OKUNMASI YASAK? Özel günler de sevgilinize "Ne alacağım" diye mi düşünüyorsunuz? Düşünmeyin! Bu özel günler, kimilerine göre kapitalizmin bir oyunu, kimilerine göre güller çiçekler böcekler pırlanta yüzükler. Sizin için düşündüm ve hemen Buldum.

OKUNMASI YASAK?

Özel günler de sevgilinize "Ne alacağım" diye mi düşünüyorsunuz?

Düşünmeyin!

Bu özel günler, kimilerine göre kapitalizmin bir oyunu, kimilerine göre güller çiçekler böcekler pırlanta yüzükler.

Sizin için düşündüm ve hemen Buldum.
Alabileceğiniz en iyi hediye KİTAP...!!

İlk tercih, Karl Marx, Kapital, 3. Cilt. Kapitalizmin bir oyunu, tüketim toplumunun bir ürünü olarak görüyor, fakat pinti olarak algılanmaktan korkuyor musunuz?
Kapital’in 3. cildi tam size göre.

"Hayatım bu günler kapitalizmin bir oyunu "AL BANA İNANMAZSAN BURADA YAZIYOR 438. SAYFAYI AÇ DA BAK” deyip sevgilinize bu kitabı verin.

Sevgilinizden gelecek olan “Aşkım pinti misin alt tarafı bir hediye alacaksın,” cevabında ise kitabın etiketine bakmasını söyleyin. “Elli lira canım, pinti olsam buna elli lira verir miyim?” karşılığını verin hemen. Sevgiliniz ikna olacak, sonrasında size sarılacak, sonraki özel günlerde ise artık Kapital’i okumuş biri olacağından sizden hediye istemeyecektir.

Sadece elli liraya, on özel gününü atlatabilirsiniz. ?

Diğer seçenek. Doğu Perinçek'in Aşiretler Raporu adlı aptal saptal araştırmasız-araştırması.

O özel gününüze damgasını vuracağı ve ÇOK GİZLİ damgalı olduğu için sadece yüz bin kişi tarafından okunan bu kitap, Doğu Perinçek'in bizleri büyülü bir yolculuğa çıkaramadığı "Hangi aşiret kiminle kavgalı?" , "Hangi aşiret birbiriyle kız alıp vermiyor?" gibi bölümlerin yanı sıra, “Hangi doğu aşiretisiniz?” testini çözerken sevgilinizle romantik anlar yaşayacak, belki de testin sonunda kan davalı olduğunuz gerçeğiyle yüzleşeceksiniz.

Doğu Perinçek Aşiretler Raporu kitabında, sevgiye, aşka ve dostluğa dair sorular soruyor ve sizlere yeni bir dünyanın kapılarını aralıyor…

Olmadı, Antoine de Saint'in, Küçük Prens'ini alın..
Çok riskli bir kitap. ✌

Yaşça sizden küçük sevgilinize bu kitabı alabilir, “Sen benim adeta küçük prensimsin” diyerek gönlünü fethedebilirsiniz.

Kitabın aynı zamanda popüler bir yönü de olduğundan, buradan çok ekmek çıkabilir.

“Her gün aynı saatte gelmelisin, dedi tilki. Örneğin öğleden sonra saat dörtte gelirsen, ben saat üçte kendimi mutlu hissetmeye başlarım,” diye devam ederseniz.

Buluşmalara geç gelen sevgilinize laf da çarpmış olursunuz.?
Kitabın dezavantajı 7 TL olması. Hayli ucuz. Pinti olarak görülmemeniz için siz iyisi mi yanına bir pırlanta yüzük falan da alın ne olur ne olmaz.?

“Kardeşim, benim sevgilim otuz yaşında, ben ona nasıl küçük prens alayım?” diyebilirsiniz.
Haklısınız!

O zaman Nicollo Machiavelli'nin Prens'ini alın.. Sevgiliniz küçük değilse, buyurun size BÜYÜK Prens.

Kitabı sevgilinize hediye ettikten sonra hal hareketlerinde birtakım değişikler görebilirsiniz. Sizin üstünüzde ne bileyim bir iktidar kurmaya çalışabilir, aniden yönetiminizi, Twitter, Facebook, Instagram hesaplarınızı ele geçireceğine dair emareler gösterebilir. Bunlar son derece normal.

İlişkinize renk gelir. Yani sevgiliniz bir anda baskı uygulamaya başladıysa bunun kesinlikle bu kitapla ilgisi yok. TESADÜF diyelim.

Anlam ve mana olarak içerik depremi yaşayacağınız Nutuk iyi bir seçim.

“Efendiler, yarın sevgililer gününü ilan edeceğiz!” deyip bu kitabı sevgilinize hediye edin.
Suratı asılınca “Eheheh nasıl espri?” deyip gülümseyin.

Sevgiliniz size tuhaf bakışlar atacaktır. Çok normal. Sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazıdır bu bakışlar. Hiç merak etmeyin. Kitabı açıp biraz okuyun. Osmanlı’yı kötüleyin. Zararlı cemiyetlerden bahsedin.

Manda ve himayeyi kabul etmeceğinizi bağırarak açıklayın. Sevgililer bu tür şeylerden çok etkilenirler. Nasıl yani? Sevgiliniz kapıyı çarpıp evden mi çıktı? Üzülmeyin!

Kitabı okumaya geri dönün ve unutmayın: “Adalet dilenmekle ve başkalarına kendini acındırmakla ulus işleri, devlet işleri görülemez.”

“Mai ve Siyah " Halid Ziya Uşaklıgil …
Ne güzel kitaptır.

Ahmet Cemil’in o parlak, mai hayalleri nasıl da siyaha dönüşüvermiştir…
" Tıpkı sen ve ben", diyerek sevgilinize bu kitabı hediye edin. Yüzünüze öylece bakarsa, “Ne diyorsun sen Müjgan?” derse, verin eline Aşk-ı Memnu’yu.

Hâlâ mı anlamadı? Halid Ziya’dan Bir Ölünün Defteri’ni verin.
Sonra ayrılın. Bi halt olmaz o sevgiliden..
Gidin Beyoğlu’na bir bara oturun.
Size başka sevgili mi yok canım?

İşte içinizi ısıtacak, tatlı mı tatlı bir peri masalı.
Marquis de Sade, Sodom kitabında bizlere türlü zorluklara rağmen kavuşamayan iki âşığın hikâyesini lirik bir dille aktarıyor.

Modern bir aşk masalı da diyebileceğimiz Sodom’u okurken kâh hüzünlenecek, kâh ağlayacaksınız.

Kitabı kapattığınızdaysa aklınızda tek bir soru olacak: Aşk her şeyi affeder mi?..

(Kitaptan uyarlanan, Soner Sarıkabadayı’nın Sodom adlı şarkısını dinlemenizi de tavsiye ederim.)?

Hiç biri işe yaramazsa Figen Kılavuz'un ülke sosyolojisine uygun, berbat çevirisi John C. Parkin'in "S*ktir et" adlı kitabını alın kendiniz okuyun.
Yeminle işe yarar?