DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;Diyarbakır'da kendisine boşanma davası açan avukat Müzeyyen Boylu'yu katleden doktor Mesut Issı, çıkarıldığı mahkemede savunma yapmadı, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diyarbakır Barosu'na kayıtlı avukat Müzeyyen Boylu, bir buçuk yıl önce boşanma davası açtığı doktor Mesut Issı tarafından katledildi.
DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;Diyarbakır'da kendisine boşanma davası açan avukat Müzeyyen Boylu'yu katleden doktor Mesut Issı, çıkarıldığı mahkemede savunma yapmadı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Diyarbakır Barosu'na kayıtlı avukat Müzeyyen Boylu, bir buçuk yıl önce boşanma davası açtığı doktor Mesut Issı tarafından katledildi. Dünden bu yana gözaltında tutulan Issı, ifade işlemlerinin ardından bu gün Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Hakimlikte yapılan sorguya Diyarbakır Barosu, Rosa Kadın Derneği, İnsan Hakları Derneği Kadın Komisyonu müdahil olarak katılmak istedi. Bu talepler reddedilirken, sadece 15 avukatın katılmasına izin verildi.
FAİL SAVUNMA YAPMAK İSTEMEDİ
Polis eşliğinde çelik yelek giydirilerek duruşma salonuna getirilen sanık Mesut Issı, aile mahkemesinde verdiği ifadeyi tekrarladığını belirterek, "Şu anda kendimi baskı altında hissettiğim için savunma yapmayacağım" dedi. Sanık avukatı da, müvekkilinin bu talebine katıldığını söyledi. Sanık savunma yapmadı. Sorgunun ardından mahkeme heyeti somut deliller olduğunu, şüphelinin savcılık ve hakimlikte verdiği beyanın kabul ve ikrarı, adli kontrol şartının yetersiz kalacağını belirterek Mesut Issı'nın tutuklanmasına karar verdi.
'KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR'
Diyarbakır Barosu, katledilen avukat Müzeyyen Boylu için adliye önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Baro Başkanı Cihan Aydın, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Şerif Demir, STK temsilcileri ile çok sayıda avukat katıldı. Basın açıklamasına katılanlar Boylu'nun fotoğrafını yakalarına astı. Kadın cinayetlerine dikkat çekmek için 'Kadın cinayetleri politiktir', 'Haksız tahrik iyi hal indirimi istemiyoruz', 'İtaat etmiyoruz', 'Kadına yönelik şiddet her yerde', 'Yasta değil isyandayız', 'Kadın cinayetlerini durduracağız' yazan afişler taşındı.
Basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Hakları Merkezi Üyesi Habibe Danışman Değer, meslektaşları Müzeyyen Boylu'nun sokak ortasında kurşunlanarak vahşice katledildiğini söyledi. Boylunun açtığı boşanma davasının 1,5 yıldır devam ettiğini ifade eden Değer, "Boşanma davalarının bu denli uzun sürdüğü, kadının her durum ve şartta başkasına ait sayıldığı, kadına yönelik şiddet ve cinayetin hak olarak görüldüğü bu dönemde toplumsal, yasal, yönetsel ve yargısal tüm durumların kadın cinayetlerinin nedenleri olduğunu belirtmekteyiz" dedi.
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin maalesef Türkiye'nin rutin bir gündemi haline geldiğini belirten Değer, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
"Daha doğrusu rutin hale gelen cinayetleri kanıksar hale geldik, getirildik. Toplumun önde gelenlerinin, politik ve inanç önderlerinin ve daha da önemlisi medyanın kurduğu dil bu şiddet ve cinnet halini körüklemektedir. Geniş bir hukuksal yorumla bu aktörler, aynı zamanda kadına yönelik şiddetin azmettiricisidir de.
'ŞİDDET STATÜ TANIMIYOR'
Meslektaşımızın, doktor olan kişi tarafından öldürülmesi, şiddetin toplumsal statü tanımaksızın toplumun bütün katmanlarına sirayet ettiğini göstermektedir. Konumu ve statüsü ne olursa olsun bütün erkekler şiddet potansiyeli taşımakta, kadınlar ise risk altında kalmaktadır. Bu vahşi cinayetin, başka ölümlere neden olmaması için elimizden gelen her türlü çabayı sarf edeceğimiz, soruşturma ve kovuşturma sürecinin takipçisi olacağımızı, failin en ağır şekilde cezalandırılması için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyuna deklere ediyoruz. Ve bir kez daha bu acı olayla, şiddet uygulayanın eğitimli olup-olmamasının kadına bakış açısını değiştirmediğini, toplumsal statü ve eğitim düzeyi değişmeksizin kadın üzerinde tahakküm kuran erkek egemen bir bakış açısının devam ettiğini görmekteyiz. Kadın cinayetlerinde koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmadığı, yargılamaların adil-etkin-hızlı yürütülmediği müddetçe de bu cinayetlerin önüne geçmek mümkün olmayacaktır.
KATLEDİLEN BOYLU'NUN SÖZLERİ İLE VEDA
Kadına yönelen erkek şiddetini bir kez daha kınıyoruz. Sözlerimize katledilen meslektaşımızın sözleriyle son veriyoruz: "Kadına yönelik şiddetin her türlüsünün karşısında olup tüm kadınların da kendi doğal hakları konusunda bilinçlenip bu konuda güçlü bir tutum sergilemeleri gerektiğini ifade ediyoruz. Ayrıca devletin şiddete uğrayan kadınlara yönelik can güvenliğinin sağlanması ve yasal haklarını kullanabilmeleri için bir takım tedbirler alması gerekmektedir. Her şeyden önce kadının kendi özgürlüğüne endekslenmesi en doğru tutumdur. Her zamankinden daha fazla bu temelde kadının bunu hak ettiğini ve buna ihtiyaç duyduğunu belirtiyoruz." ( Kaynak Artı Gerçek )