İSTANBUL- Açıklanan asgari ücretin işsizliği artıracağını belirten Ekonomist Nesrin Nas, insanların ayın ilk haftasında tükenen bir gelirle yaşamak zorunda kaldığını belirterek “Toplumu açlığa mahkum etmektir” dedi. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024'ün Ocak ayında 15 milyon 22 bin 900 kişi ücretli olarak çalışırken Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, çalışan kesimin yaklaşık 7 milyonu asgari ücretli. Çalışan kesimin neredeyse yarısını oluşturan asgari ücretlilerin, ücret artışı 2025 için 5 bin 102 TL artışla 22 bin 104 TL olarak belirlendi. Yüzde 30 artışla, Türkiye İstatistik Kurumu'nun yüzde 45 olarak açıkladığı enflasyon verisinin altında kalan asgari ücret artışı, birçok kesimin tepkisine neden oldu. 

Ekonomist Nesrin Nas, asgari ücrete enflasyon oranının altında artış yapılması ve Merkez Bankası'nın yüzde 50 seviyesindeki politika faizinde 250 baz puan düşürerek yüzde 47,5 seviyesine çekmesini değerlendirdi. Türkiye'deki güncel asgari ücretli oranının yüzde 56 olduğunu belirten Nesrin Nas, iktidarın 2018 yılından beri uyguladığı ekonomi politikalarından dolayı tüm çalışan kesimlerin yoksullaştığını söyledi. 

İktidarın ekonomik politikasının bilinçli bir tercih olduğunu dile getiren Nesrin Nas, "İktidar, faizleri aşağı indirip enflasyonu yukarı doğru ittiğinde çalışan kesimin hızla yoksulluğa sürükleyeceğini biliyor. Bu neden böyle? Çünkü çalışan kesimin eline geçen sınırlı ücreti artırma imkânı ya da birikimi yoktur. İktidar bunu yaparak hem çalışan kesimi yoksulluğa mahkûm ediyor hem de kamu kaynaklarını daha yüksek gelirli kesimlere doğru hızla aktarıyor. Biz Türkiye'de sadece asgari ücretin düşüklüğünü ya da emekli maaşlarının düşüklüğünü tartışmıyoruz. Biz aynı zamanda gelir dağılımında ne kadar bozuk olduğunu da tartışıyoruz. 2025'te vergi cezalarının yüzde 45 artışı devreye konulacak. Biz kiraların yüzde 60 arttırıldığını biliyoruz. Bu asgari ücretle hem barınma hem karnını doyurmak mümkün değildir. Ayda 22 bin 104 TL alan bir kişi, Mart ayına geldiğinde 2024'teki alım gücüne tekrar gerileyecek. Bu bir toplumu açlığa mahkûm etmektir" ifadelerini kullandı. 

ASGARİ ÜCRETLİ ORANI AVRUPA’DA YÜZDE 9, TÜRKİYE’DE 56

'Asgari ücretli insanlara yaşam hakkı tanınmıyor' 'Asgari ücretli insanlara yaşam hakkı tanınmıyor'

İktidara yakın medyada asgari ücretin dolar bazında bir önceki yıllara göre yükseldiğini söyleyenlere de cevap veren Nesrin Nas, "Asgari ücretin yükseldiğini iddia ediyorlar. Oysa dolar çok ciddi bir şekilde baskılanıyor. İhracatçılar sürekli olarak kurun Türk lirasının aşırı değerli olduğu ve bu kur rakamıyla rekabet güçlerini önemli ölçüde kaybettiklerini söylüyorlar. İktidar kuru bastırmazsa, kur yükseldiğinde asgari ücret yeniden 350 dolar düzeyine inecektir. Avrupa ülkeleriyle karşılaştırma yapıyorlar. O ülkelerde asgari ücretli sayısı yüzde 4 yüzde 6'dır. Avrupa Birliği'nde ortalama asgari ücretli sayısı yüzde 9'dur. Türkiye'de bu oran yüzde 56'dır" diye konuştu. 

'BU ASGARİ ÜCRET İŞSİZLİĞİ ETKİLER'

Türkiye'de 3 milyona yakın gencin hem işsiz hem de eğitimde yer almadığını ifade eden Nesrin Nas, bu gençlerin işsizlik oranına eklenmediğine dikkat çekti. Açıklanan asgari ücretle işsizliğin artacağını vurgulayan Nesrin Nas, "Ayın ilk haftasında tükenen bir gelirle yaşamak zorundaysanız, bu verimliliği doğrudan etkiler. Çünkü ay sonunu nasıl getireceğinizi düşünürsünüz. Kadınların çalışmasını çok etkiler. Çünkü kadının çocuğunu kreşe vermesine imkân vermez. Bu rakam kadının çalışma maliyetini telafi etmeyeceğinden, çalışma tercihlerine etkiler. Türkiye'deki işletmelerin ezici çoğunluğu işletme sermayesi sıkıntısı çekiyor. Onlar asgari ücreti karşılayamıyorlar. Karşılayamayınca işten çıkarmalar başlayacak. Ama bunun da çözümü var. Çözüm iktidarın kamu özel iş birliği projelerine bütçeden 200 milyar lira ayırması yerine asgari ücretin işveren üzerindeki yükünün bir bölümünü devlet olarak üstlenebilir. 700 liralık katkı payını bin liraya çıkarmışlar. Bunu 2 bin liraya çıkarıp insanlara daha yüksek ücretlerin asgari ücretten vergi almaktan vazgeçmeliler" şeklinde konuştu. 

'MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ İNDİRMEMESİ GEREKİYOR' 

Merkez Bankası'nın 22 aydan sonra ilk kez faiz indirimi yapmasına değinen Nesrin Nas, şöyle devam etti: "Ekim ayında mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon 2.50 olmuş. Kasım'da ise bu 2.93 olmuş. Bu rakamlara baktığımızda Merkez Bankası'nın faiz indirmemesi gerekiyor. Ama bir taraftan Cumhurbaşkanı faizin indirilmesini istiyor. Çünkü iş dünyası, 'kredi alamıyoruz' diyor. Onları tatmin etmek için muhtemelen siyasetten faizin indirilmesi için Merkez Bankası'na böyle bir baskı geliyor. İki buçuk puan kurda çok büyük bir oynama yaratmaz. Ama faiz indirimlerin devamı gelirse biz tekrar 2021'e geri döneriz. Biz iktisatçıların beklentisi yılbaşından sonra yeni zamların devreye girmesiyle Ocak ve Şubat'ta enflasyonun yükseleceğidir. Önümüzdeki günler maalesef çok şeylere gebe. Merkez Bankası da 2024'ün son enflasyon raporunda enflasyon tahminlerini yukarı doğru revize etti. 2024 yılsonu tahminini 38'den 44'e çıkardı. 2025 yılsonu tahminini de 14'ten 21'e yükseltti. Asgari ücreti yüzde 30 yükselttiklerine göre beklentileri de en aşağı yüzde 30'dur."

Kaynak: http://mezopotamyaajansi41.com/tum-haberler/content/view/262905