MARDİN- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Tülay Hatimoğulları ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı.
Kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önünde eylemler devam ederken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Tülay Hatimoğulları, CHP Genel başkanı Özgür Özel Mêrdîn’e geldi. Bakırhan, Hatimoğulları ve Özel kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önüne geçti.
Burada DEM Parti heyeti tarafından karşılanan Eş Genel Başkan Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel birer konuşma yaptı.
Özel, Mêrdîn'de: Bu iradeyle inatlaşılmaz
Kayyımın atandığı Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önünde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "50 yıldır Mêrdîn'liler, Kürtler kendi iradelerini temsil etmek üzere her sandık önlerine konduğunda Ahmet Türk'ü seçiyorlar. Bu iradeyle inatlaşılmaz" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önünde süren protesto eyleminde konuştu.
Özel, "Mêrdîn halkının iradesini tanımayan, Mêrdîn'i seçimlerle alamayan bir akıl Mêrdîn belediyesine 3'üncü kez kayyım atanmaya kalktı. Mêrdîn Büyük Şehir Belediye başkanının kim olduğuna Tayyip Erdoğan değil Mêrdîn'liler karar verir. Ben doğduğumda Ahmet başkan CHP'den milletvekilliydi. Tayyip Erdoğan İstanbul'da il başkanlığı yaptığı dönemlerde Beyoğlu Belediye başkanı olmak istediği zaman Ahmet başkan SHP'den iki dönem milletvekiliydi. DEM Parti'den önce kapatılan partilerde mecliste görevliydi. 50 yıldır Mêrdîn'liler Kürtler kendi iradelerini temsil etmek üzere her sandık önlerine konduğunda Ahmet Türk'ü seçiyorlar. Bu iradeyle inatlaşılmaz" dedi.
'TAYİP İSTEDİĞİ SEÇİLMEYİNCE KAYYIM ATIYOR'
İrade gaspına karşı Mêrdîn'e geldiğini söyleyen Özel, şöyle devam etti: "Ahmet Başkan'ın tecrübesi ve Devrim Demir başkanın gençliği Mardin'e el vermeye, güç vermeye çalışırken 2 dönem elinde tutup kurutanlar, perişan edenler şunu düşünemediler, 'Biz bunu ilk defa yapmıyoruz. Ahmet Başkan'ı ilk görevden aldığımızda iki Mêrdîn'liden birinin oyunu almıştı. İkinci seferde biz görevden aldık. Mêrdîn bu kez yüzde 56 ile göreve getirdi. Yine görevden aldık bu kez yüzde 58 oyla getirdi. Ey Tayyip Erdoğan, ey Türkiye'nin iradesine müdahale eden kötü akıl. Eğer buna halkın iradesi diyorsanız bu kimin aklı olursa olsun kötü bir akıldır. Milletin vicdanında da yeri yoktur. Benim memleketim Manisa'da halk kimi seçerse o belediye başkanı oluyor. Devlet beyin Osmaniye'sinde Osmaniye'liler belediye başkanını seçebiliyorlar. Tayyip beyin memleketi Rize'de halk belediye başkanını seçebiliyor. Ama Ahmet Türk'ün Mêrdîn'inde halk belediye başkanını seçiyor ancak Tayip beyin istediğini seçilmeyince kayyım atıyorlar. Hani nerede eşit vatandaşlık?" diye sordu.
DEMORASİ MÜCADELESİ
AKP-MHP iktidarının "Yeni süreç" tartışmalarına değinen Özel, "Ben diyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti'nde her Kürt kendini Manisa'lı, Osmaniye'li ve Rize'liler kadar eşit hissedene kadar demokrasi mücadelesi vereceğiz. Bunun için ila eşitlik, illa kardeşlik ve illa barış demeye geldim. Biz Kürt meselesi yoktur diyeceğiz ancak bir takım pazarlıklarla kendimize avantajlar sağlayacağız" ifadelerini kullandı.
'BURADA BİR OYUN VAR'
Hükümetin yeni kumpaslara başvurduğuna dikkati çeken Özel, "Kayyımı nereye atarsan ata yanlıştır. Ahmet Türk kayyım atanacak belediye değil. Mêrdîn Devrim başkanı seçmiş görev vermiş eğer sen bu iradeye karşı çıkarsan bu Mêrdîn'in tarihini, kardeşliğini ve kadim medeniyet anlayışını hiç anlamamışsın demektir. Hem bir yandan adına sorun demediğin bir şeye çözüm arayacaksın hem de Türkiye'de barış deyince akla ilk gelen isim olan Ahmet Türk'ün belediyesine kayyım atayacaksın. Burada o dediği akılda yok. Burada vicdanda yok. Burada bir oyun var ama o oyunda ne bu halka ne de kendisine bir hayır var. Söz söylemeye geldim çünkü sözlü savunuyoruz. Haberi gördüğümde dedim ki, sözün bittiği yerdeyiz. Bir kez daha uyarıyorum, söz bitmesin. Söz kıymetlidir söz konuşabilmek demektir. Söz her zaman çözümdür. Sözsüz çözüm olmaz. Mêrdîn seçimde sözünü söylemiş o sözü kısmayın, susturmayın. O sözün temsilcilerine bu zulmü yapmayın" ifadelerini kullandı.
