ANKARA - Hükümetin TİS sürecini "oy devşirmek" için kullandığını belirten KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, kamu emekçilerinin yaşayabileceği bir ücret alması için geniş emek platformları kuracaklarını ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci 31 Ağustos’ta sona erdi. Hakem Kurulu, hükümetin önerdiği zam talebini kabul ederek, memur ve memur emeklileri için geçerli olacak zam oranlarını belirledi. Zam oranları, 2024 yılının ilk altı ayı yüzde 15, ikinci altı ayı yüzde 10, 2025’in ilk altı ayı yüzde 6 ve ikinci altı ayı için de yüzde 5 olarak açıklandı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), TİS sürecini protesto edip son görüşmelere katılmazken, Memur Sendikaları Konfederasyonu’na (Memur-Sen) tepkiler sürüyor. TİS sürecinin hemen ardından açıklanan Ağustos ayı enflasyonu 9,09 oldu. Hafta içi açıklanan Orta Vadeli Program da enflasyon ve dolardaki artışın devam edeceğini, dolayısıyla emekçilerin alım gücünün düşeceği doğrulandı.

‘SÜREÇ GİZLİ YÜRÜTÜLDÜ’

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, TİS sürecinin şeffaflık dışı yürütüldüğünü belirterek, “KESK olarak, iş yerlerinden kamu emekçileri ve emeklilerin talebini içeren teklifimizi hükümete sunduk. Bizler kamuoyundan yapılan açıklama ve verilen demeçlerden işleyişi ve takvimi takip etmeye çalıştık. Bu anlamda yaptığımız bakanlıkla yazışmalar ve görüşmelerden de bir sonuç alamadık. Toplantılar olacağını son dakika haberi bize verildi” diye konuştu.

‘EMEKÇİLERİN HAKKI GASP EDİLDİ’

Her gün enflasyon oranın arttığını belirten Yeşil, yapılan zammın emekçilerin hakkını gasp edildiğini söyleyerek, “2025 hedeflenen enflasyon oranı yüzde 15 olarak açıklanırken ki bugün açıklanan Ağustos ayı enflasyon oranına baktığımızda 9 kat arttığının görüyoruz. Ocak ayına gelmeden çok çok daha üstünde olacağı biliyoruz. İktidar maalesef emek düşmanı politikalarına devam ettiriyor. Bu zam oranı emekçiyi daha çok sefalete sürüklemektir. Emekçilerin hakkı iki yıl gasp edildiği bir gerçekle karşılaştık” dedi.

‘İKTİDAR OY DEVŞİRME PEŞİNDE’

Mevcut iktidarın yeni bir ücret rejimini hayatta geçirmek istediğini aktaran Yeşil, seçim dönemlerinde “sürprizler” açıklayarak toplumun algısını değiştirmeye çalıştıklarını söyledi. Yeşil, “Bu yeni ücret rejimi kendi yönetmeliklerini, yasalarını yok sayan, özlük ve sosyal hakların devre dışı bırakan bir işleyişi yapmak istiyorlar. Cumhurbaşkanı büyük müjdeler diyerek, özellikle seçim dönemlerinde çeşitli ücretli kesimler, buna kamu emekçileri, asgari ücretliler dahil olmak üzere, ücret artışı belirleniyor. Aslında burada yapılmak istenen şey süreci bir bütün olarak yönetemeyen iktidarın Cumhurbaşkanı nezdinde siyasi oy devşirme ve emek alanın burada kullanmakta olduğunu görmekteyiz. Bugün toplumun büyük çoğunluğu emeklilere ne zaman, bir müjde verileceği beklentisi içerisindedir. Aslında burada yaratılmak istenilen oy devşirmeden başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

‘MÜCADELEYİ GENİŞ PLATFORMLARA TAŞIYACAĞIZ’

Kamu çalışanlarının insanca yaşanacak bir ücret verilmediği sürece mücadelelerine devam edeceklerini söyleyen Yeşil, bunu da başarmak için en geniş geniş emek platformları oluşturacaklarını belirtti. Yeşil, şöyle konuştu: “Kamu emekçileri aileleriyle düşündüğümüzde 25 milyon insandan söz ediyoruz. Ekonomik krizin boyutunu düşündüğümüzde alım gücündeki erimeyi, aslında ülkede bütün bir toplumsal muhalefetin ortak yapacağı eylem ve etkinliklere ihtiyacımız var. Dolayısıyla KESK olarak bu anlamda göre ve sorumlulukla en geniş emek platformunun taşımak istiyoruz. Emekten ve haktan yana bütçe talebimizi ön plana çıkaracağımız bir eylem etkinlik programı oluşturmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili bir dizi toplantılar ve etkinlikler yapacağız. Bundan sonra bütün bu taleplerimizle birlikte mücadeleyi ortaklaştırarak büyüteceğimiz bir süreç bizi bekliyor. TİS görüşmeleri devam ederken bir günlük iş bırakma, basın açıklamaları, alanda iş yerlerinde sürekli bu talepleri dile getirdik. Aynı şeklinde bundan sonra da birleşip ortak mücadele zeminini yakalamak istiyoruz. Zaten emek platformunu oluşturacağımız bir çalışma süreci içerisine girdik.”

MA / Hakan Yalçın