Cumhuriye Gazetesi'nin yazarı Miyase İlknur bugünkü köşe yazısında, Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı belirlenmeden önce çekilen hançerleri ve devriln masayı kaleme aldı.

Miyase İlknur

Aslında kınından çıkalı epey olmuştu. Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı belirlenmeden önce çekilmişti hançerler. Masa devrilince ortaya çıktı. Sonrasında “Yok bir şey” dercesine örtbas edildi. Ama akacak kan damarda durmamıştı.

Seçimden sonra yeniden çekildi hançerler. Kimi aleni kimi örtülü. CHP kurultayında Kılıçdaroğlu’nun Sırtımda hançerle seçime girdim deyince ilk üstüne alınan İYİ Parti lideri Meral Akşener oldu!

Hemen yanıt verdi eski ortağına: “Eğer o ben isem, ben hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım. Ben hak ettiği takdirde hançeri, kalbine vururum. Arkadan işim yoktur. Ölümüne bir şeyi isteyip çevreyi görmüyorsan elbette hançerlenirsin. O hançerlerin sahiplerini karşında bulursun.”

Akşener, bu sözlerinde kısmen haklı. Gerçekten de hançeri arkadan değil böğrüne saplamıştı Kılıçdaroğlu’nun.

Ama o da ne?

Bu sözleri söylemesinin üzerinden bir hafta geçmeden bu kez kendisi hançer yedi.

Eh! Acemi bar oyuncusu Akşener, hançer barı oynamaya kalkarsa olacağı budur.

HANÇER VURAYIM DERKEN PARMAKLARINI KESTİ

Hançer Barı Erzurum yöremize ait bir bar oyunudur. İki oyuncu ellerinde iki yanı da keskin hançerlerle meydana çıkar. Hançerleri parmakları arasından döndürüp rakibine hamle yaparlar. Acemi ve sarhoşların bu barı oynamalarına izin verilmez. Amaç, ellerindeki hançerlerle hem rakibini hem de kendilerini yaralama riskini ortadan kaldırmaktır.

İYİ Parti lideri Akşener de sarhoş değil acemi olduğundan hem rakibini yaraladı hem de kendi parmaklarını kesti.

Seçimden beri dinmeyen öfkesi ile hem CHP’ye hem de partisi içindeki aykırı seslere ayar verdi. Bu dizginsiz öfkeyle seçim yenilgisinin kendi payına düşen faturasını ödemeyeceğini düşündü. Ama olmadı işte. “Ben hariç herkes suçlu, herkes sorumlu” demekle sorumluluktan kaçılmıyor.

Hadi partisinin kurultayında yaptığı konuşmayı eleştirilerden kaçınmak için deyip geçmek mümkün. Ama ondan sonra da öfkesi dinmedi. Artarak sürdü. Özellikle de eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik öfkesi. Bunu da herkes “Kurultayda gönderin Kılıçdaroğlu’nu yapayım ittifak” diye yorumladı.

ÖFKELİYİM GELMEYİN ÜSTÜME

Kılıçdaroğlu gönderildi ama Akşener yine öfkeli. Bu kez de hem CHP’nin iki büyükşehir belediye başkanını ve partisi içindeki bazı isimleri hedef alan açıklamaları üzerine hançerler kınından çıktı.

O CHP’den kelle alayım derken kendi partisinde kelleler havada uçuşmaya başladı.

İlahi Meral Hanım, CHP’yi dizayn etmeye harcadığın zamanı ve enerjiyi kendi partini büyütmeye harcasaydın bunlar gelir miydi başına?

CHP’de hiç olmazsa seçim yenilgisi üzerinden kavga patladı. İYİ Parti’de milletvekili satma iddiaları, kendisinin, oğlunun, özel kalem müdiresi Esma Hanım ile eşinin hesaplarının araştırılmasına yönelik dedikodular da ortaya saçıldı.

Jin derginin 82’nci sayısı çıktı Jin derginin 82’nci sayısı çıktı

Bir kişinin hesaplarını araştırmak suçtur, buna aracı olmak da. Ama bunu kanıtlarıyla ortaya dökmek gerekir. Yoksa bu dedikodular kartopu gibi büyür.

Kaldı ki bu dedikodular yeni de değil. Daha seçim öncesinde milletvekilliklerinin parayla satıldığı iddiaları arşı âlâya çıkmıştı. Seçimden sonra partisinden bir milletvekili ile özel kalem müdiresi Esma Hanım’ın masa devrildikten sonra Akşener’in yaptığı o sert konuşmayı yazıp yazmadığını sormuştum. O milletvekili “Olabilir. Özel kalem müdürü hepimizden GİK üyelerinden, genel başkan yardımcılarından bile daha etkilidir sayın genel başkan üzerinde. Ama benim en merak ettiğim o metni Esma Hanım’ın yazmasından ziyade onun mal varlığı ve banka hesaplarıdır” demişti.

Aradan aylar geçti, bu olay patladı.

Şimdi bazı yorumcular “Akşener’e operasyon mu çekiliyor” diye soruyor.

Masadan kalkmasını telkin eden ve ittifaka operasyon çeken güçler bu kez de kendisine çekiyor olabilir. Bunu en iyi kendisi bilir.

Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/miyase-ilknur/hancerler-kinindan-cikti-2142227