'DİYALOG KANALLARINI AÇACAĞIZ'
Bu politikalara karşı sonuna kadar mücadele edeceklerinin vurgulayan Özel, "İleri bir adım atmayın aksine geri adım atın. Bu süreçten vazgeçin. Mahkemenin bitmesi beklenmeden yargı daha kesinleşmeden kayyım atıyor. Diyor ki, mahkemeyi beklemem. Sonrada belediye meclisine diyor ki, 'içinizden seçtirmem çünkü hepiniz teröristsiniz' Bu anlayış tamamen ötekileştiren, halkı karşısına alan bu anlayış demokrasiyi değil, düşmanlığı güçlendiren bir anlayıştır. Bu nedenle yarından itibaren Belediyeler birliği başkanı ve İstanbul Büyükşehir Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile birlikte tüm partilere ziyaret yapacağız. Kiminle görüşmem gerekiyorsa tüm diyalog kanallarını sonuna kadar kullanacağım. Birileri bizleri çatışmaların bir parçası yapmak buradan kendilerine güç devşirmek istiyorlar. Bu korkuya teslim olmayacağız. Kürt gencinin ve Türk gencinin hayallerini bu ülkede kurmaları ve birlikte halaya durmaları, kardeşçe ve eşit yaşamalarını savunuyoruz. İradenizi selamlıyor ve sonuna kadar dayanışmanın sözünü veriyorum" diye konuştu.
Bakırhan: Kayyım Kürdistan'da karşılığını bulamayacak
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, kayyım politikasına karşı daha fazla mücadele etmenin önemine dikkat çekerek,"İradenize sahip çıktığınız müddetçe ne talan ne yalan ne kayyım ne de zulüm Kürdistan topraklarında asla karşılığını bulmayacaktır. Durmayacağız mücadele edeceğiz, direneceğiz" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi'nin önüne geçti. Burada yapılan açıklamaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş da katıldı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan açıklamalarda bulundu.
Halkın direnişini selamlayarak sözlerine başlayan Bakırhan, Kürt Halkının Seyid Rızalardan gelen direnişinden vazgeçmeyeceğini belirterek şunları söyledi: "Bunlar bir taraftan çözüm beklentisi yarattılar ‘yeni bir süreç’ dediler ‘normalleşme’ dediler ama tam 8 yıl önce 4 Kasım’da yaptıkları siyasi soykırımı tekrar ettiler. Bunlar yalancıdır, bunlar riyakardır, bunlar ikiyüzlüdür. Bunlar ‘çözüm’ dediklerinde zulüm, bunlar ‘normalleşme’ dediklerinde kayyım, bunlar ‘adalet’ dediklerinde adaletsizlikle karşı karşıya kalıyoruz. Bu yalancılar, bu inkarcılar, bu Kürdü, Türkiye halklarını reddedenler zannediyorlar ki Kürtler bu kayyımcılara, bu talancılara baş eğecekler. Çok iyi bilsinler ki Seyid Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı, Türkiye halkları da onların yaptıklarını yapacaktır.”
'GEÇİT VERMEYECEĞİZ'
Kayyım politikalarına geçit vermeyeceklerini belirten Bakırhan, buna karşı verilecek birleşik mücadeleye vurgu yaparak şunları kaydetti: “Ne onların kayyımı ne zulüm politikaları ne yalanları ne hileleri bizlere diz çöktürmeyecektir. Seyid Rıza’nın dediği gibi ‘sizler yalan dolanlarınızla bizlere diz çöktüremezsiniz.’ Biz de diyoruz ne yalan ne talan ne zulüm asla Mardin’de Amed’de Kürt coğrafyasının hiçbir yerinde bizleri yıldıramayacaktır. Bizlere diz çöktüremeyecektir. Utanmazlar bu 3’üncü dönemdir kayyım atıyorsunuz. Demek ki kayyım politikalarınız karşılık bulmadı, seçimde kayyım politikalarınız kaybetti inkar politikanız kaybetti. Şimdi seçimde kaybettiğiniz buralara hileyle dolanla yalan yanlış yargı kararlarıyla birlikte gasp etmeye çalışacaksınız. Söz veriyoruz size bu kayyımcı anlayışa bu sizin iradenizi yok sayanlara asla geçit vermeyeceğiz. Sokakta mecliste yaşamın her alanında emekçilerle yoksullarla ezilenlerle birlikte bu talancı bu savaşsever kayyımcı zihniyeti el birliği ile göndereceğiz. Sizler yanımızda olduğunuz müddetçe burada olduğu gibi iradenize sahip çıktığınız müddetçe ne talan ne yalan ne kayyım ne de zulüm Kürdistan topraklarında asla karşılığını bulmayacaktır.”
