AMED - Amed'deki "özgürlük" eyleminde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt sorununun çözümün İmralı'dan geçtiğini vurguladı.
#Amed'deki "özgürlük" eyleminde konuşan Uçar, Sarıca ve Bakırhan: Çözüm İmralı ve Meclis'tir.@tuncerbakirhan @cigdemkilicgun
Videonun devamı📹 https://t.co/uTLrLaUPaB YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın ve "Katıl" butonuna tıklayarak desteklerinizi bekliyoruz! pic.twitter.com/NynpAeChVh— Ötekilerin Gündemi (@OtekilerinG) October 15, 2024
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak, fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun demokratik çözümü talebiyle bugün Amed’de yapılması planlanan mitinge getirilen yasak üzerine binler Ofis Semti'nde bir araya geldi. Binlerce kişiye seslenen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt sorununun çözümü için İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde mutlak tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan'a işaret etti.
‘KÜRT SORUNU, KÜRTLERİN İNKAR EDİLMESİDİR’
Tüm sorunların Kürt sorunundan kaynaklandığını dile getiren Uçar, şunları söyledi: “Bu kadar zaman geçti, iktidarlar değişti, Kürt sorununa dair projesi olan cesaretli iktidarlar olmadı. 9 Ekim uluslararası komplo da iki sistem savaşıydı. Başta Kürt halkının özgürlüğü olmak üzere Ortadoğu’daki bütün halkların özgür eşit yaşamını hedefleyen demokratik Ortadoğu projesiydi. Diğer proje hegemonik güçlerin önderliğini yaptığı Büyük Ortadoğu Projesi'ydi. 9 Ekim komplosu bu iki sistemin çatışmasıydı. Sistem kendisine alternatif üreten, demokratik Ortadoğu sistemini ve onun öncüsünü Ortadoğu’dan çıkararak, bugün yaşadığımız savaşların insanlığa yaşatmaya devam ediyor. Bu Kürt sorunu nedir? Her zaman söylüyoruz, anlayan var anlamayan var. Dinleyen var, dinlemeyen var. Kürt sorunu, Kürtlerin anavatanının parçalanarak, inkar edilmesi, toplumun gerçekliklerinin en derinden bölünerek, kendileri olmaktan çıkarılmasıdır.
ÖZGÜRLÜK PARADİGMASINDAN KORKMAYIN
Kürtlerin siyasi iradelerine ket vurularak, devletlerin inkar ve imha siyasetine boyun eğmeye zorlanmaladır. Kürt sorunu, Kürtlerin özgür yaşamama sorunudur. Ulus olmaktan çıkarılma sorunudur. Bu tespit, Kürt halkının önderi Sayın Öcalan’ın tespitidir. Kürt sorunu, 'çözdük' deyip, inkar edilen sorundur. Herkes duysun; Kür sorunu bir güvenlik sorunu değildir, bir demokrasi sorunudur ve özgürlükler sorunudur. Statü sorunudur. Kim çözecek bu sorunu? Kim elini taşın altına koyacak? Kim bu yüzyıllık inkârın seyrini değiştirecek? Var mı adres. Halkımıza soruyorum. Kürt sorununu demokratik çözümünde muhatap kim? Korkmayın Sayın Öcalan’ın fikirlerinden, Sayın Öcalan’ın projesinden korkmayın. Ezilen halklara sunduğu özgürlük paradigmasından korkmayın.
KAPILAR AÇILMALI, FİKİRLER KONUŞULMALI
Bir projeniz yok, siyasi bir cümleniz yok. Yıllardır aynı şeyi söylüyorsunuz. Bugün bu irade, bu tablo size bir mesaj veriyor. Kaldırın bütün engellemeleri, tarihi bir sorumluluk alın. Önce Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayın, sonra bu çözümde rol alın. Yüzyıldır bu toplumu ‘terör’ kavramıyla kandırıyorsunuz. ‘Terör’ dediğiniz şey Kürt halkının değerleridir. Kürdistan’ın her yerinde, batıda insanlar yollarda, ayakta sözünü söylüyor. Niye? ‘İnsanlar ölmesin’ diye, ülke krize boğulmasın diye. Yan yana oturup konuşabilelim. Görünmeyen yerden bize mikrofonlardan bağırmayın diye. Bu halkın iradesine artık kulak verin diye. Bu kadar görmüyorum, duymuyorum, bilmiyorum zihniyeti bitirdi ülkeyi. Yeni bir anayasadan bahsesiyorsunuz. İç barıştan bahsediyorsunuz, toplumsal barıştan bahsediyorsunuz. Neyin üzerine kuracaksınız? İnkârın üzerine mi? Tecridin üzerine mi? Yokluğun üzerine mi kuracaksınız? Artık kapılar açılmalı, fikirler konuşulmalı.
SAYIN ÖCALAN GÜÇLÜ BİR FIRSAT
Barış erdemdir, yüzleşmek erdemdir. Tecrit uyguladığınız İmralı’da hangi hukuku uyguladığınızı açıklayın bu topluma. İmralı’da uygulanan hukuk, Türkiye iç hukuku değil, evrensel hukuk değil, korsan bir hukuktur. Devlet, İmralı’da korsan bir hukuk işletiyor. Barış olmasın, çözüm olmasın diye. Sayın Öcalan, bu ülke için güçlü bir fırsat. Bu fırsatı değerlendirmeye davet ediyoruz. Sözümüz Türkiye’de yaşayan bütün gazetecilere, sözümüz aydınlara, sözümüz akademisyenlere, sözümüz Türkiye halklarına; barışla ilgile ve demokratik çözümle ilgili kalem oynatın, söz söyleyin. Dünü kaçırdık, ama dünü kaybetmedik. Bugün bizim, yarın da bizim. O yüzden bütün herkesi Sayın Öcalan tecridine karşı durmaya, demokratik bir Türkiye ve Kürt sorunun demokratik çözümü için sorumluluk almaya davet ediyorum. Bu ülkenin demokratik hale gelmesi, Kürt halkının ve Türkiye halklarının özgür olmasının yolu da İmralı’dan, Sayın Öcalan’dan geçiyor. Bunu siz de biliyorsunuz, bunun için mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz. Kürt halkı özgür olacak, Türkiye demokratik bir ülke olacak"