Arzu Ulaş Tayboğa, "Kadınların Kaleminden: Her Cumartesi Bir Mektup" köşesinde " Kıymayın" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

KIYMAYIN

Kader denilen hayat serüveni, bazen insanı en acı ve tarif edilmez yanlarından vurur.
Ne yana dönsen, çıkışı imkansız labirentler gibi
Her vurgun da milyonlarca yenilgiye uğratır.

Görüyor musunuz?
Ölümü andırıyor mahsun gülüşler
Hangi yerinden başlamalı hayatı yaşamaya ?
Solan yaprak misali dökülen hayatlarda ,
ıslak zemin ağıtlarında kaybolan gölgeleri mi ?

Hiç bitmeyen bir endişe, bir hüzün havasını mı ?
Söylesenize, hangi yanından anlatmaya başlamalı hayatı?
Sonsuz acı ve kederle yarınlarda aranan 
bir iç bileyişi mi ?

Sahi hangi yanından başlamalı, anlatmaya yaşananları ?
Bir bekleyiş ile bir tükeniş arasında 
Kendimize sorduğumuz onca soru içerisinde kim, neden, niçin, nasıl diye diye içerimizde kanattığımız ,cevabını bulamadığımız en çözülmez soruları mı?

Kim, kimler ?
Kimler öğretti bize acıya katlanmayı 
Hasrete dayanmayı 
Zulme direnmeyi 
Yokluğu, yoksunluğu kim ?

Acının en derin yerinde isyan başlar.
Kıymayın bize efendiler.
Koskoca bir anne olduk.
Hâlâ içimiz de sevgiye muhtaç,
masum, kırılgan bir çocuk barındırıyor ruhumuz.
Kıymayın !

Çocuk öldü.
Kuş öldü .
Kadın öldü .
Umut yasta,yasaklarda ,
özgürlüğe hasret yürekler
Yaşamak kaygısı asıldı boynumuza .
Kıymayın !
...
Arzu Ulaş Tayboğa
8 Haziran 2020
03:23