DEMOKRASİ DEMOKRASİ; Farklı renklerin birbirini anlayabilme kültürüdür. Yaşam ve doğa farklılıklardan kurulmuştur.

 

 

 

 

 

                                                                     DEMOKRASİ

DEMOKRASİ; Farklı renklerin birbirini anlayabilme kültürüdür. Yaşam ve doğa farklılıklardan kurulmuştur. Demokrasi yaşamın ve doğanın kanunlarına uygun en anlamlı sistemdir. İnsan yaşamının değerli hale gelmesinde, tüm toplumlarda kutsal kavramlar olan ‘ hak ve adalet ‘ olgularının yerini bulmasında, çok değerli bir öneme sahiptir. Demokrasi Tektip bir anlayıştan, iktidar hastalığından uzak toplumdaki tüm farklı kesimleri insani yaklaşımlar temelinde ortak paydada buluşturma sanatıdır. Tüm ideolojilerin, anlayışların, yaklaşımların insanlığa hizmet edecek çizgiye gelmesi demokrasiyle sağlanır. Demokrasiden uzak inançların, yaklaşımların uzun süre ayakta kalması mümkün değildir.

 

Demokrasiyi zihinsel ve kültürel devrimin gerçekleştiği süreç olaraktan tanımlamak doğruya yakın bir değerlendirme olacaktır. Zihinsel ve kültürel devrimlerde ancak eğitimle politikleşmiş toplumlarda yaşanabilir. Bu tanımlamalar ışığında demokratik toplum oluşturmanın halkın yaşam alanlarının en alt hücrelerine kadar eğitim temelli büyük bir çaba gerektirdiğinde söylenebilir. Yoksa demokrasinin dogmatik bir şekilde kendi kendine var olacağı düşünülemez.

 

Günümüzde demokrasiyi yorumlarken yapılan hatalardan biride demokrasiyi devlet tekelinde düşünmek, demoraksiyi belli kalıplar içinde mahkûm etmek. Hâlbuki demokrasi iktidar odaklı ulus devlet anlayışlarıyla tezatlık içeren, katı ulus devlet anlayışlarını esnetmeye, yumuşatmaya yarayan bir olgu olarak düşünülmelidir. Diğer türlüsü demokrasiyi tezatlık taşıdığı bir varlığın saç ayağı durumuna getirmektir. Böyle bir durumun yaratılmasında da sözüm ona siyaset bilimcilerin önemli bir payı vardır. Sözde siyaset bilimciler sürekli demokrasiyi iktidardan beslenen devlet aygıtıyla birlikte işlemişlerdir. Demokrasinin doğası itibariyle topluma ve halka ait bir olgu olduğunu bilinçli bir şekilde göz ardı etmişlerdir. Demokrasinin iktidar temelli devlet anlayışıyla çeliştiğini gündeme dahi getirmemişlerdir. Toplumda böylesine sahte bir algı oluşturulmaya çalışılmıştır.

 

Demokrasinin dünyada seyreden durumuna bakarsak, İnsanlığın beşiği olan Ortadoğu’nun renkli yapısı demokrasiyi işaret etsede, stratejik durumdan dolayı bir türlü demokrasi kültürünün gelişimine izin verilmemekte ve sürekli bu coğrafyada demokrasiyi savunan güçlerle iktidar yanlısı güçler arasında soluk soluğa bir mücadele devam etmektedir. Avrupa’da ise ispanya krallıkla yönetilmekte, İngiltere krallıkla yönetilmekte, Almanya kapitalizmin kusursuz işlediği bir ülke durumunda olmasına rağmen bu ülkeler vatandaşlık hakları adı altında demokrasiyi kullanarak mevcut sistemlerini yumuşatarak sorunların önüne geçme çabasındadırlar. Güney Amerika ve Latin Amerika ülkelerinde ise, seçimle gelmiş hükümetlere askeri darbeler yapılması bir siyasal tercih ve gelenek durumuna gelerek, demokrasinin gelişimi engellenmiştir. Özelde Türkiye’ye bakarsak cumhuriyeti halkların cumhuriyetine dönüştürme şiarı ve anlayışıyla demokrasi yolunda ilerleme kaydedilirse Türkiye orta doğunun parlayan yıldızı durumuna gelebilir.