KONUNUN AZMANI Malum şu aralar bir “ Kanal İstanbul” dur, tutturmuş gidiyoruz! Biz bununla oyalanıp dururken, zamlar, işten çıkarmalar, gözaltılar, tutuklamalar son sürat devam ediyor! Amerika yaptırımları ve buna bağlı olarak çekeceğimiz şeytan azabından haberimiz yok! Bu travmalar yetmiyormuş gibi, Suriye’den yeni bir göç dalgası kapımıza dayandı! Çünkü Suriye yönetimi artık güçlendi ve Rusya’nın da desteğiyle muhalif grupların üstüne gitmeye başladı! Muhalifler kaybettikçe, bize doğru kaçacaklar ve şimdi yaptıkları da o! Bu çektiklerimiz, başta şu an parti kuran muhteremin hararetli öngörüleriydi! “ Stratejik derinlik” diyerek bizi attığı dipten bir türlü çıkaramadı ve çırpındıkça batıyoruz! Tüm bunlar olurken televizyon kanallarına “ uzman” diye çıkarılan onlarca kahvehane laklakçısı bize bilim, ilim ve de askeri konularda ders veriyordu! Dün akşam benzer bir tartışma Habertürk kanalında da vardı! Kanal İstanbul ile ilgili biri işin uzmanı, biri de işin azmanı vardı! Uzman, o kadar doyurucu anlattı ki yapılması durumun da tüm canlıların nasıl etkileneceğini ve stratejik bir travmanın ortaya çıkacağını harita ve verilerle pekiştirdi! Diğeri söze bir başladı, durduramıyorsunuz! Adamın konu ile alakası yok! Sorulan sorunun yanıtı, hükümet icraatları olarak dönüyordu ki, Moderatör çıldırdı! Bir de elinde ki telefondan “ bakın gelen mesajlara, mesele bir yurttaşımız şöyle diyor” diyerek, bilimle sokaktaki insanın algılarını örtüştürmeye kalkıyor! Geldiğimiz nokta bu! Ülkeye konunun uzmanları değil, azmanları hakim! Uzun yıllar önce bir dağ köyünde öğretmendim! Bekir dayı hastaydı. Doktora götürdüler.

 

 

 

KONUNUN AZMANI
Malum şu aralar bir “ Kanal İstanbul” dur, tutturmuş gidiyoruz! Biz bununla oyalanıp dururken, zamlar, işten çıkarmalar, gözaltılar, tutuklamalar son sürat devam ediyor!
Amerika yaptırımları ve buna bağlı olarak çekeceğimiz şeytan azabından haberimiz yok!
Bu travmalar yetmiyormuş gibi, Suriye’den yeni bir göç dalgası kapımıza dayandı! Çünkü Suriye yönetimi artık güçlendi ve Rusya’nın da desteğiyle muhalif grupların üstüne gitmeye başladı!
Muhalifler kaybettikçe, bize doğru kaçacaklar ve şimdi yaptıkları da o!
Bu çektiklerimiz, başta şu an parti kuran muhteremin hararetli öngörüleriydi!
“ Stratejik derinlik” diyerek bizi attığı dipten bir türlü çıkaramadı ve çırpındıkça batıyoruz!
Tüm bunlar olurken televizyon kanallarına “ uzman” diye çıkarılan onlarca kahvehane laklakçısı bize bilim, ilim ve de askeri konularda ders veriyordu!
Dün akşam benzer bir tartışma Habertürk kanalında da vardı! Kanal İstanbul ile ilgili biri işin uzmanı, biri de işin azmanı vardı!
Uzman, o kadar doyurucu anlattı ki yapılması durumun da tüm canlıların nasıl etkileneceğini ve stratejik bir travmanın ortaya çıkacağını harita ve verilerle pekiştirdi!
Diğeri söze bir başladı, durduramıyorsunuz! Adamın konu ile alakası yok! Sorulan sorunun yanıtı, hükümet icraatları olarak dönüyordu ki,
Moderatör çıldırdı!
Bir de elinde ki telefondan “ bakın gelen mesajlara, mesele bir yurttaşımız şöyle diyor” diyerek, bilimle sokaktaki insanın algılarını örtüştürmeye kalkıyor!
Geldiğimiz nokta bu!
Ülkeye konunun uzmanları değil, azmanları hakim!
Uzun yıllar önce bir dağ köyünde öğretmendim! Bekir dayı hastaydı. Doktora götürdüler. Sonra eve bir poşet ilaçla dönmüş, az buçukta kendine gelmişti!
Onu ziyaret edenlerden biri de köyde ot falan toplayıp, şifa diye oraya buraya satandı!
Bir Bekir dayıya, bir de poşetteki ilaçlara baktı “ sana bunları mı verdi?” diyerek poşeti alıp bir kenara fırlattı!
Sonra “sana birkaç ot göndereceğim, kaynat ve akşama bir su bardağı iç, sabaha hiç bir ağrın sızın kalmaz” dedi!
Bekir dayı denileni yapmıştı! Gece şiddetli karın ağrısıyla bağırmış, “ Allah’ım canımı al” demişti!
Allah’ta öyle yaptı! Salası okunduğunda, ne ağrı, ne de sızısı kalmıştı!