MAZİDE Kİ SES. Mehtaba sığındım bugece Boş ve uzun yollar ben ve bende ki sen, birde eşlik eden sesizce fısıldayan rüzgar.

MAZİDE Kİ SES.
Mehtaba sığındım bugece
Boş ve uzun yollar ben ve bende ki sen, birde eşlik eden sesizce fısıldayan rüzgar.
Adım adım yürürken kayan yıldız hatırlattı bana!
Çocukluğumu hayallerimi ve umutlarımı...
Acaba ençok hangisine borçluyum?
Yarına olan kahkahalarımı mı?
Yoksa geçmişte döktüğüm gözyaşlarımı mı?
Adımlarım içimde ki sesimi mehtaba ve rüzgara rağmen susturamadı bir türlü.
Şöyle bir geriye dönsem diyordu bende ki ben.
Sana sesini duyurmak istercesine avazı çıktığınca bağırıyor...
Günler, aylar, mevsimler mi?
Yoksa seni benden alan yıllar mıydı?
Aradım seni hatıralarda birkaç resimle, modası geçmiş şarkılarda...
Sorsam diyor!
Şöyle bir geriye dönüp sorsam?
Bahçede yeşeren papatyanın yaprakları kesin diyormu seviyormu sevmiyormu acaba?
Kurumuş gülleri kitap arası saklıyormu sevda kokusu diye?
Bir korna sesi beni ve bende ki sesini uyarmasıyla mazide ki yolculuğum son bulmuştu nafile, bitmesine üzülsem de.
Gerçeğe döndüm adımlarımın eşliğinde.
Bir ben birde bende ki sen, sonunu bilmediğim bir yola eşlik eden rüzgarın yerini ise cisiliyen yağmur taneleri almıştı.
Gökyüzünde ki yıldızları içine alan mehtab da sesizce bana ve yağmura katlanıyordu...