Benim bir şeyi sevebilme ihtimalim yok artık.
Benim bir şeyi sevebilme ihtimalim yok artık. kızgın bir nefesi yüzümde unuttun, dedi dağ. bana bakıp geçilmiş yolları denemeyin dedi, bir su bir defa yıkar, bir ceset bir kere susar, bir kuyu bir defa dolar… Ellerim yok artık, diyor.
Bu şehri söndürmüşler yüzümüzde bizim, bu gece başka gidiyorsun. geçilmiş yollarda korkularını bırakıp, kızgın mermerleri unuttun buz gibi olmuş soğuk cesetler üstünde. dönüp arkana bakmadın! herkes kendi kavga çiçeğini bir başkasının eline tutuşturmanın telaşında. küp çatladı, içinde su yok, acısını bırakıyor herkes kendi çatlağına… ısmarladığımız gülleri hep akşam gölgesinde tutuşturdular ellerimize. herkesi bir kaçmaktır sarmış. kendi kavgasının çiçeğini bir başkasının yüzüne gölge yapan devrimler çağı adamları, bırakın, bırakın artık ben oğlumu öpen rüzgârı tutmaya gidiyorum. dağ diyor, aynı su bir defa yıkar, aynı yanlış çok defa yakar…
Bırakın yakamı, bırakın oğlumu öpmeye gidiyorum! alnında unuttuğum yıldızlardan bir dağ yolu öğrenmeye gidiyorum. kuyular doldu, cesetler koktu, su yıkamıyor artık. bir ormanın kollarına sardım kendimi. içinde kendi kendini unutan bir ormanın yaşaması hangi yangına çaredir…
Bedenim kendimden soyulmuş bir post gibi kendi etimin altına serdim kendimi. elinde bıçaklı kasaplar, kalbinde sözlü hesaplar… dağ diyor bazı kadınlar kimseyi vurmaz, bazı kadınlar kimsede durmaz, ancak sağılmış bir ömrü karanlık bir çuvala atarlar… dağ diyor, yolu açın, oğuluna doğan her gül yaşarmış. kimse kimseye kalmasın artık. bırakın, bırakın ÇOCUKLARIMIZI ÖPMEYE GİDİYORUZ o dağ yolunda annemin dizlerinde bekleyen yoklukta Biz çocuklarımız öpmeye gidiyoruz....
[caption id="attachment_19016" align="alignleft" width="165"] MUHARREM ÇETİNKAYA[/caption]
[caption id="attachment_19018" align="alignnone" width="219"] EMRE ŞENYUVA [/caption]
[caption id="attachment_19017" align="alignleft" width="242"] KUZEY İLE POYRAZ BİLSEL [/caption]
[caption id="attachment_19019" align="alignleft" width="169"] BARIŞ-MED ÖZKAN[/caption]