Yeni KHK'lılar üzülmesin, onlar yeni mücadele arkadaşlarımız. Buldukları işten iyi kazansalar bile onurları, şerefleri için bu zulmü unutmasınlar ve haklarının peşini asla bırakmasınlar.

Yeni KHK'lılar üzülmesin, onlar yeni mücadele arkadaşlarımız. Buldukları işten iyi kazansalar bile onurları, şerefleri için bu zulmü unutmasınlar ve haklarının peşini asla bırakmasınlar.








701. KHK ile 18.632 kişi ihrac edilmiş. Dile kolay ama ne kadar fazla bir sayı ve ağır bir karar. Bu ülkenin tek adamın iki dudağı arasında olmasının ne demek olduğu ortada. Zalim, hukuksuz, vicdansız KHKların yaralarını sarmaya çalışırken 18.632 zulümle karşılaştık. Onlarca dernek ve muhalif medya kapatılmış, der belli ve muhalif görülen herkesi susturmak... Ancak unuttukları bir şey var. Susmayacağız!

Yine binlerce eve ateş düşürdüler. Yine haksız, hukuksuz KHK kılıcıyla infazlar yaptılar. Ne sorgu ne sual. Gözden kaçarak yayımladıkları ve sonra sildikleri listelerde sosyal medya paylaşımı, banka, bylock vb. gibi hukuki hiçbir geçerliliği olmayan ithamlar vardı. Bir toptan infaz daha gerçekleştirildi, var olan büyük KHK sıkıntıları varken yeni mazlumlar yine oluşturuldu.

KHK'lılar belirsiz bir geleceğe gidiyor. Bu anlayış devam ettiği müddetçe yıllar sonra AİHM tarafından tazminat kazanacaklar. Ancak bu gecikmiş bir telafi olacak, zira KHK'lıların önemli bir çoğunluğu artık büyük sıkıntılar içinde. Aslında ülkede azıcık hukuk olsa KHK'lar iptal edilecekti. KHK'lar yer, süre ve konu açısından OHAL'e uygun olmalıydı. Ancak OHAL bitiminde hükümlerin bitmemesi ve KHK'lara olağan halde olması gereken her türlü kararın eklenmesi anayasaya aykırıydı ve Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmeliydi. Bu iptal edilmesi gereken KHK'ların yasalaşmasının bir anlamı yoktur. Yok hükmündedirler. Bir gün bu ülkeye hukuk gelecek ve KHK'lar iptal olacaktır. Ancak hukukun geri gelmesi hukukçuların siyasetten etkilenmediği günlerde olacaktır.

Yeni KHK'lılar çok üzülmesin, artık onlar yeni mücadele arkadaşlarımız. Anayasaya aykırı, yok hkümündeki KHK ile ihraç edildiler. Zamanı belli değil, bir gün ülkeye hukuk gelecek ve mutlaka işlerine geri dönecekler. Mahzun olmasınlar, yeni bir iş baksınlar ama sadece maddi olarak değil hak gaspı olarak KHK cinayetinin peşine de düşsünler. Buldukları işten iyi para kazansalar bile onurları, şerefleri için bu zulmü unutmasınlar ve haklarının peşini asla bırakmasınlar.

KHK'lar yayımlandığında bir anıyı, geçen günkü hacı amcayı hatırladım. Damadı 20 aydır tutukluymuş, 'Ak partiliyim ama' diyordu, evvelsi gün kızı da tutuklanınca 'pazar günü verdiğim oy haram olsun, bir daha görürler'. Işte biz böyle, zulüm kendisine dokununca uyananlardan olursak iflah olmayız.

Bir KHK'lı olarak diğer KHK'lı arkadaşlarım gibi TBMM'deyim. Daha düne kadar her türlü kamu hizmetinden men edilmiş insanlar olarak bugün milletin meclisine, milletin oylarıyla gittik. Zalim, hukuksuz ve vicdansız uygulamalarla hem işimizden edildik hem de sosyal ölüm ve sivil linçe tabi tutulduk. Üyesi olduğumuz en basit derneklerden bile istifa etmek zorunda bırakıldık ancak bugün millet bu zorbalığı yenerek, bendleri aşarak KHK'lıları meclise milletin vekili olarak gönderdi. Allah'a sonsuz şükür ediyoruz ve milletimize bu takdirinden dolayı teşekkür ediyoruz.

KHK'lılar üzülmesin, dün sınavını kazandığımız halde işyeri hekimliği yetki belgesi verilmezken bugün milletin iradesiyle milletvekili olduk. Bu önemli bir KHK'lı kazanımıdır ve bizler için çok ağır bir sorumluluktur. Gereğini yapmaya çalışacağız ve tüm gücümüzle bu hukuksuzluğa ve keyfiliğe karşı duracağız. Bu dayanışmayla olacak, herkes birbirine sahip çıkacak. Zulme uğrayanın kimliğine bakmayacak. Kendi siyasi görüşüne yakın olanı görüp uzak olanı görmezseniz bu zulüm devam eder gider. Bu zulümler mücadeleyle giderilir, gökten zenbille zafer gelmez. KHK'lıların her kazanımı KHK'nın iptali yönünde atılmış bir adımdır ve bunu herkesin çok iyi görmesi gerekir.