Bir eylül sabahı. .
Bir eylül sabahı..Yaz boyunca tenimizi kavuran güneş, o yakıcılığından tatlı bir sıcaklığa evrilmiş!.Akşamdan hafif çiseleyen yağmur ardından bir serinlik bıraktı..Bu mevsimin tüm güzellikleri ruhumuzun derinine işlerken, bunu doyasıya yaşamamak gibi bir şansızlığımız var!.İnsanlar yüz ifadelerini yitirmiş!.Kan, gözyaşı ve dahası barut fıçısı olan bir coğrafyada yaşamanın tüm olumsuzlukları gelip göz çukurlarına oturmuş!.
Egemenler bu coğrafyada günübirlik yeni icat ölüm makinesi silahlarını az gelişmiş ülke halkları üzerinde denemekte ve daha çok, daha çabuk öldürsün diye yenilerini icat etmenin peşindeler!.
Dünya artık sonu belirsiz bir döngüde çırpınıp duruyor ve ne yazık ki, dünyayı akıllı insanlar yönetmiyor!.Akıllı insanların zekaları ile üretilen silahların kontrolü, pekte akıllı olmayan ve ne yapacakları belli olmayan delilerin elinde ve bu delilerin her an dünyanın sonunu getirmeyecekleri garantisi yok!.
Mevsim sonbahar!.
Aylardan eylül..
Mevsimin serinliği tenimde acı gibi duruyor!.İnsanlar dara çekildi, hem de ömrünün ilk baharında ve ağzımın tadı bozuldu,tam da sonbaharı eylül tadında öpecekken!.