HABER MERKEZİ - Kadınlar Geleceği Örüyor Ağı, Pakistan’da yürüyüş gerçekleştiren Beluci kadınlara gönderdiği mesajında, “Omuz omuza mücadele ettiğimiz sürece daha güçlü olduğumuza inanıyoruz” dedi.

Kadınlar Geleceği Örüyor Ağı, Pakistan devletinin Beluci halkı ve kadınlarına yönelik zulüm, yargısız infaz ve zorla kaybettirme uygulamalarını protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen yürüyüşe, yaptığı yazılı açıklamayla destek verdi.

‘DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ’

Gültan Kışanak: Esat Oktay beni korkutamadı Gültan Kışanak: Esat Oktay beni korkutamadı

“Bizler ‘Kadınlar Geleceği Örüyor’ ağı olarak Beluc Uzun Yürüyüşü ile dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz” denilen açıklamada “Turbat'tan İslamabad'a bin 200 kilometreden fazla yol kat eden Beluci kadınlar, Pakistan devletinin zorla kaybetme, yargısız infazlar ve binlerce Beluci'yi yaşanmaz ve şiddet dolu koşullara maruz bırakan askeri operasyonlar gibi zulümlerine karşı tarihi bir protestoya öncülük ediyor” ifadeleri kullanıldı.

ADALET TALEBİ

Açıklamada şunlar dile getirildi: “Belucistan halkıyla birlikte Beluci kadınların, devlet tarafından gerçekleştirilen adam kaçırma eylemlerine, yargısız infazlara ve ordu operasyonlarına son verilmesini talep ediyoruz. Zorla kaybedilenlerin derhal serbest bırakılması da dahil olmak üzere Beluc Uzun Yürüyüşü'nün taleplerini destekliyoruz. Gözaltındayken öldürülmeleri halinde onurlu bir şekilde gömülebilmeleri için cenazelerinin yakınlarına iade edilmesini talep ediyoruz. Beluci kardeşlerimizin kilit suçlular olarak tanımladıkları ‘ölüm mangalarının’ ve Terörle Mücadele Departmanı’nın lağvedilmesini talep ediyoruz. Sahte karşılaşma cinayetlerine son verilmesini ve askeri baskınların derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Pakistan devleti tarafından işlenen zulümler için hesap verilebilirlik ve adalet talep ediyoruz.”

‘SALDIRILAR SONA ERMELİDİR’

Zorla kaybetme uygulamalarının, yargısız infazların ve ordu operasyonlarının, Peştunlar, Sindiler, Şiiler, Mohacirler ve Pakistan'daki son iktidar partisinin üyeleri gibi siyasi muhalifler de dahil olmak üzere diğer marjinal gruplara karşı uygulanan önemli bir devlet baskısı aracı olmaya devam ettiği ifade edilen açıklamada, “Susturulmaya ve devlet terörüne karşı direnişlerinde Belucistan kadınlarına ve halkının taleplerinin yanındayız. Şiddet yanlısı ve ataerkil devletler tarafından benzer zulümlere maruz bırakılmış insanlar olarak onların acılarını paylaşıyoruz. Yaşanabilir ve daha adil bir dünyanın ortaya çıkması için devletlerin dünyanın her yerinde baskılarına meydan okuyan insanlara yönelik saldırıları sona ermelidir” denildi. 

'OMUZ OMUZA DAHA GÜÇLÜYÜZ'

Açıklamanın sonunda şu ifadeler yer aldı: “Bu dayanışma bildirisini, Beluci kardeşlerimize ve mücadele yoldaşlarımıza, her yerdeki baskı ve direnişin birbiriyle bağlantılı olduğunu bildiğimiz için gönderiyoruz. Kurdistan'dan Belucistan'a, Filistin'den Keşmir'e, dünyanın dört bir yanındaki ırkçılık karşıtı ve yerli hareketlerine kadar, omuz omuza mücadele ettiğimiz sürece daha güçlü olduğumuza inanıyoruz. Başta kadın ve feminist hareketlerin yanı sıra dünyanın dört bir yanındaki kölelik karşıtı, ırkçılık karşıtı, sömürge karşıtı ve anti-kapitalist hareketleri, zorla kaybetmelerin, yargısız infazların ve ordu zulmünün ortadan kaldırılmasını talep eden yürüyüş ve protestolarında Beluci kardeş yoldaşlarımızla dayanışmaya davet ediyoruz. Jin jiyan azadî!”

Kaynak: https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/228754