BU NE HALDİR
Bu ülke, sırtını ışığa dönerek hep karanlığa yürüdü!
Çocukluğumdan beri yasaklanan türküler ve sanatçıların cezaevi ızdırapları ile büyüdük!
Yıl, iki bin yirmi iki ve hala değişen bir şey yok ve hala yasaklar, göz dağları, tahammülsüzlük; nereye koyarsan koy mide bulandırıcı bir zorbalık ve keyfiyet!
Bu ülke dünyaca ünlü şairlerini ve Nazım Hikmeti zindana atarak, sanata ve edebiyata ne kadar uzak olduğunu her dönemde tereddüt etmeden gösterdi!
Kimleri, hangi birini sayayım?
Yakılan kitapları, yasaklanan eserleri ve “ Kürtçe klip yapacağım” diyen Ahmet Kayaya linç girişimini, sürgünde ölen Yılmaz’ Güneyi Ahmet’i ve nicelerini...
Hepsi bu toprakların çocuklarıydı ve eminim ki onlara, burada yaşam hakkı tanımayanlar onlar kadar vatansever değildi!
Alınmayan ders aynen devam ediyor ve Aynur Doğan konserleri bir, bir iptal ediliyor!
Aynur Doğan şarkıları politik değildir. Aşk, sevda ve doğayı anlatır; içine, çektiğimiz acıları, hüzünleri katarak!
Türkülerden korkmak tedavi edilmesi gereken derin bir ruh halidir!
Hangi bahaneye oturtursanız, oturtun, bu konuda inandırıcı olamazsınız!
Bunun adı ne insan hakkıdır, ne de demokrasidir!
Bu düpedüz bir yirmi birinci yüzyıl ayıbıdır ve bunu yaparken, hiçte utanç duymuyoruz!
Zaten en can alıcı nokta bu. İnsan yanlışlarını yüceltmeye kaklarsa, başta kendisine kör olur ve diğer şeyleri izaha gerek yoktur!
Nasıl bir toplum dizaynı düşünülüyor, gerçekten anlamak mümkün değildir. Bir dünya var ve sen o dünyayı umursamıyorsun!
Umursamadığın dünya seninle ne kadar dönmek istiyor, o da ayrı bir mesele!
Ama şunu unutmayın; Türkülerden korktuğunuz yerde menziliniz kısalmış demektir!
Sonra elinde tek çare kalır, karanlıkta ıslık çalmak!
Unutma; karanlıkta görünmesen de, sesini herkes duyar ve seni görür!
Gerisi canavarın insafına kalmış, yer mi, yemez mi senin şansına.!
Hasan ŞAHİN