Evrensel başından beri iktidarların hedefi oldu. Bu hiç değişmedi.
Evrensel başından beri iktidarların hedefi oldu. Bu hiç değişmedi.
Hep iktidarların hedefinde olan ve her türlü baskıya direnen bir gazetedir Evrensel. Geleceğini başta Türkiye işçi ve emekçileri ve ezilen halklarının kaderiyle birleştirmiş olan, enternasyonalist bir perspektifle çıkan Evrensel gazetesine yönelik baskılar hiç dinmese de o sağlam pusulasıyla yoluna devam etti.
Hükümetler, yönetimler değişti ancak Evrensel’e ve elbette barış, emek ve demokrasi diyen gazetelere ve medyaya ve onların var eden emekçilerine, okurlarına yönelik baskı ve şiddet dinmedi. Hükümetler değişti, doğru bildiğinden şaşmadı, değişmedi.
Bu alanda ne çok kavga ne çok direniş yaşandı. Ne çok ölüm ne çok şiddet…
Ve dinmeyen bir zora direniş alanıdır basın…
Bizim cephenin gazetelerinin hazırlanışından, basım sürecine, oradan dağıtımına kadar sürer baskılar. Hazırlayanları ile birlikte okuyucuları da hedeftir emek, barış ve özgürlük arayışındaki gazetelerin.
Evrensel’in iktidarlarla problemi oldu hep…
İşçilerin ve emekçilerin, ezilenlerin ve sömürülenlerin sesi olmak bunu kaçınılmaz kılıyor. Sınıfınız, safınız, cepheniz işçi ve emekçilerden, ezilen ve sömürülenlerden yanaysa kaçınılmaz olarak iktidarların, hükümetlerin hedefi olursunuz. Başka bir iktidarın, başka bir işçi ve emekçi dünyasının mümkün olduğunu yazan söyleyen medyayı boğmak, susturmak istiyorlar.
Bu değişmez bir kural…
İşçi ve emekçilerin, ezilen ve sömürülen halkların iktidarı kuruluncaya kadar bu şöyle ya da böyle sürer gider…
Ondandır ki hiçbir şey şaşırtmaz bu yola çıkanları… Ondandır ki hiçbir engel durdurmaz bu ideale sahip olanları…
Sınıfın, emekçilerin ve ezilen halkların kurtuluş davasının çok önemli bir muharebe alanıdır bu alan… Öyle saraydan iptal edilen basın kartlarıyla, haksızlıkla, hukuksuzlukla falan engellenecek bir mücadele alanı değildir yani…
Dönüp tarihe bakın, dönüp Türkiye’nin tarihine ve dünya basın tarihine bakın bunu rahatlıkla görürsünüz…
Evrensel’in ve elbette bir bölüm boyun eğmez medyanın kaderi de budur; iktidar baskı ve şiddet uygulasa da mücadele dün olduğu gibi bugün de yarın da sürecek…
Metin Göktepe öldürüldü.
Canımızı aldınız bizden…
Daha nice gazeteciler öldürüldü.
Uğur Mumcu, Musa Anter, Hrant Dink…
Kaç defa kapatıldı, kaç dava açıldı gazetelerimize. Kaç muhabiri şiddet gördü, baskıya uğradı, kaç okuru gözaltına alındı, cezalara, işkencelere uğradı, kaç işçi onu gizli okumak zorunda kaldı, kaç Kürt zor koşullarda edinmek zorundaydı, kaç haber hangi zor koşullarda yazıldı, iletildi, basıldı, dağıtıldı. İşçilerin, ezilen ve sömürülen her inançtan ve her dilden halklarımızın sesidir Evrensel.
Bir okuldur Evrensel…
Titiz bir çalışmayla bir belgesel hazırlansa, bir çalışma yapılsa nasıl bir serüven olduğu daha çarpıcı görülmüş olur.
Dinmeyen fırtına ve eğilmeyen bir gazetedir bu tarih…
Gazete çalışanlarının tümünün basın kartları saray tarafından iptal edildi. Daha önce Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından ilan verilmesi uyduruk gerekçelerle kesilmiş olan Evrensel bu defa basın kartları iptal edilerek hedefte.
Her iktidar döneminde baskılarla, soruşturmalarla, davalarla ve kapatmalarla karşılaştı Evrensel. Kaç dava açıldı, kaç defa kapatıldı Evrensel…
Ancak AKP tarafından özellikle son dönemde hepten hedef haline getirildi Evrensel. Evrensel’i hepten susturma, etkisini kırma, tamamen güçten kuvvetten düşürme yoluna gidiliyor.
Onun özsuyu var oysa. Evrensel’in işçi ve emekçilere, aydınlara, ezilen ve sömürülen halklara dayanıyor oluşu, gençliğe, kadınlara bağlı duruşu kartla falan değil oysa…
AKP dönemi emek, barış ve demokrasi güçlerine yönelik baskıların ve saldırılan en yoğun yaşandığı bir dönem oldu. Faşizan baskılar hiç dinmedi. Faşist diktatörlüklerde yaşanabilecek olaylar yaşandı. KHK ile hemen her alanda bir kıran iklimi yaşandı ve bu hala devam ediyor. Onlarca televizyon, gazete, dergi kapatıldı.
Sizin iktidarınıza bu yakışır, bize direnmek, mücadele etmek…
Onca bedel ödenmiş, onca can verilmiş bir mücadeledir sürmekte olan, iptal edilen kartlarla değiştirilmesini düşünmek kadar beyhude bir tutum olabilir mi!
( Ender İmrek Evrensel Gazetesi için yazdı: Dinmese de fırtına, eğilmeyen bir gazetedir Evrensel )