Orta doğu, tarihi boyunca “ cehennemin öteki adıdır.!” Bunda toprağında bulunan zenginlik kaynakları kadar, sosyolojik yapısının açmazları da etkendir!
İslamiyetin yayılması öyle elde gül ve beyaz mendille olmamıştır. Ağır bir cahiliye döneminde insanların fikirlerini kabul ettirmek için ne öyle bir bileğileri, ne de akli ferasetleri vardı. İnsanların aşiret mantığı etrafında kümelendikleri Arap kültüründen bahsediyorum.
Bu mantık, önce kendi içinde bir taht ve hükümranlık kavgasına girmiş, defalarca kan gövdeyi götürmüştür!
Tarihteki “ Cemel Vakası” buna en iyi örnektir. Hz. Ali ve Ayşe’nin savaşında binlerce insan kılıçtan geçirilmiştir ve o savaşın bitmez kini, öfkesi mezhepler üzerinden bölünen bütün Müslümanları biri birine kaddim düşman haline getirmiştir ve bu gün bile biri birini öldüren her on insandan dokuzu müslümandır!
Bitti mi?
Hayır!
Aleviler ve Sünniler bin dört yüz yıl önceki Araplar arasında yaşanan vahşetlerde mağdurdan ve zalimden yana olmak gibi bir ayrılığa düşmüşler ve hiç bir zaman aralarında sıcak bir iklim olmadığı gibi, biri birlerini aşağılamaktan geri kalmamışlardır!
Arap kültürü ve dolayısıyla inancı, bölmeye, parçalamaya en uygun olanıdır ve bunun en büyük örneği inanç ve mezhep üzerinden biri birlerine açık ara mesafeli olan Kürt’lerdir.
Diğer halklar arasında da benzer durum olsa da en bariz örnekleri Kürt’lerde görülür!
Yoğun yobazlık ihtiva eden Şeyh, Melle, Dede gibi çokta ilim, irfan görmeyen şahsiyetlerin ekser çoğunluğuna Kürt’lerde rastlarsınız!
Bu durum, Kürt toplumunu ağır bir cehalet iklimine savurmuştur ve üstelik “ aşiret” denilen ilkelliğin kucağına iterek..!
İşte tanımını yaptığımız o orta doğu ve dolayısıyla Arap sosyolojisi, büyük bir kan gölüne yeniden yelken açtı!
Bu durum, çok farklı travmalar getirecektir ve bu coğrafyanın içi ile etrafındaki komşuları ağır bedeller ödeyeceklerdir.
Burada İsrail’e de bir parantez açmak istiyorum. İşgal ettiği yerler için haklılık vermek asla doğru değildir. Ancak meşru sınırları kendisinin ve halkının hakkıdır. Diğer taraftan İsrail’in hiç bir zaman ne Kürt’lerle, ne de Türklerle sorunu olmamıştır. Aksine inancından dolayı onları küfürlerine alet eden bu iki topluluktur!
Peki, Arapların Türklerle, Kürt’lere bakış açısı tarih boyunca ve şimdi nasıldır?
Bir tek yanıtını ben, diğerlerini siz verin!
Türkler o topraklardan ayrılırken, yakaladıkları Osmanlı askerlerinin çıplak bedenlerine pekmez dökerek güneşte sineklere yem edenler ve İşidin yaktığı Türk askerleri..!
Kürt’ler için bir tek Saddam’ı ve enfal katliamını örnek göstermek yeter de, artar bile..!
Tabi burada kasıt Arap halkları değildir. Onları yöneten zalimlerin merhametsizlikleri ve diğer halklara düşman yaklaşımlardır!
Hani, bilinsin istedim.