Kaç ırmak dolusu Kaç nehir boyu Aktı kanım Munzur Fırat Dicle Zap Suyu Kanımla yoldaş Derdimle haldaştır Kaç derya dolusu kanadı yaralarım Bir Wan Gölü bilir Bir de dalga sesindeki ninnilerle İmbat serinliğinde uyutmak yerine Tufan kıyametinde Alan Bebeği sahile vuran Ege Deryası Ege'de katledilen bebekliğimi sahilden toplar cenderme Roboski'de ölüm yağdırır kaçakçı bedenime KAÇAKÇIYA UÇAKLAR DOLUSU BOMBA KAPKAÇCIYA SARAYLAR DOLUSU SALTANAT vaktindeyiz Bu diyarda her halim zararlıdır devlete "EN İYİ KÜRT ÖLÜ KÜRTTÜR" halim en zararlısı Ege'de cenderme zarasız bulur ölü serçe misali kumsala düşen başımı Merhamet utanır "Mültecilere KAPILARIMIZI AÇTIK" naraları atıp memleketi kabristana çevire NEBBAŞLARDAN Roboski'de gölgem bile korkutucudur Gölgeme kurşun sıkar cenderme Dağdaki karaltıma bomba yağdırır uçaklar Ölümün adı "Etkisiz haldir" bültenlere rapor edilen devlet dilinde Gökyüzü utanır her vakit zulme tanık olmaktan Gecenin alaca karanlığı mahcuptur Rüzgar göz kapaklarımı Kar taneleri kirpiklerimi açmaya azimlidir Utanır paramparça halimden Örter bedenimi Muğlalı Paşa'dan beri bir devlet ritüelidir ıssız dağ koyaklarında 33 kurşuna dizilişim Burdaki 34 sayım hatası değil Ölüm fermanımda rakamların hükmü kalmadı artık Muğlalı Paşa'da 33 Roboski'de 34 Halepçe'de 5 bin Kuytu Cizre Sokağında 7 MİLYAR İNSANLIK KADAR bir Taybet Ana Sarayın 1001 gece masalları kokmasın diye BUZDOLABINDA dört işleme sığmayan bir çocuk bedeni Matematik yanılır Sosyoloji çuvallar Bilim mitolojiye yenilir Felsefe sefil kalır HAKİKATİMİ görünce Eğede kıyıya vuran dalgalar kadar ölmüşüm de gidi matematik ne bilir hesabımı looooo Benim ölü sayımı harcadığı kurşunu beşle çarparak bulur askeri ve mülki erkan Heralde "Kart kurttan gelen" her dağlıya bir kurşun xarcayacax degil ya Her sortiyi 34 ile çarp. .

Kaç ırmak dolusu
Kaç nehir boyu Aktı kanım
Munzur
Fırat
Dicle
Zap Suyu
Kanımla yoldaş
Derdimle haldaştır
Kaç derya dolusu kanadı yaralarım
Bir Wan Gölü bilir
Bir de dalga sesindeki ninnilerle
İmbat serinliğinde uyutmak yerine
Tufan kıyametinde Alan Bebeği sahile vuran Ege Deryası
Ege'de katledilen bebekliğimi sahilden toplar cenderme
Roboski'de ölüm yağdırır kaçakçı bedenime
KAÇAKÇIYA UÇAKLAR DOLUSU BOMBA
KAPKAÇCIYA SARAYLAR DOLUSU SALTANAT vaktindeyiz
Bu diyarda her halim zararlıdır devlete
"EN İYİ KÜRT ÖLÜ KÜRTTÜR" halim en zararlısı
Ege'de cenderme zarasız bulur ölü serçe misali kumsala düşen başımı
Merhamet utanır "Mültecilere KAPILARIMIZI AÇTIK" naraları atıp memleketi kabristana çevire NEBBAŞLARDAN
Roboski'de gölgem bile korkutucudur
Gölgeme kurşun sıkar cenderme
Dağdaki karaltıma bomba yağdırır uçaklar
Ölümün adı "Etkisiz haldir" bültenlere rapor edilen devlet dilinde
Gökyüzü utanır her vakit zulme tanık olmaktan
Gecenin alaca karanlığı mahcuptur
Rüzgar göz kapaklarımı
Kar taneleri kirpiklerimi açmaya azimlidir
Utanır paramparça halimden
Örter bedenimi
Muğlalı Paşa'dan beri bir devlet ritüelidir ıssız dağ koyaklarında 33 kurşuna dizilişim
Burdaki 34 sayım hatası değil
Ölüm fermanımda rakamların hükmü kalmadı artık
Muğlalı Paşa'da 33
Roboski'de 34
Halepçe'de 5 bin
Kuytu Cizre Sokağında 7 MİLYAR İNSANLIK KADAR bir Taybet Ana
Sarayın 1001 gece masalları kokmasın diye BUZDOLABINDA dört işleme sığmayan bir çocuk bedeni
Matematik yanılır
Sosyoloji çuvallar
Bilim mitolojiye yenilir
Felsefe sefil kalır HAKİKATİMİ görünce
Eğede kıyıya vuran dalgalar kadar ölmüşüm de gidi matematik ne bilir hesabımı looooo
Benim ölü sayımı harcadığı kurşunu beşle çarparak bulur askeri ve mülki erkan
Heralde "Kart kurttan gelen" her dağlıya bir kurşun xarcayacax degil ya
Her sortiyi 34 ile çarp...
Aha sana ölü Kürt Sayısı...!
"Asfalttan yürüsün Aralık. Sevmem netameli aydır...!!" Demişti usta
Netame ne ki..?
Sağanak netameli
Sırılsıklam netameli
Tipi boran iliklerime işleyen soğuktur aralık
9'unda Selahaddin Eyyubi'den IŞIĞIN KUTBU'na bir ölüm fermanıdır...
18'inde SEREZ'de Şeyhimin darda sır olan üryan bedeni...
19'una HAYATA DÖNÜŞ demiş Devlet-i Âlî kızılca katliamımsın mahpusta...
24'ünde ANNE KARNİNDA KATLEDİLEN cenin bedenime BOZKURT ULUMASI oldun Maraş'ta
28'inde hücrelerimi kar tanesi gibi savuran bir HAVA BOMBARDIMANISIN
Aralık ey aralık kim koydu seni takvim yapraklarına
Aralık... Aralayıp göğsümü yüreğimi söktün yerinden...!
Haaa sen zamandın geçip gitmekten dönüp gelmekten sorumluydun
Şeb-i Yeldanın sabaha hasret koyan tükenmez karanlığı da sendeydi
Zamanın hükmü ne ki? Zalimin cani barbarlığı karşısında... Diyeceksin
"Haklısın" desem de teselli olma aralık
Bir puştluk var sende ya... Bilemedim...???!!!
28 Aralık 2017 - Almanya/Kelh)