SAHAYI OKUYAMAMAK
Türkiye siyasetinin böyle bir hastalığı var ve her şey günü kurtarmak üzerine kurgulanır!
Yılı ve yılları düşünmek gibi bir kaygıları olmadığı için uzun vadeli planlamaları da yoktur!
Kemal Kılıçdaroğlunun son çabaları yukarıda saydıklarımla bire bir örtüşüyor!
Tüm çabası kendisine yönelik bireysel arzulardır ve görünen o ki içinde Cumhurbaşkanı olmak gibi bir heves taşıyor ve böylesi bir durum AKP bin
canına nimettir!
Böylesi vahim bir hata, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Muarrem İnce durumundan daha vahim bir travma ortaya çıkarır ki açık ara kaybeder!
Türkiye’nin kodları Kemal Kılıçdaroğlu’nu kaldırmaya hala hazır değil ve uzun vade de olmayacakta!
Umarım kendi partisi içinde birileri bunu Kemal beye anlatır ve yeniden şöyle bir Türkiye manzarasına bakar ve bu manzaranın inceliklerine akıl yorar!
Yoksa “ ben istiyorum” la olmaz! Bu çok ince bir hesap ve akıl gerektiriyor!
En azından Erdoğan’ın Ekrem İmamoğluna neden bu kadar yüklendiğini çözmesi gerekiyor!
Yani kısacası, İmamoğlunun ortak adaylığı Erdoğan’ı kafadan siler. Bunun bu ülkede bir çok karşılığı vardır ve AKP’nin korktuğu tek seçenektir!
Kaldı ki aksi durumda samimiyet ölçüleri net olmayan “ millet ittifakı “ bileşenleri ile ne kadar yol gidileceğinin de garantisi yoktur!
Devletin derin kodlarına yakın olan bir iyi partinin ne zaman, nerede su koyvereceğinin garantisi yoktur! Her şey iki HDP güzelleşmesini bakar ve al sana bahane!
Tüm bu denklemleri iyice tahlil etmek gerekiyor!
Yoksa “ ben demişsem olur” mantığı düz mantıktır ve oradan hiç bir zaman bir doğru çıkmaz!
Zamanı doğrulamak umuduyla..!