendine göre kadını öldürüyor, kimi öyle diyor kimi böyle diyor. Ama Kürt kadını her zaman kendi ayakları üzerinde durmayı bilmiştir. Kendi köyümüzden çıkmışız sürgün olmuşuz, dilimiz, evimizi almışlar. Ama ona rağmen Kürt kadını yılmamıştır.”

"Özgürlüğün yolu Rojava'dan geçer" "Özgürlüğün yolu Rojava'dan geçer"

‘SAYIN ÖCALAN ÖZGÜRLEŞSİN, SORUNLAR ÇÖZÜLSÜN’

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, “İmralı’da tecrit var. Her yerde, ‘Sayın Öcalan özgürleşsin, sorunlar çözülsün’ diyoruz. Onlar ‘hayır’ diyor. En çok kadınların özgürlüğünü isteyenlerin, Kürdistan’ı sahipleneceğini çok iyi biliyor. Biz kadınlar her zaman kendi sesimizi çıkardık. Hep beraber birlik içerisinde devletin zulmüne ‘hayır’ diyeceğiz” diye kaydetti. 

Kaynak: https://mezopotamyaajansi40.com/tum-haberler/content/view/258891