Volkan Bayar'ın yaptığı katliam, cerahat dolu bir yaranın patlamasıdır. Bu ülkede daha nice katliamlar yapıldı.
Volkan Bayar'ın yaptığı katliam, cerahat dolu bir yaranın patlamasıdır. Bu ülkede daha nice katliamlar yapıldı. İlla kan dökülmesi gerekmiyor. Bu katliamları küçücük hücrelerinde aylardır iddianame hazırlanmasını bekleyenlerden sorabilirsiniz. Bu katliamları cezaevlerindeki hamile annelerden, yüzlerce çocuktan, hasta tutukludan sorabilirsiniz. Mahkeme salonlarının dili olsa, konuşsaydılar nice hukuk katliamının oralarda icra edildiğini size anlatırdı. Yargı mensubunu odasında gözaltına alıp, tüm mesai arkadaşları ve medyanın arasında ellerini kelepçeleyerek götürüyorsanız orada adil yargıçlar bulacağınızı mı sanıyorsunuz? Hukuk katliamını yaptıktan sonra vicdanlı bir karar mı bekliyorsunuz? Aylardır tutuklu eşinin yolunu gözleyen anneler, çocuklar size çok hukuk katliamlarını anlatır, merak etmeyin.Demokrasi, hukuk yoksa muhbirlik, gammazcılık en iyi karalama metodudur, bilmez misiniz? İşte örneği....Bir doktor arkadasımın iletisi. 'Hocam bugün fabrikada şahit olduğum olay, iki kişi kavga ediyor ve ayıryıorlar, birisi kavgacılardan birine 'ne ugraşıyorsun, onu fetöcü diye şikayet et' diyor, gerçekten içler acısı durum' Daha bu katliamlar niye oluyor diye soruyor musunuz? Veya bir başka örnek. Gectigimiz gun bir KHK'linin oglu bana 'babam sonunda kendisini ihbar edenleri bir sekilde tespit etmis, 3 kisiden 2 ' sini söyledi, öteki hic ummadıgın birisi ve kötü bir sey yapmandan endise ettigim için söylemeyecegim dedi' diye aktarıyor. Ülkede nasıl hukuksuz bir cadı avı olduğunu dair daha on binlerce anı var bende. Ancak bunlar sadece 1 gün içinde duyduklarım.
Volkan Bayar onlarca kişiyi ihbar etmiş. "Çamur at, tutmazsa izi kalır" anlayışı hakimse o ülkede hukuk katliamının olmayacağını mı sanırsınız? Volkan Bayar, ihbarları il önce Ak Parti milletvekili Metin Külünk'e iletmişse şimdi soruşturmaya gizlilik kararının neden getirildiğini halen niye soruyorsunuz? Bir ülkede yargının, yürütmenin, yasamanın keşmekeşe dönüşmesi katliamlar hazırlamayacaksa ne hazırlayacaktır? Hukukun ayaklar altına alındığı bir dönemde müfteriler ödüllendirilip, mağdurlar zindanların dibinden sesini duyuramayacaksa zaten katliamlar yapılmamış mıdır? Volkan Bayar soruşturması, onun hakkındaki önlarca kapatılan soruşturma nasıl kapatılmışsa tekrar gerçek yönler çıkmadan bitirilecektir, bu herkesin şimdiden gördüğüdür, fail dokununca yandığınsa netice mümkün değildir.
"Savaşa hayır " sözünün, afişinin bile yasak olduğu bir zaman diliminde nice insanın bom boş gerekçelerle "terör örgütü propagandası yaptı" diye cezaevlerine doldurulduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Kürtçe müzik icra edenin bile cezalandırıldığı, Batı illerindeki Kürt öğrencilere anne babalarının "ortalık yerde yüksek sesle Kürtçe konuşma, başına iş açma" diye tavsiyelerde bulunduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Daha nasıl katliam yapılsın ki zaten onurlar incitilmiş, kimlikler ayaklar altına alınmış. Hangi katliama şaşırıyorsunuz ki? Kimlikler inkar ve imha edilirken hangi sorunu çözeceksiniz?
Ne kadar manidardır, Eskişehir katliamının olduğu gün 2 ay önce Meriç nehrini geçmeye çalışırken ailece sular altında kalan Aslı Doğan bulundu. Tanınmayacak haldeki ceset Aslı Doğan'ın yüzüğündeki eşinin ismi ve kendi isminin birlikte olduğu yazıdan teşhis edildi. Katliam illa Osmangazi üniversitesinde mi yapılır. Gelin Meriç'in soğuk sularında yaşanan facianın arkasında nasıl bir hukuk katliamı olduğunu araştırın ilk önce.
Bir kere size kafayı takmasınlar. Ak Partiyi eleştirdiği için cezalandırmanın her türlüsüne uğrayan Furkan Vakfı'na gönül veren öğrenciler cezalandırılıyor bu sefer. Evlerinden sokağa atılıyorlar, eşyaları sokaklarda, geceliyorlar öğrenci halleriyle. Öğrencilere evlerini kiraya veren ev sahiplerine ağır cezalar kesiliyor, bezdirilmek isteniyor, peki bu da başka bir hukuk katliamı değil midir? Sessiz kalan milyonlarca insan vicdanlarının katili değil mi sizce?
Volkan Bayar'a 'ruh hastasıymış' diyerek kurtulamazsınız. İşlediginiz yuzbinlerce şen'i sivil cinayetten sonra kan dökeni de oldu sonunda, niye saşırıyorsunuz ki? Sorumlusunuz, sorumlusunuz, sorumlusunuz.