MÜCADELE VURGUSU
Mücadaleyi büyüteceklerinin sözünü yenileyen Bakırhan, adalet gelinceye kadar direneceklerini söyledi. Bakırhan, “Mardin’den çağrımızı yeniliyoruz. Bu kayyım sisteminden vazgeçin, bu kayyım sisteminin kimseye yararı yok, bu kayyım sistemi iflas etti. Tekrar Mardin halkının iradesinin tecelli etmesi için bu yalancı talancı kayyımcı anlayışı bırakın eşbaşkanlarımız yönetimiyle bu kenti yönetsin. Durmayacağız mücadele edeceğiz. Direneceğiz, bu topraklara barış adalet gelince kadar halkımız kendi kimlikleriyle eşit yurttaş oluncaya kadar hep birlikte mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Uçar: Tek yol Öcalan'ın özgürlüğü
Beştaş: Kürdistan'daki faşizm Türkiye'nin batısında demokrasi olamaz
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Tek yol İmralı'da tecrit altında tutulan Sayın Öcalan'ın özgürlüğüdür" derken, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ise "Kürdistan'daki faşizm Türkiye'nin batısında demokrasi olamaz” diye konuştu.
İçişleri Bakanlığının kararıyla kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesinin önünde başlatılan protesto eylemine katılan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş birer konuşma yaptı. Uçar, "Tek yol İmralı'da tecrit altında tutulan Sayın Öcalan'ın özgürlüğüdür" dedi.
'TEK YOL ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR'
İktidar Kürtlerin kazanımlarına saldırarak kendisine yol yapmaya çalıştığını belirten Uçar, tek çözüm yolunun İmralı'da ağır tecrit koşullarında tutan PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğuna işaret etti. Uçar, "Kürt halkı ise faşizme değil, zorbalığa değil, inkara değil demokrasiye ve hukuka yer arıyor" dedi. Kaybeden AKP-MHP iktidarının olduğunu vurgulayan Uçar, "Kazanan Kürt halkı ve demokrasi güçleri oldu. O yüzden saldırıyorlar. Kayyım siyasetinden hiç birşey elde edemediler edemeyecekler. Êlih, Mêrdîn, Xelfetî ve Esenyurt’ta tutacağımız nöbet bu ülkenin geleceği ve demokrasisi içindir. Bu ülkede tutulacak tek yol Kürt sorunun demokratik çözümüdür. Tek yol İmralı'da tecrit altında tutulan Sayın Öcalan'ın özgürlüğüdür. Demokrasi, özgürlük ve aydın bir gelecek için hep birlikte mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz. Bu ülkenin değerleri iktidarın birilerine peşkeş çekecek değerler değildir. Burada olmaya devam edeceğiz" dedi.
'KÜRDİSTAN'DAKİ FAŞİZİM TÜRKİYE'YE DEMOKRASİ OLMAZ'
Ardından konuşan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş da bir kez daha kayyım darbesiyle halk iradesinin gasp edildiğini ifade ederek, AKP-MHP iktidarının halkın iradesini tanımadığını ilan ettiğini söyledi. Beştaş, "Halk sizi istemedi. Halk size oy vermedi. DEM Parti’nin adayları yüzde 57 oy ile seçildi. Halk sizi istemediği halde bir darbeyle hukuksuz bir şekilde kayyım atamanınızı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. Kayyım sadece belediye binasında oturabilir dışarda sizi temsil edemez. Eğer Mêrdîn'deki yurttaşların iradesini tanınmıyorsa, İstanbul'un, Tırakya'nın, İzmir'in ve hiçbir yerdeki yurttaşın iradesi tanınmıyor gasp ediliyor. Kürdistan'daki faşizm Türkiye'nin batısında demokrasi olamaz. Türkiye halklarını eşit olarak tanıyacaksınız ve bunun gereğini yapacaksınız. Kayyım gaspını tanımıyoruz. Bu darbedir. Her yerde direneceğiz" şeklinde konuştu.