Şu reform süreci yine Kürtlere yaradı. Kovid-19 salgını sürerken mitingler yapıp çay paketi fırlatan Erdoğan bu defa Kürtlere reform paketi fırlatıp duruyor. Şu aralar Kürtler, adalet, hukuk ve ekonomik paketlere boğuldu.
Adalet ve hukuk reformu dedikleri paketler sağanak yağmur gibi bir anda iniverirdi Kürt’ün başına. HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül şimdilik 6 yıl 3 ay hapis cezası ile paketin büyüğünü kaptı.
Reform yağmuruna ne şemsiye kâr ediyor ne yağmurluk. Kürtlerin başına gece gündüz reform paketi yağıyor. Bir bakıyorsunuz Diyarbakır reform sağanağına boğulmuş, bir bakıyorsunuz Van, sonra İstanbul. Kürtlerin evlerine, partilerine, derneklerine, Şişli’de belediye çalışanlarına, nerede Kürt varsa oraya servis yapılıyor.
Saray’dan başlatılan reform dalgası arayıp buluyor, nerede Kürt ve Kürtlerle birlikte görünen varsa başına hak, hukuk ve adalet yağıveriyor. Kürt kurumları reform paketlerine boğuldu.
Reform süreci derinleştikçe etkileri de artıyor. Öyle ki Kürtler reform sürecinden faydalanmakla kalmıyor, kendilerinden söz edenler de reform dalgasının havasından etkileniyor. Saray’da Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan Arınç bunlardan biri. Adam bir anda MHP’den AKP’ye, yandaş medyadan eski dostlarına ulaşan bir sağanakla karşı karşıya kaldı.
Arınç, Demirtaş’tan söz etti, Devran isimli öykü kitabını okumayı tavsiye etti ve anından reform dalgasının etkisi altında kaldı. Pek bir şey de söylememişti ama Kürtler o denli reforma boğulmuş bulunuyor ki bir bölümü de Arınç’ın payına düştü. Sürecin kendisi için bu denli sarsıcı olacağı aklının ucundan bile geçmemişti. Zira reform hazırlıkları Saray’da konuşulmuştu. Damat Albayrak’ın oldukça karmaşık istifa süreci ve giderek kayalara çakılmaya süratle yaklaşan geminin selameti için adalet, hukuk ve ekonomide reform başlatılacak, oyalama başlayacak, paketler açılacaktı. Çakılmayı engellemek için başka çareleri yok gibiydi. 18 yıllık AKP sonunu gördükçe, geminin karaya oturmasına az zaman kaldığı bariz hal aldıkça yeni bir dalga yaratıp gemiyi kayalara çakılmaktan kurtarma dalgaları yaratılacaktı ki… Birden nereden nasıl geldiği anlaşılmayan bir fırtına koptu.
Ancak reform süreci Kürtler açısından hızından bir şey yitirmeden devam ediyor. Dalga dalga yayılıyor. Tabii, doğal olarak ve her zaman olduğu gibi en çok Kürtler faydalanıyor. Türk tipi başkanlık sisteminden sonra pek bir kıymetiharbiyesi kalmamış olan Meclisin üçüncü partisi olan HDP reformların tümünü toplamaya devam ediyor. Kimseye bir şey bırakmıyor, silip süpürüyor reform paketlerini.
Nerede Kürt varsa oraya yağan bir yağmur gibi adalet ve hukuk reformları. Kürtlerin hiç çaba sarf etmesine gerek kalmadan her an her yerde reform yağıyor üzerlerine. Ne hukuk ne adalet ne ekonomik paket kaldı, silip süpürdü Kürtler.
“Kürt sorunu yoktur” diyen Erdoğan, çözdüğü sorunu reformlarla süslemeye devam ederken, İçişleri Bakanı Soylu önceki gün TBMM’de Kürt belediye eş başkanları ve belediye meclis üyelerine verilen yüzlerce yıllık hapis cezalarını, beşi bir yerde altın hediye ediyormuş gibi övünerek aktardı.
Kürtlere sevgilerinin sınırı yok anlayacağınız. Ve reform Kürt demokratik kurumlarına piyango gibi vuruyor. En şanslıları Kürt kurumlar. Kürtler ve Kürtlerle birlikte mücadele eden demokratik çevreler çok şanslı. Gerçekten çok şanslılar, tüm çekilişler olanlara çıkıyor. Kürtlerin talihi, şansı… En şanslı olanları parti yöneticileri, belediye eş başkanları, meclis üyeleri, milletvekilleri, avukatlar, gazeteciler, doktorlar, gençler, kadınlar… Bu saydıklarım ve sayamadığım Kürt demokratik çevreleri gece yarısı reform paketleri ile karşılaşıyor. Kapıları kırılıp reform paketleri bırakılıyor. Öyle istemem kalsın yok, hiç yolu yok o reform paketleri bırakılıyor önlerine.
Birkaç gün önce İstanbul’un 15 ilçesinde 28 eve baskın düzenlenerek paketler bırakıldı. Bir bakıyorsunuz Diyarbakır’da onlarcası avukat olmak üzere 100’ü aşkın kişiye paket sunuluyor, bir bakıyorsunuz İstanbul’da Halkların Demokratik Kongresi (HDK) binasına aniden giriliyor, paket bırakılıyor, kimse yoksa tek tek evlere ulaşılıyor, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü öncesinde kadınlara paketler sunulması başka bir duyarlılıktı. Diyarbakır ve İstanbul’dan sonra Van’da da öyle yaptılar. Van’da gençler için HDP’nin dördüncü katının kilidi kırıldı, reform paketi bırakıldı ve yeni kilitler takılıp öyle ayrıldı polisler. Odada bulunan yazı tahtasına bırakılan “Selamün aleyküm O biz geldik” notu ise iç burktu.
Anlayacağınız, reform süreci, Kürtlere yönelik gece yarısı servisleriyle aralıksız sürüyor.