HABER MERKEZİ- İnsanoğlunun doğa üzerinde yarattığı tahribat her geçen gün artıyor; ormanlar, okyanuslar ve bağlı olduğumuz tüm habitatlar bu yıkımdan payını alıyor.

Bilim insanları, her geçen gün yeni keşiflere imza atıyor, fakat bu defa çöplerimiz bizden daha hızlı bir şekilde insan elinin ulaşamadığı bir noktaya ulaşmayı başardı

Mariana Çukuru'nda araştırmalar yapan bilim insanlarının bulguları arasında bir "bira şişesi" göze çarptı.

Yaklaşık 11 bin metre derinliğindeki çukurun boyutlarını anlamak için şu örneğe göz atmak gerekiyor: 

Şayet, Everest Dağı çukurun içine yerleştirilseydi dağı tamamen yutardı ve üzerinde yaklaşık 2 kilometrelik de bir su tabakası olurdu.

Dolayısıyla bu derinlikte sağlam bir bira şişesine rastlamak oldukça şaşırtıcı.

"BİZDEN ÖNCE ULAŞMAYI BAŞARMIŞ..."

Çöp parçalarını sosyal medyada paylaşan okyanus bilimci Dr. Dawn Wright, fotoğrafın yanına şunları yazdı: 

"#ChallengerDeep'te 10,900+m derinlikte dibe ilk dokunduğumuzda ne gördük? BİRA ŞİŞESİ! İnsanlık olarak, okyanuslar ve bağımlı olduğumuz diğer habitatların sağlığı için DAHA İYİSİNİ yapmamız gerektiğinin bir başka kanıtı!!!"

Keşif hakkında, Los Angeles Times'a konuşan Dr. Dawn Wright şunları söyledi: "Bu çöp, dünyamızın kirlenmemiş bir bölümüne bizden önce ulaşmayı başarmıştı. İnsanların doğal dünyayı ne kadar derin ve geri dönülmez bir şekilde etkilediğinin bir sembolü oldu..."

ŞİŞE NASIL KIRILMADI?

Sosyal medyada viral olan habere pek çok yorum geldi, bazı kullanıcılar da akıllıca sorular sormayı ihmal etmedi.

Yorumlardan birinde, "İnsanlar olarak dünyanın en ıssız yerlerini bile kirletebilmemiz ilginç" ifadeleri yer alırken, bir başka yorumda, "Okyanuslara attığımız toplam çöp miktarı astronomik bir rakam olmalı" ifadeleri yer aldı.

Bir başka kullanıcı ise kendince bardağa dolu tarafından bakarak, "Bunun artıları ve eksileri var... Olumlu yanı, artık bir bira şişesinin sağlam kalarak dibe inebileceğini bilmemiz. Olumsuz yanı ise çok açık... İnsanların, asla olmaması gereken yerlerde izleri var" dedi.

Bazı kullanıcılar, çukurdaki derinlik ve basınç göz önüne alındığında şişenin neden kırılmadığını merak ediyordu.

Kullanıcılardan biri, "Şişenin, açık olduğu için kırılmadığını" iddia etti ve şöyle devam etti:

"İçeri dolan su, okyanus ile şişenin içi arasındaki basınç farkını dengeliyor..."

MARİANA ÇUKURU HAKKINDA NELER BİLİYORUZ?

Mariana Çukuru, Dünya'nın en derin okyanus çukurudur ve Pasifik Okyanusu'nun batı kısmında, Mariana Adaları'nın hemen doğusunda bulunur. 

Bu çukur, iki tektonik plakanın çarpışması sonucu oluşmuş bir okyanus çukurudur; Pasifik Plakası, daha büyük bir tektonik plaka olan Filipin Denizi Plakası'nın altına doğru dalarak bu derin çukuru oluşturmuştur. 

Mariana Çukuru'nun bazı temel özellikleri şunlardır:

Derinlik: Mariana Çukuru'nun en derin noktası olan Challenger Deep, yaklaşık 10.984 metre (36.037 feet) derinliğe sahiptir. Bu, Everest Dağı'nın zirvesinin deniz seviyesinden yüksekliğinden daha fazladır, bu da Mariana Çukuru'nun muazzam boyutlarını gösterir.

Keşif: Mariana Çukuru ilk olarak 19. yüzyılın sonlarında keşfedilmiş ve 20. yüzyıl boyunca çeşitli keşif seferleri tarafından ziyaret edilmiştir. 1960 yılında, Don Walsh ve Jacques Piccard tarafından yönetilen Trieste batısının Challenger Deep'e başarılı bir dalışı gerçekleştirilmiştir. Bu, insanların bu derinliğe ulaştığı ilk seferdi.

Yaşam: Mariana Çukuru'nun ekstrem koşullarına (yüksek basınç, düşük sıcaklık, ve karanlık) rağmen, mikroorganizmaların yanı sıra bazı çok hücreli organizmaların da yaşayabildiği keşfedilmiştir. Bu canlılar, derin deniz ekosistemlerindeki yaşamın çeşitliliği ve ekstrem koşullara adaptasyon yeteneği hakkında bilim insanlarına önemli bilgiler sağlamaktadır.

Araştırmalar: Mariana Çukuru, okyanus bilimi, jeoloji ve biyoloji alanlarında önemli bir araştırma alanıdır. Burası, Dünya'nın en derin noktalarından biri olarak, gezegenimizin en ekstrem ortamlarından birinde yaşamın nasıl var olabileceğini anlamak için benzersiz bir laboratuvar sunar.

Teknolojik Zorluklar: Mariana Çukuru'na yapılan seferler, su altı araçları ve diğer araştırma ekipmanları için büyük teknolojik zorluklar oluşturur. Yüksek basınç, derin deniz araştırmalarını karmaşık ve pahalı hale getirir, ancak bu zorluklar aynı zamanda derin deniz teknolojisinde yeniliklerin geliştirilmesine de yol açmıştır.

Mariana Çukuru, gezegenimizin en derin ve en az keşfedilmiş yerlerinden biri olmaya devam ederken, bu bölge hakkında daha fazla bilgi edinmek, Dünya'nın derinliklerindeki yaşamın sırlarını çözmek ve gezegenimizin nasıl işlediğini daha iyi anlamak için önemli fırsatlar sunmaktadır.

Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/yasam/dunyanin-en-derin-noktasinda-rahatsiz-edici-kesif-2175166