Enis Berberoğlu tahliye oldu. MİT Tırları Davası gerçeği karartmak için yavuz hırsız misali bir duruma döndü ve Berberoğlu bunca zamanını zindanda geçirdi.
Enis Berberoğlu tahliye oldu.
MİT Tırları Davası gerçeği karartmak için yavuz hırsız misali bir duruma döndü ve Berberoğlu bunca zamanını zindanda geçirdi. Berberoğlu’nun suçsuz yere hedef haline getirildiğini ve yargılanıp, tutuklandığını defalarca söyledik, yazdık.
Geçmiş olsun!
İçeride ve dışarıda sıkışmış, her alanda eleştirilerin hedefi olmuş saray hükümeti için bu tahliye bir nefes olur mu?
Buradan hareketle CHP, adeta sus payı verilmiş gibi davranır mı?
Umarız yapmaz…HDP Milletvekili Leyla Güven’in de tahliyesi için çaba gösterir…Zira Berberoğlu’nun tahliyesi, bir yanlışın düzeltilmesi değil, bir hukuksuzluğun çarpıcı göstergesi oldu.
CHP ve tüm hak, hukuk arayıcıları bu keyfiyete, bu bir yerlerin politik ihtiyaçlarına göre davranma haline son vermek için harekete geçmelidir.
Havalimanı işçilerin en doğal hakları için arayışlarının bile tutuklanmayla sonuçlandığı bir adalet varken, bu tahliye sus payı olursa, bunun hesabı ödenir!
Berberoğlu’nun tahliyesi, tutuklu eski yeni tüm milletvekilleri, tüm belediye başkanlarının, yazarların, aydınların, akademisyenlerin, gazetecilerin derhal tahliyesi için bir mücadeleye dönüşmelidir…
CHP’nin yerel yönetimlere giderken güçlü bir demokratik birlik özlemine uygun tutum sergilemesi, hayatın her alanında süren haksızlığa, hukuksuzluğa karşı tutum alması, kötü gidişatını frenlemesinin de nedeni olacaktır.
CHP, Bolu Dağ Komando Tugayı’nın 1993’te Diyarbakır ve Muş kırsalında yaptıklarıyla da ilgilenmelidir. O dönen Tugay Komutanı olan General Yavuz Ertürk davası ve seyri Türkiye’deki hukuku gözler önüne seren çarpıcı bir örnektir. CHP, bu davayı sadece meclise taşımakla kalmamalı, üzerine gitmelidir…
8-25 Ekim 1993 tarihleri arasında Kulp’ta gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan, kaybedilen, daha sonra kemikleri bulunan 11 köylünün davasıyla yani…Dava 20 yıl sonra açılabilmişti. Önceki gün yani 25 yıl sonra Ankara’da bu dava hakkında karar verildi. Onca tanık, onca belge, bilgi, Adli Tıp Raporu, onca AİHM, onca TBMM Komisyon raporu ve daha birçok kanıta rağmen, mahkeme General Ertürk için beraat kararı verdi.
Başka bir dava Diyarbakır 2017 Newroz kutlaması sırasında üstünün aranmasına tepki gösteren Kurkut’un polis kurşunuyla ölümü davasıydı… Çıplak bedenini kurşunlanarak göz göre göre öldürülen Kemal Kurkut davasında tutuklu polis yok. Mahkemeye sunulan yeni belgede bir polis “Adamı vurmaya gerek yok ki” diyor… Mahkeme hala Kurkut’u vuran polis tutuklamadı…
Hukuksuzluğun her geçen gün büyüdüğü bir ülke oluyor Türkiye…
AB’ye yaranma, ABD’ye göz kırpma, sıkışmışlığı giderme hesabıyla bazı sembolik tahliyeler olacağını önceden söyleyenler olmuştu…
Bir yandan her söylediği mahkeme kararına dönüşen bir iktidar, diğer yandan sus pus olmuş bir muhalefetin olduğu bir ülke isteniyor…16 aydır tutuklu olan Berberoğlu tahliyesine buradan da bakılabilir…
Bir başka dava da Hayatın Sesi davasıydı…
İşçilerin, emekçilerin, aydınların emeğiyle kurulan Hayat Televizyonu…Kuruluşundan beri birlikte olduğumuz bir topluluk olarak duruşmasını da izledik…
Hayatın Sesi, KHK ile kapatıldı… Mallarına el koydular…RTÜK cezaları yağdı… Yayın yaptığı zaman yaptığı haberlerden dolayı açılan davada Gökhan Çetin, Mustafa Kara ve İ. Gökhan Bayram 3’er yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldılar…
Suçlamalar ise kargaları güldürecek cinsten… Hayatın Sesi, IŞİD, TAK, PKK propagandası yapmakla suçlandı ve bu suçlama mahkemece sabit bulundu…
Cizre Operasyonu, 10 Ekim Gar Katliamını haber yapmayı cezalandırma nedeni sayan mahkemelere sahip bir ülke haline geldi Türkiye…
***
Kriz yok… Bunların hepsi manipülasyon…Ekonomi uçuyor…Üretim tavan yaptı…16 yılda yediği önünde yemediği arkasında müreffeh bir toplum…Ne kimse aç, ne de açıkta, ne de işsiz.Ne çöp konteynırları karıştıran çocuklar var, ne gözü yaşlı anneler.
Görkemli yazlık kışlık saraylar… Kralların, şahların şanına yakışan uçaklar arayan bir yönetim var. 500 milyon dolarlık uçak hibe edile gelen bir Türkiye var. İşsizlik desen sıfır… Enflasyon söndü. Dolar TL ile başa baş… Euro perişan… Ne iç borç, ne dış borç, ne de bütçe açığı… Dışa bağımlığa son verildi. İthalat neredeyse ihracatın yüzde 10 kadar… Sanayide, tarımda her alanda üretim sığmaz oldu… Türkiye refah içinde yüzen bir ülke... İşçiler, kurtlu yemekler yemiyor, pireli, tahtakurusu dolu değil koğuşlarında. Tokluktan et, süt yiyemez hale getirildi toplum… Kriz yok… Dünya kıskançlıktan çatlıyor! Ekonomi, siyasa, Kürt sorunu, sınır ötesi, iç politika, dış politika, eğitim, sağlık, hak, adalet… Uçan Türkiye’de her şey tıkırında!