WAN - Eşit temsiliyetin önemini anlatan DEM Partili Yüksel Mutlu, “Devletçi kodlardan arınmak gerekiyor. Eşbaşkanlık sistemi bunun panzehridir. Eşbaşkanlık, kolektivizmi ve komünü geliştirir” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, Wan'da "Yerel Yönetimler Çalıştayı” düzenledi. 1-4 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen çalıştayın ilk iki gününde kadın belediye eşbaşkanları toplandı. Çalıştayda kayyımlardan eşbaşkanlık sistemine kadar birçok önemli başlık konuşuldu. 2014 yılında seçilen ve 2016 yılında kayyum atanması ile görevden alınan eski Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Mutlu, kayyım atamalarıyla eşit temsiliyetin hedef alınmasını değerlendirdi.
'EŞBAŞKANLIK TERÖRİZE EDİLDİ'
Kürt kadın hareketinin ulus-devletin tekçi, cinsiyetçi ve iktidarcı zihniyetini alt üst edecek bir uygulamayla siyasi çalışmalara koyulduğunu ve “eşbaşkanlık” sisteminin bu mücadele sonucu hayata geçtiğini belirtti. Devletin siyasi partide eşbaşkanlık sistemine dokunmadığını ancak belediyelerde müdahalelerde bulunduğunu söyleyen Mutlu, “Çünkü demokrasi yerel yönetimlerden başlıyordu. Çünkü yerel daha dinamiktir, güçlüdür, farklıdır ve kadın oradan özgürleşiyordu. Yerel farklılıkları kabul eder ve kucak açar. Ama merkezi hükümetler öyle değil, sürekli vesayet kurar yereller üzerinde. Bizler de buna itiraz ediyorduk. Bizler kadın mücadelesini eşbaşkanlık sistemiyle yükselttikçe, onlar daha da rahatsız oluyordu. Sonuç olarak şunu söylüyorum; Erkek egemen iktidar eşbaşkanlık sistemiyle iktidarının sarsılmasını istemedi. Bu nedenle iktidar, kadın mücadelesine, siyasetine, rengine ve diline ket vurmak için eşbaşkanlıği terörize etti” ifadelerini kullandı.
'KAYYIM KADIN MÜCADELESİNE DARBEDİR'
Toplumun eşbaşkanlığı kabul ettiğini ve çok önceden bu sisteme hazır olduğunu sözlerine ekleyen Mutlu, “Toplum ‘kadın adaletine inanıyorum’ diyor. Toplumun genelinde böyle bir kanaat var. Fakat egemen sistem bundan rahatsız oluyor ve kadın yönetimlere gelmesin istiyor. Kadın mücadelesi yerelden büyüyünce, kadın meclisleri ile komünlerle, kadın erkek eşitliği sağlanınca bu iktidarları rahatsız etti. Kayyımın en temel gasp nedenlerinden bir tanesi de kadın özgürlük mücadelesine vurulan darbedir. Kadınların seçme ve seçilme hakkına darbe vuruldu. Dolayısıyla; bu hükümet kendi çıkardığı yasayı seçme ve seçilme hakkını tanımadı ve gasp etti. Bu kayyımlar aynı zamanda kadın siyasetine vurulan bir darbeydi. Biz bunu gördük ve yaşadık” diye konuştu.
'EŞBAŞKANLIK MÜCADELESİ ULUS-DEVLETİ SARSAR'
Eşbaşkanlık mücadelesinin güçlü verilmesi durumunda ulus-devlet aklının sarsılacağına dikkat çeken Mutlu, yerellerin icra alanı olduğunu en büyük kadın kazanımlarının yerellerde cevap olacağını ifade etti. Mutlu, şöyle devam etti: “Yerelde bir kadın şiddete uğradığında onun yanındasınız. Kadın şiddete uğradığında, kadın yoksullukla baş etmeye çalıştığında yerel yönetimlerde azıcık da olsa nefes alma kanalları açabiliriz. Her şeyi devletten bekleyemeyiz çünkü devlet vermiyor. Devletçi kodlardan arınmak gerekiyor işte eşbaşkanlık sistemi bunun panzehridir. Eşbaşkanlık, kadın-erkek kolektif çalışmanın bir ürünüdür. Kolektivizmi geliştirir, komünü geliştirir bir arada yaşamayı geliştiren bir şey. Dolayısıyla eşbaşkanlığı bir kurul olarak görmek lazım. Kadın meclis üyelerimiz, kadın muhtarlarımız, kadın eşbaşkanlarımız var. Bunun mücadelesini çok güçlü verirsek önümüz döneme bu kadar faşizmin saldırdığı bir yerde ideolojik olarak bir başkaldırı olur.”