GÖK DEMİR YER ÖLÜM ( ROBOSKİ)
Kürdün kaderidir, sınırın öte yakası. Bölünmüş bir hikayedir ve üstüne üstlük habire içinden vurulan bir hikaye!
Ekmek kutsaldır, ekmek haktır, ekmeğinin peşinde olmak bir namus borcudur. Ekmeğine giderken ölmek, uzun nehirlerin akışına benzer; hele ki ten de kan akmışsa!
Azrail’in demirden kanatlar giyerek geceye karışıp geldiği yerdir ROBOSKİ!
Bu kadar sinsi, bu kadar acımasız, bu kadar vicdansız!
Bir zemheri ayının gecesi. Ellerin buz gibi havada nefeslerin buğusuna tutulduğu yer!
Bütün mesele üç beş kuruşluk ekmek parası için!
Yok gayrisi, yok başka bir niyet!
Bu dağların fukaraya kesmiş taşlarında başka ne amaç olabilir ki?
Yapanlar, yaptıranlar nerede peki?
Var mı bir hesap soran?
Var mı bir hesap veren?
Hesabın, kitabın olmadığı yerde en yüce makam ölümdür!
Tepenizde Azrail; kimi zaman eli kılıçlı, kimi zaman kanatları demir ve cebinde sorgusuz emir!
Böyle mi buyurdu Tanrı, böyle mi buyurdu zerdüşt?
Bilmiyorum, bunun ne illahi, ne de felsefi bir yönü var!
İzahsız, amasız, fakatsız!
Verilmeyen bir hesapta bunların hiç biri aranmaz!
Bunları yapmak için önce Tanrı’nızı öldürmeniz gerekir!
Öldürmediniz mi?
Hadi ordan!
Defalarca şahidim, öldürdünüz!
Üstelik şeytanı bile dize getirecek kadar!
Orada bir köy var; ROBOSKİ..!
Bir gece vaktiydi; zemheri ayazı!
Taşında toprağında kanlı bir iz!
Takip etmeye gerek yok, gittiği yer o kadar belli ki!
Tanrı bile yüzünü kapatıp gitti!
Ne bileyim; belki de cehennem ateşinin başında sizi bekliyor..!
Hasan ŞAHİN