Canlar, “Mutlu yıllar” demeyin bana!. .
Canlar, “Mutlu yıllar” demeyin bana!...Sevgiyle bezenen yıl sizin olsun
Sözüm sizde gizli kâmil insana
Acı bana kalsın, bal sizin olsun…
İktidarı verdik zalim huysuza
Muhtaç etti bizi ekmeğe, tuza
Zaman akıp gider iken sonsuza
Ben üryan olayım, şal sizin olsun
Hawar ey insanlık koşun katil var
Zalim vezir oldu, hırsız hükümdar
Dayanmaz yüreğim dert beni yakar
Feraha ulaşmış hal sizin olsun
Varlığım yasaktır, yoksul insanım
Dağların başında çürüdü canım
Kerbela’dan beri, kanar her yanım
Bedenimden akan sel sizin olsun
Bütün zor sorular bize soruldu
Sevgi katledildi, umut yoruldu
Şu asi yüreğim dağda vuruldu
Bana ağıt yakan yel sizin olsun
Zulüm çoğaldıkça barışı andım
Umudu korudum, tükenir sandım
Roboski köyünde bombayla yandım
Tenimden savrulan kül sizin olsun
Acıyla kavrulduk aman el aman
Hüzündür, kederdir kalbimde zaman
Dişlerim yay olmuş, dilim de keman
Ezgi benim olsun, tel sizin olsun
Sevgidir yaşama bizi bağlayan
İnatla direnen, umut sağlayan
Yüreğim ırmaktır, gözüm çağlayan
Damla benim olsun, göl sizin olsun
Varlığınız, varlığıma üç verdi
Sevgi verdi, şefkat verdi, güç verdi
Yüreğimde filizlenip, uç verdi
Çiçeğe bürünen dal sizin olsun
Bir yola girdim ki dönülmez geri
Nefesim tükendi yokuş her yeri
Menzilin sonunda gördüm cevheri
Zümrüt sizin olsun, lal sizin olsun
Yıllarca aradım, gezip dolaştım
Saymadım ki, acep kaç etap aştım?
Sevgiyi boyladım, aşka ulaştım
Hazineyi buldum, mal sizin olsun
Mansur Hallaç idi ben de yün idim
Keçe oldum ayağına serildim
En son bir zindanda yerde görüldüm
Gidin bulun canlar çul sizin olsun
Ben bir divaneydim ıssız sahrada
Leylayı görmüştüm gece Zühre’de
Mekandan münezzeh arş-ı kürrede
Mecnunun gezdiği çöl sizin olsun
Bir lokma bir hırka girdim meydana
Mürşidim bu halin çiğ dedi bana
Mülküm hikmet onu vereyim sana
Hikmetle bezenmiş dil sizin olsun
Öyle garip durma behey fukara
Aşkın ummanında Yunus’u ara
Pir Sultan Abdal’dan, Ulu Hünkâra
Işıkla bezenen yol sizin olsun
BÜLBÜLİ ŞAYDA’yım sözlerin baldır
Zalime aldırma yaşam kutsaldır
Sevgi yüreğime kök salan daldır
O dalda açılan GÜL SİZİN OLSUN
Kemal Bülbül (31 Aralık 2011/ Ankara)