Yılmaz Güney'in gençliğinde lümpenlikler yaptığı doğrudur. Ancak hayatının yarıdan çoğunu devrimci olarak sürdürmüş sanatını ona göre üretmiştir... Ve zaten geçmişi hakkında özeleştirisini de vermiştir.
Yılmaz Güneyi, iyisiyle kötüsüyle konuşmalıyız. Kadın dövmüştür bunu kimse inkar edemez. Biz devrimciler bunun da eleştirisini yaptık ve yaparız da... Ama siz hergün 2 kadın öldürülürken neredesiniz? Ya da Yılmaz Güney'e taşını esirgemeyen kadın kardeşler, reel hayatta size şiddet uygulayan kocayı, iktidarı neden teşhir etmiyor, eleştirmiyorsunuz? Korkuyorsunuz değil mi? Korkuyorsanız bu çifte standart niye!?
Veya siz sanalda atıp tutanlar, bugün kaç kadına kötü davrandız? Sırf sanal ortamda çoğunuzun artizlik yapmak için ahkam kestiğinizi biliyoruz...Halbuki gerçekde ne kadar da kompleksli, sinik olduğunuzu da biliyoruz... Meğer ne çok şiddete karşı erkek varmış... Madem bu kadar masumsunuz o halde kim şiddet uyguluyor bu kadınlara?!
Savunmasız, yaşamayan birine saldırdığınız kadar İktidarlıların her gün uyguladığı şiddete, zama, zulme ses edemezsiniz, çünkü sıkar değil mi? Madımak katliamı gibi yüzyılın en acımasız, en korkunç, en zalim bir olayın zamanaşımından düşmesine dahi sesiniz çıkmamışken, yanarak ölme acısıyla hiç de empati kuramamışken hassas yerlerinizi Yılmaz mı depreştirdi? Ama tam da bu zalimliğe karşı çıkmış ve bu uğurda hayatını harcamış bir sanatçıya saldırırsınız. Vurun abalıya ondan size bir ceza ya da sopa filan gelmez...
Evet, Sürekli bataklık üreten bu ülkenin insanları olarak hanginiz o batağın kokuşmuşluğuna bulanmadınız? Ama bazı bataklıklarda çiçek de biter, sinek de ürer... Geçmişinizde rezil biri olabilirsiniz ama bu sizin değişmeyeceğiniz, iyi bir insan olmayacağınız anlamına gelmez! Statükonun Kanunları bile yargıladıktan ve cezasını verdikten sonra aynı suçtan bir daha ceza vermez! Ama artniyetlilerin ve bu namussuz çarkın dişlisi olanların yargısı, infazı hiç bitmez...
Yılmaz Güney'in gençliğinde lümpenlikler yaptığı doğrudur. Ancak hayatının yarıdan çoğunu devrimci olarak sürdürmüş sanatını ona göre üretmiştir... Ve zaten geçmişi hakkında özeleştirisini de vermiştir. Bu sistem, tüm ilerici aydın, yazarlara hem maddi hem manevi olarak saldırdı, dağıttı şimdi de tamamen onları gömmeye çalışıyor...Ve ne yazık ki bu kötücül niyetliler istediğini de elde etti... Fatih Altaylı gibi bir çanak yalayıcıyla, dibe vurmuş bir alçakla aynı dili kullanıp Yılmaz Güney'e saldıranlar onunla aynı dili kullanıp aynı kulvarda tavır almaktan utanmıyor musunuz!! Eksik gedik, kirli ve belletilmiş bilgilerle saldıranlara yazıklar olsun!!
AMA SİZ; KOFLAR, KORKAKLAR, DÜZENİN DÜZENEKLERİ!! YILMAZ GÜNEY'İ YİYEMEZSİNİZ O ÇELİK BİR LEBLEBİDİR ZİRA!
Not: Yılmaz Güney'e ilişkin en fazla araştırmayı yapanlardan biriyim ve eşi Fatoş'la arkadaş olmamıza rağmen objektif olmaktan hiç vazgeçmedim...