TACİZ'DE ADRES DEĞİŞİKLİĞİ

      Konu hassas, konu önemli, konu güncel ve konu maalesef neredeyse herkesin yaşadığı  bir konu. 
      Taciz konusunu canlı birebir dokunan saldırıya maruz kalınan olarak değil de dokunmadan ama tacizin en aşağılık yüzüyle adresi "SANAL YOLUYLA YAPILAN TACİZ" ile yüzleşelim diye ele alıp ben de kendimce birşeyler karalamak istedim.


       Son günlerde Taciz nedense sanki İlk kez toplumda yaşanan toplumsal bir olaymış gibi üzerinde duruldu. Konusu haber kanallarına taşındı, internet denilen sanal iletişimin haber sıralamasında da neredeyse ilk sırayı aldı. İyi de bu virüs gibi olan ve topluma yayılan taciz ve tacizciler yeni doğmadılar ki. Ama her zamanki gibi bir konunun hassasiyeti ya da geçerliliği için illaki ünlü olmak, söz sahibi olmak ya da dokunulmazlığı olan biri olmak mı gerekiyor. Hele ki bulunduğu pozisyondan tacizcinin mağdur, tacize uğrayan kadının ise  zanlıyı sırf deşifre ettiğinden dolayı hedef tahtası seçilmesi insana ve insani değerlere verilen hassasiyet ve önemin ne kadar yok sayıldığının göstergesi değil mi? Yine kadını suçlu ilan etmek tacizciyi neden ve sebeplerin mağduru görmek, göstermek tek kelimeyle insanlık suçu ve ayıbıdır. En büyük ayıp ise; Tacizcileri masumlaştırırcasına zihniyeti dar pencerede bakan ama yetkilerince yasalara eklenen, hak tanınan esnek kanun ve yasalar var maalesef. Günümüzde hem de 21.YY.da o yasaları onayan yetkililerin tarafsız davranıyor gibi var olan duruşları af edilir gibi değil diye düşünüyorum


          Arkadaşlar ben güncel konuşulan, dillenen  kısacası ifşa edilen Taciz olayını konuşulduğu yerde sizler gibi takip edip okuyan biriyim. Ancak yazımın başında dediğim gibi; Ben ifşa edilmeyen belki de ifşa edilmesinden korkan mağdurları ve bir çok kişinin mağduru olduğu sanal üzeri tacizleri konuşalım, yazalım yüzleşelim istiyorum. Yazım da bir farkındalık olsun istiyorum. Öyle bir zaman diliminde yaşıyoruz tacizin adresi belli olsa da belli değil diyor, susuyoruz. Tacizci kadar Tacize uğrayan mağdurun da cinsiyeti sorulmasın, aranmasın ama dile gelsin. Öyle bir an geliyor ki kadın kadar erkek de taciz mağduru oluyor. Bir kadın olarak bu konuda tarafsız olmak istiyorum. Günümüzün iletişim aracı olan bilgisayar ve telefonlarımızdan cinsiyet sorulmaksızın kaçınız sesli, sözlü ya da görsel tacize mağruz kalmadım diyebilir. Kaçınıza gizli numaradan arama ya da mesaj gelmedi? Kaçınız face hesabınızdan hiç bilmediğiniz, tanımadığınız kişiler tarafından mesıncırdan kendilerine tanınan mubah haktan görüntülü olarak aranmadınız? Görsel tacize bir örnek vereceğim. Sayfada okuyucu ya da paylaşımcı olabilir diye eklediğimiz kişinin beğeni yapması yeterli belki ama onunla yetinmeyip çiçek, böcek ya da alakası olmayan resimlerin yorum niyetine  atması. Yine bazı hadsizlerin sayfada yüzsüzce özel muhabbet, kişisel sohbeti de  tacizin bir yüzü değil mi sizce? Feyk ya da adına açılmış bir kaç  hesapdan aramak, mesaj atmak, mesajların cevabı için ısrarcı olmak yine tacizin başka bir yüzü değil mi? Şuan aklıma gelenler bunlar eminim sizlerinde rahatsız olduğunuz daha nice örnekler vardır.


         Taciz için tene bedene dokunmak temas etmek ya da gözgöze gelmek önemli değil, hatta bunlar artık aranan vazgeçilmezler hiç değil. Taciz için yaşın ve cinsiyetin önemi de yok. Taciz için İnsanı ve Toplumsal değerler, ilkeler, dini inanclar, yargılar da önemli değil. Taciz iğrençlikleri için yeri geliyor aile, akraba ya da kanbağı bile gözetilmiyor. Sorarım; Herkes bir tacizci potansiyeliymiş gibi birbirimizden  şüphe duymak ne kadar acı. Son zamanlarda kim ne zaman nerede acaba  taciz mağduru olacak gibi duyulan his ve korku kime huzur veriyor?


         Bugün kadın dayanışması adı altında tacize, tecavüze ve şiddetin her türlüsüne karşı yapılan baş kaldırıyı, isyanı ve sesleri toplum olarak topluca destekliyor, duyuyor olmalıyız. Kendi adıma sonuna kadar destekliyorum. 
Lütfen kızlarımız gibi erkek çocuklarımız da tecavüz ve tacize maruz kalıyorlar. Bu konu da KADINLAR anne, bacı ve kardeş olarak mücadele  veriyorlar. O zaman siz ERKEKLER' de baba abi ve kardeş olarak mücadeleye ortak olun, olun ki;
"ÖZGÜR YAŞAM VE İNSANİ HAKLAR" Galip gelsin.


         Son olarak şunu demek isterim.Yaşamak ne kadar hak ise yaşam hakkında; Hak ve hukuk da o kadar eşit olmalı. Özgür yaşam için açık alanlar, geniş caddeler, dar sokaklar herkesin kullanma alanı bilinmeli. Huzurlu yaşam için gündüz kadar geceler de aydınlık bilinip korkusuzca yaşanmalı. Zaman dilimi ne kadar aydın ve hür biliniyor ise insan zihniyeti ve nefsi de aydın, hür ve adil olmalı. 
         KİMSENİN KİMSEYE BİLEREK YA DA BİLMEYEREK TACİZ HAKKI YOKTUR, BÖYLE BİR HAK OLAMAZ, ADİL VE MUBAH DEĞİL.
         ÖZGÜR VE KORKUSUZ YAŞIYACAĞIMIZ HER ANA SELAM VE SEVGİLER OLSUN...