İstanbul'da yüzbinlerin katıldığı Newroz kutlamaları devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Newroz AKP-MHP iktidarına karşı Hrant Dink’in, Berfo Ana’nın, Cumartesi İnsanları’nın, Berkin Elvan’ın, Emine Şenyaşar’ın mücadelesidir. Bugün bir kez daha bitmediğimizi, güçlendiğimizi, büyüdüğümüzü dosta düşmana kanıtladınız. Sizlere Selahattin Demirtaş’ın, Gültan Kışanak’ın, Figen Yüksekdağ’ın ve cezaevlerindeki binlerce özgürlük tutsağının selamını getirdim. Tecridi kırmak için açlık grevinde olan tutsaklara, 'Newroz’unuz kutlu olsun' diyoruz. Cezaevlerindeki tecridi kıracağız, tüm tutsakları özgürleştireceğiz” diye belirtti.
‘ÇÖZÜMÜN ANAHTARI İMRALI’DIR
Bakırhan, şunları söyledi: "Türkiye’nin en temel sorunu Kürt sorunudur. Bu ülkenin ekonomisini bitirdi. Halen tanktan ve tüfekten bahsediyor. Kürt meselesi diyalogla, müzakereyle çözülür. İkinci yüzyıl Kürt yüzyılı olacak. İkinci yüzyıl Kürt sorununun müzakere ve diyalogla çözüldüğü bir yüzyıl olacak. El birliğiyle çalışıp mücadele edeceğiz. Kürt halkı tarihin başından beri zalimlere karşı mücadele etti ve edecek. DEM Parti’nin takati kalmadı diyorlardı. Buyurun size takati kalmayanlar.
Bir kez daha iktidara seslenmek istiyorum; Kürt sorununun çözüm anahtarı İmralı’dadır. Sayın Öcalan’ın 2013 Newroz’unda sunduğu demokratik çözüm deklarasyonunun arkasındayız. 2013 deklarasyonu çok önemlidir, kıymetlidir. Sayın Abdullah Öcalan bir kitabında, ‘Bizim kavgamız hiçbir mezhebe gruba karşı olmaz. Bizim kavgamız haksızlığa, her türlü baskıya karşı olmuştur’ diyor. Bu sözlerin neresi yanlış? Bu sözler tam da bugün DEM Parti’nin yapmaya çalıştığını tarif ediyor. Bizler ezilenlerin partisi olmaya hep birlikte devam edeceğiz.
FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI
Hep birlikte tecridi kaldıracağız, açlık grevindeki arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Güzel günler yakın. Hep birlikte partimize sahip çıkacağız. Bugün anadilimize sahip çıkma, barışın, halkların ortak mücadelesini yükseltme, Kürt ulusal birliğini sağlama, İmralı’daki tecridi lağvetme, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlama günüdür.
31 Mart seçimlerini Newroz’a katılan halkımız şekillendirecek. Her yerden zafere yürüyeceğiz. 31 Mart’ta kayyımları göndereceğiz. İstanbul Türkiye’dir. Harami düzenine karşı hep birlikte mücadele edeceğiz İstanbul’da. Hem Türkiye’de hem Kurdistan’da sizlerin desteğiyle her yerde yönetimde olacağız, biz yöneteceğiz" diye konuştu.
DEMİR: DİRENEN KAWALARIZ
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, "Biz nehirler gibi akarız, nehirler gibi coşkuluyuz. Merhaba Sebahat, merhaba Selahattin, merhaba Gültan başkan, merhaba Rojava. Qamişlo’ya, Kerkük’e, Mahabad’a, Dehaqların zulmüne karşı direnen bütün halkları selamlıyoruz" dedi.
İktidarın Kürt karşıtı politikalarnı eleştiren Demir, "Bunlar kadınlara, emekçilere, Alevilere düşman. Bu düzene karşı birlik ve mücadele ateşini Newroz’da yakacağız. 2024 Newrozu birliği büyütecek. Yaşasın direnişimiz" diye kaydetti. Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değinen Demir, şunları söyledi: "Özel bir rejim, işkence sistemi uygulanmakta. Zindanlarda binlerce hasta tutsak aynı işkence sistemi ile karşı karşıya. Bu sistemi alaşağı etmek zorundayız. Başta Sayın Öcalan olmak üzere bütün siyasi tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerek. Savaşın yükünü kabul etmiyoruz. Türkiye’deki bütün halkları, emekçileri, ezilenleri olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu Newroz’un şöyle bir güzelliği var; bu Newroz Kürt halkının özgürlüğü talebiyle yakıldı. Aynı zamanda Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Diyoruz ki tecrit, savaş politikalarına karşı ancak Sayın Öcalan ile masaya oturulursa halklar arasında barış sağlanır. Bu günler gelecek, uzak değil."