Bugün babam Feridun Yazar, gideli 7 yıl oldu… Tam da bu saatlerde gitti… Ve ben artık çokkk büyüdüm galiba…
Ben bugün bir yerden, bu topraklarda, yani en sert, en kolay mahkum eden, yakan, yıkan, yok sayan, anlamayan, hoşgörü göstermeyen, ezilen olduğu halde, kendisi de ezen yerinden çıkmış “bir kadın” olarak, “pek çok emek veren ve ağır bedeller ödeyen kadar dirayetli ve cesur olamasa da maalesef”, yine de kendi çapımda ayakta durup, bir ucundan köşesinden, bir şekilde direniyorsam, babamın bana öğrettiği ve kazandırdığı sayesindedir. İçinden çıktığı ve yoğrulduğu düzenden, elinde olmadan darbe alıp, yaralansa da, zayıflıklara, yanlışlara düşse de, kızını ayakta duracak dirayette yetiştirmesinin sayesindedir.
Daha önce onunla ilgili böyle bir yazı hiç yazmadım.
Yanlış anlaşılmasından çekindim. Çünkü, maalesef ki, bu acımasız, vicdansız topraklar, bağrında yetiştirdiği, iyi olma potansiyeline sahip insanları da vicdansızlaştırıp, acımasızlaştırıp, kolay mahkum eden bir şekle dönüştürüyor. Buna ben de dahilim tabii ki… Kimse kendini bunun dışında da tutmasın…
Çekindim çünkü; bize “babanı takdir etme ayıptır, anana değer yükleme ayıptır, evladını övme ayıptır” ve bunlar gibi pek çoğu öğretildi.
İyi de arkadaş, ben herkesi takdir edip, değer yükleyip, övebiliyorum da, sırf benimki olduğu için, hak eden olduğu halde, neden kendiminkine yapamıyorum ki? Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir saçmalıktır? Haaa tabii kendiminkini övünce, ondan rant kazanmaya çalışıyorsun gibi de bakılıyor, o da işin başka kısmı tabii ki…
Benim babam da insandı, tabii ki hataları vardı. Tabii ki, bu kadar zalim topraklarda yaşadığı için, hasarları da, handikapları da vardı ama “gerçekten insandı”. Hani “insan ol azcık” diyerek, insan olmaya iyilik yüklemiş oluyoruz ya, işte iyi olan yerden insandı, hataları olsa da, handikapları, hasarları ve zaafları olsa da, insanlığa ve iyiliğe inandı…
Bazen hırçınlaştı, bazen duruldu… Ama, bu kahrolası sistemin, insanı ezmesine karşı durmaya çalıştı… Bunun bedelini ödemeyi göze aldı ve ödedi… Hiç beklemediği yerlerden vefasızlık gördü, yalnız kaldı ama pek çoğu gibi hep devam etti… İyi ki onun kızı olmuşum, iyi ki bana bu değerleri öğretmiş. Bu mücadelenin bir parçası olduğu için, bu mücadelede öncü olduğu için onurluyum, gururluyum. Ve ilkeli, ahlaklı, hak yemeyen, adalete inanan, kul hakkına girmeyen bir adamın kızı olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum…
Her nasılsan, nerdeysen, orada huzuru bul babam…