BİR DERİN İMZADIR ZAMAN AŞIMI
Otuz yıl olmuş, yani çeyrek asırdan da fazla. Bir insan kaçırılıyor ve öldürülerek infaz ediliyor. Aslında infaz gayet net ve açık. Çünkü cinayete dair somut ve şüphe götürmez deliller var. Olayda yaralı kurtulan var; kimi isimler dillendiriliyor ve dahası o dönem kullanılan bir itirafçı, kaçtığı yurt dışında vicdana gelip kimi iddialar da bulunuyor. Tüm bunlara rağmen her şey koca otuz yıla yayılıyor ve bu gün nokta konuluyor “zaman aşımı” hükmü verilerek!
Bu karar katillerin hanesine sadece kar olarak düşmüyor! Onları yeni kirli oyunlar için de cesaretlendiriyordur muhakkak!
Arkalarında ki gücün hala devlet çarkının içinde at oynattığının tescilidir bu karar!
Bu karar, bir devlet hukuktan nasıl koparılıra müthiş bir örnektir ve tez konusu olacak kadar da düşündürücüdür!
Koca otuz yıl!
Otuz yılda yalan, dolan oyalamalar ve bu gün nihai karar; “ kişi zamana yenilmiştir “ hükmü!
Bir tek o mu?
Binlerce faili belli meçhuller ve feryadı arşa çıkmış anneler..!
“ Cumartesi anneleri “ bu gün bir kez daha ağzının payını aldılar..!
Takvime baktım, yıl iki bin yirmi iki ve durmadan akıp giden bir zaman!
Sonra zamanın gerisine düşmüş bir ülke manzarası. Geriden gelenlerin zamanı yoktur; onlar için her zaman geriye işler!
Hele arkalarında karanlık bir güç varsa; karanlığa nara atmak gibi birde ucuz kahramanlıkları vardır..!