Yazar Sevim Alagöz, bugünkü köşe yazısında "Hastayız Ağır hastayız, hem bedenen hem de akıl hastasıyız toplum olarak" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
"Hastayız"
Ülke gündemini köşe yazılarımıza taşımaya hızımız yetişmiyor. İster inanın ister inanmayın ama kaç köşe yazım ya yarım kalmıştır ya da yayımlatmaktan vazgeçmişimdir. Korkunç bir olay oluyor sıcağı sığağına sosyal medya ve TV kanallarında herkes onu konuşuyorken aynı gün içerisinde veya sabahına daha korkunç, daha iğrenç haberler düşüyor gündeme.
Bu toplum bunca iğrençliği içinde barındırırken hâlâ nasıl yaşıyor aklım almıyor. Organlarınızdan biri hastalandı diyelim, o hastalıklı organ tedavi edilip iyileşene kadar vücudun diğer tüm fonksiyonlarını da etkiler. Uzun süren hastalıklarda vücudunuzdaki diğer tüm organlar sırayla hastalanır, tedavi süreci uzar, bıktır ve yorar. Ağır hasta bir bedenle dolaşan bir insanın psikolojisinin iyi olmasını da bekleyemezsiniz Toplum da tıpkı insan vücuduna benzer. Toplumsal yapılar ve kurumlardaki bozulmalar, aksamalar da hastalık gibidir. Onarılmadığı sürece bu tüm yapılara sirayet eder. Toplumun en küçük yapı taşı aileden tutun da yönetimin en üst kademesine kadar. Zira öyleyiz...Ağır hastayız, hem bedenen hem de akıl hastasıyız toplum olarak. Kadınlar öldürülür sokak ortasında, kiminin kafası-kolu kesilip yola fırlatılır, kimi karnı burnunda hamile haliyle orta yerde bıçaklanır. Çocuklar öldürülür araya siyasiler girip katilleri korumaya alır. Madde bağımlıları ortalık yerde dehşet saçar. Sokak hayvanları, zeytinlikler ve ormanlık alanlar topluca katledilir. Özel hastanelerde bebekler bile- isye plânlı biçimde katledilir. Ve işin en korkunç yanı tüm bunları sadece magazin haberlerini izler gibi izliyoruz. Toplumsal bir tepki yok, ana muhalefet festivalleri gezerken sadece basın demeçleri verip geçiştirmekle yetiniyor.
Gündemde,Yeni Doğan Bebek çetesi ve bu çetenin siyasi bağlantıları konuşulurken Fetullah Gülen'in ölüm haberi Hızır gibi yetişti gündeme. Şimdi, bebekler öldürülürken ortaklık yapanlar, susanlar, görmezden gelen ve saklamaya çalışanlar ekranlarda Fetö'ye küfürler, beddualar ederek vatanseverlik paralıyorlar. Daha düne kadar meclis çatısının altında gerici-yobaz, hain, terörist başına Hoca Hazretleri diyerek övgüler dizip salya sümük ağlayanlar bugün ölüsünün ardından küfürler ediyor. Tek kelimeyle iğrençsiniz ! Sizi seçen-yetkilendirenler de size benziyor.
Sanmayın ki bu bebek seri katillerini bir savcının cesareti ortaya çıkardı. Yok öyle bir şey, kim inanır buna... Sadece devlet içindeki mafya çatışmaları yüzünden ortaya saçıldı.Varsa cesaretli bir savcı, buyursun bakan beylerin hastanelerinden başlatsın soruşturmaları...
Hastayız, hem de yoğun bakımda yatan ağır hasta.Keşke bir temizlikçi gelse de entübe edildiğimiz o makinaların fişini çekse...